Cüneyd-i Bağdad’i (Radiyallah-u anh)- 9
Dara harabeleri Su sarnıçı (Mardin)
Cüneyd-i Bağdad’i (Radiayallah-u anh)- 9
Bir gün sohbetinde bulunanlardan bir kimse, kendisini imtihan için yanına geldi ve sual sordu.
Cüneyd (r.a.);
-“Bu suale söz le mi, yoksa Ma’nevi olarak mı cevab verelim?” dedi.
O kimse;
-“İki şekilde de cevap ver.” Deyince
Cüneyd-i Bağdad’, hazretleri (r.a.);
-“Keşke kendi kendini deneseydin. O zaman beni denemeye lüzüm görmezdin. Ma’nevi cevap istiyorsan şöyledir ki, sen böyle yapmakla artık yolumuzdan ayrıldın. Bilirmisin ki Allah-u teâlâ’nın dostlarını tecrübe etmeye, onları yaralamağa senin gücün yetmez.” Buyurdu.
Bunun üzerine o kimsenin yüzü, sim-siyah olup, kalbinde bulunan bir parça yakîn de kayıboldu.
O kimse çok pişman olup yaptığına tevbe etti. Çok istiğfar etti. Cünayd (r.a.) yine de o kimseye merhamet edip tevecüh etti ve o kimsenin hâli bundan sonra daha düzgün oldu.
Bağdad’daki Halife bir gün Ruveym bin Ahmed (r.a.) e;
-“Edebin noksandır.” Dedi.
Ruveym (r.a.) cevabında;
-“Benim mi edebim noksandır? Ben Cüneyd-i Bağdad’i hazretleri (r.a.) ile yarım gün beraber olup sohbet ettim. Onunla yarım gün birlikte bulunan kimseden edepsizlik kalır mı? dedi.
Kelâm ehlinden İbn-i Küllab, bozuk fırkalar hakkında reddiyeler yazıyordu. Bazı kimseler ona tasavvuf ehlini de yazmasını söylediler;
-“Bunların reisleri kimdir?” diye sordu.
Onlar;
-“Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) dir” dediler.
İbn-i Küllab Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) ya birisini gönderip görüşlerinin ne olduğunu öğrenmesini söyledi.
Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) buna buyurdu ki;
-“Bizim yolumuz, Bâkî olanı, fani olandan ayırmak, Bâkî olan için, fâidesi olmayan her şeyden uzak durmaktır.”
Bu cevap, İbn-i Küllab’a gelince;
-“Bu nasıl bir şeydir ki, bizim bunu anlamamaız dahi imkansız.” Deyip Hazreti Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) nin bulunduğu meclise gitti.
Cüneyd-i Bağdad’i hazretleri (r.a.) ne tavhid hakkında bir sual sordu.
Cüneyd (r.a.), in verdiği cevabtan hayrette kalıp;
-“Bu cevabı tekrarlarmısınız?” dedi
Cüneyd (r.a.) daha değişik bir şekilde cevab verdi.
İbn-i Küllab ‘ın hayreti daha da artıp;
-“Bu cevabıda tekrarlarmisiniz?” dedi.
Cüneyd (r.a.) bu sefer de daha başka bir şekilde cevab verdi.
İbn-i Küllab;
-“Söylediklerinizi kavrayabilmem, ezberlemem imkansız bari bunları söyleyin de yazayım.” Dedi.
Cüneyd-i Bağdad’i hazretleri (r.a.);
-“Eğer bütün bunları söyleyen ben olsaydım yazdırırdım.” Buyurdu.
Bunun üzerine İbn-i Küllab, Cüneyd-i Bağdad’i hazretleri (r.a.) nin büyüklüğünü kabul edip ve O’na hayranlığını itiraf etti.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri veli kullar hürmetine günahlarından dönüp tevbe eden ve Salih ameller işleyen kullarından eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
18 Aralık 2013, 20:03 tarihinde.
[...] Devam edecek… [...]