Ca’fer-i Tayyar (Radiyallahu anhu)- 8
Kamışlı kazası sınırdan görünüşü (Suriye)
Ca’fer-i Tayyar (Radiyallahu anhu)- 8
Ertesi günü, Necaşi (r.a.) nin yanına varıp;
-“Ey Hükümdar! Onlar Meryem oğlu İsa (a.s.) ya ağır sözler söyliyorlar. Onlara adam gönderip İsa (a.s.) için ne söylediklerini bir sor.” Dedi.
Necaşi (r.a.), Hazret-i isa (a.s.) hakkındeki telakilerini sormak üzere muhacir Müslümanlara adam gönderdi. Müslümanlar tekrar bir araya toplandılar.
Birbirlerine;
-“Meryem oğlu İsa (a.s.) hakkında sorarsa ne cevap vereceğiz.”
Hazret-i Ca’fer-i Tayyar (r.a.);
-“Vallah, Hazret-i isa (a.s.) hakkında Allah’ın dediğini Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) in bize getirdiğini söyleriz.” Dedi.
Necaşi (r.a.) nin huzuruna çıkınca;
Necaşi (r.a.);
-“Siz Meryem oğlu İsa (a.s.) hakkında ne biliyorsunuz?” diye sordu.
Ca’fer-i tayyar (r.a.);
-“Biz İsa (a.s.) hakkında Peygamberimiz (Sallallahua aleyhi ve selem) in bize Allah-u Tâlâ’dan getirip tebliğ eylediğini söyleriz. O’nun Allahın kulu ve Resûlü olduğunu, dünyadan ve erkeklerden vaz geçerek Allah’a bağlanmış bir kız olan Hazret-i Meryem (r.a.) e ilkâ eylediği kelimesi’dir. Meryam oğlu İsa (a.s.) nın hali, şanı bundan ibarettir. Hazret-i Adem (a.s.) i topraktan yarattığı gibi İsa (a.s.) yı da abasız yaratmıştır. Deriz.” Deyince
Necaşi (r.a.), elini yere uzatıp, yerden bir saman çöpü aldı ve;
-“Yemin ederim ki Meryem oğlu İsa (a.s.) da sizin söylediğinizden fazla bir şey değildir. Arada bu çöp kadar bile fark yoktur.” Dedi.
Necaşi (r.a.) bunu söylediği zaman etrafındeki hükümet erkanı ve kumandanları aralarında fısıldaşmaya ve homurdanmaya başladılar.
Necaşi (r.a.) bunu görünce, onlara;
-“Yemin ederim ki, siz ne derseniz deyin, ben bunlar hakkında iyi şeyler düşünüyorum.” Dedi.
Sonra Müslüman mühacirlere dönerek;
-“Sizi ve yanında geldiğiniz zat’ı tebrik ederim! Ben şuna inandlm ki; “O Allahın Resulüdür. Zaten biz, onu incil’de görmüştük. O Resulü, Meryem oğlu İsa (a.s.) da haber verdi. Vallahi eğer O, buralarda olsaydı, gidip onun ayakabılarını taşır, ayaklarını yıkardım! Gidiniz Ülkemin el değmemiş kısmında, her türlü tecavuzdan uzak, emniyet ve huzura kavuşmuş olarak yaşayınız. Size kötülük edeni helak ederim. Bana dağ kadar altın verseler de, sizlerden birini üzüntüye sokmam.” Dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ca’fer-i Tayyar (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Cafer bin Ebi Talib, Cafer-i Tayyar, Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, hicret, İlk hicret, Menkıbeler, Muhacirler, Tayyar
06 Ocak 2013, 18:19 tarihinde.
[...] Devam Edecek… [...]