İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 5
İmâm-i Mâlik ile hocaları (r.anhum) nın kabirleri (Cennet-ül Baki’ mezarlığı)
İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 5
İmâm-i Mâlik (r.a.) in hadis-i şerif dersleri ve vukû bulmuş mes’elelerle iligili dersler ya’ni fetva işleri olmak üzere iki türlü ders meclisi vardı.
Günlerinin bir kısmını hadis-i şerif öğretmeye, bir kısmını da sorulan mes’elelere fetva vermek için ayırırdı. Derslerini evinde vermeye başladıktan sonra evine ders için gelenlere sordururdu, eğer fetva için gelmişlerse dışarı çıkıp fetva verirdi.
Sonra gidip gusl eder, yeni elbiselerini giyer, sarığını sarar, güzel kokular sürünürdü. Kendisine bir de kürsü hazırlanırdı. Bundan sonra gayet güzel bir kıyafetle hoş kokular sürünmüş olarak, huşu’ içerisinde derse gelenlerin yanına çıkardı.
Hadisi-i Şerif dersi bitinceye kadar öd ağacı yakılır, güzel bir koku yayılırdı. Hac mevsimi hariç, diğer zamanda, Medine’lilerden isteyen her kes onun dersine gelirdi.
Dersleri tamamen evinde vermeye başlayınca hac mevsiminde dersini dinlemek isteyen o kadar çok olurdu ki, gelenleri evi almazdı. Bunun için önce Medine’lileri kabul eder, bunlara hadis rivayeti ve fetva verme işi bitince, sonra diğerlerini içeri alırdı.
Hasan Bin Rebi’ (r.a.) der ki;
-“Bir def’asında İmâm-i mâlik (r.a.) in kapısında idim.”
Onun çağırıcısı;
-“Önce Hicazlılar içeri girsinler.” Diye çağırdı.
Onlar çıkınca;
-“Şam’lılar girsin.” Diye çağırdı.
Daha sonra;
-“Iraklılar girsin.” Diye çağırdı.
Yanına giren en son ben oldum. Ebu Hanife (r.a.) nın oğlu Hammad (r.a.) da aramızda idi.
İmâm-İ Mâlik (r.a.) derslerinde vakar ve ciddiyet sahibi olup, lüzümsüz sözlerden tamamen uzak kalırdı. Bu hususu, ilim tahsil edenler için de şart koşardı.
Bir talabesi şöyle dediğini nakleder;
-“İlim tahsil edenlere vekarlı ciddi olmak ve geçmişlerin yolundan gitmek gerekir. İlim sahiblerinin, bilhassa ilmi müzakereler sırasında kendilerini mizahtan uzak tutmaları gerekir. Gülmemek ve sadece tebessüm etmek, âlimin uyması gereken âdâbdandır.”
Yine bir talabesi şöyle der;
-“İmâm-i mâlik (r.a.), bizimle oturduğu zaman sanki bizden biri gibi davranırdı. Konuşmalarımıza çok sade bir şekilde katılırdı. Hadis-i şerif okumaya ve anlatmaya başlayınca onun sözleri bize heybet verirdi, sanki o, bizi, biz de onu tanımıyorduk.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
20 Nisan 2010, 18:54 tarihinde.
[...] Şerif duası « İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 3 İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 5 [...]