Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh)- 6
Şeyh Muhammed Muta’ el haznevi (k.s.) Tel İrfan’da
Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh)- 6
Şeyh Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.), yaratılış, ahlak, siret ve kalb temizliği bakımından pek çok övülen meziyetlerle temayüz etmiştir. Ki, bu meziyetler kendisini en yüce makama yerleştirmeye, insanların kendisine muhabbet duymasına ve şeref kadehini ona sunmalarına son derece yeterlidir.
Başka bir insanın başına bir benzerinin geldiğini ne gördüğümüz, ne de duyduğumuz onca belâ ve müsibete rağmen tarikatın yayılmasına istenidiği gibi en sağlam şekilde yapmış ve vazifesini en güzel şekilde yerine getirmiştir.
Nitekim bir kişi ya çocuğuyla ya babasıyla ya sevdiğiyle imtihan olunur. Fakat daha gözü kapalı gençlik baharının ve her şeyden azade olan hayatının başlangıcında, zaman kendisinin üzerine avına atlar gibi atladı. Kader ise kendisine dalgalı bir deniz ya da öfkeli bir arslanın hücümüyle saldırmak için ağzını açtı. Ve çok kısa sürede validesini, pederini, kızkardeşini ve erkek kardeşini yuttu. Ve onu anne şefkatından, baba sevgisinden, bir kardeşin yardımından ve kız kardeşin şefkatından mahrum bıraktı.
Kendisine yardım eden ve üzerindeki yükleri hafifleten bu kimselerin yerine, en yakın akrabalarından, bunun tam tersi bir durum buldu.
Kendisini beldesinden ve evinden çıkardılar. O’na karşı düşmanlıkta birlik oldular, varını yoğunu yağmaladılar. Bütün bunlar sadece, Resulullah (Sallallahua leyhi ve Sellem) e olan mükemmel tabi oluşu sebebiyledir. Dolayısıyla kendisi hem şekil hem de mana itibariyle bir Muhammedi’dır. Gerçekten de bu, yüce sabit dağların onu taşımaktan kaçındıkları ağır bir yük ve büyük bir imtihandır.
Fakat aynı zamanda bu,
-“Allah bir kulunu sevdiğinde onu sınar; eğer sabrederse anu asfiya kılar, razı olursa onu nüceba kılar!” Meailindeki Hadis-i şerif’e uygun olarak Allah’ın itiraz edilemiyecek iradesi ve ondan kaçış olmayan bir kaderidir.
-“Ve Sabredenleri müjdele! Onlar ki, kendilerine bir musibet isabet ettiğinde, (-‘İnne lillahi ve inne ilahi raciun’) Bizler Allah’a aitiz ve yine O’na dönücüleriz.”
Derler.
-“İşte onlara Rablerinden salavatlar ve bir rahmet vardır. Ve işte onlar hidayete erenlerdir!”
Şeklinde buyurarak bu niteliğe sahip kimselere Allah sübhanehu ve Teâlâ’nın bahşetiği mükafat ne güzel ve ne muazzamdır!
Andolsun ki; Allah onu sabrederken ve hayır umarken hatta razı olmuş ve Allah’ın kaderine teslim olmuş olarak bulmuştur. Bu yüzden de Allah insanların kalplerini ona çevirmiş onlar da onu hiçbir kuvvetin, gücü ve ne de malın sağlamasının mümkün olmadığı bir sevgi ile sevmiştir.
Aksine bu Muhabbet saf Allah’ın bir ihsanı ve fazlıdır; Nitekim bir Hadis-i Şerif’te varit olduğu üzere;
-“Allah bir kulunu sevdiğinde Cebrail Aleyhis Selam’a (-“Ben filanı seviyorum sen de sev,)” diye nida eder. Böylece Cebrail Aleyhis Selam de O’nu sever. Sonra Sema ehli’ne, (-“Allah flanı seviyor, sizler de seviniz,)” diye seslenir. Sema’deki melekler de O’nu sever, Yeryüzünde hüsn-ü kabul görmesi sağlanır.”
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Muhammed Muta’ el Haznevi hazretleri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
11 Ocak 2010, 16:08 tarihinde.
[...] Devam edecek…. [...]
08 Ağustos 2012, 00:18 tarihinde.
emeği gecenden allah razı olsun allah muaffak etsin
08 Ağustos 2012, 12:26 tarihinde.
Kardeşim Salih;
Allah senden de razı olsun.. Ramazanın mübarek olsun…
Dualarını beklerim…
09 Ağustos 2012, 12:23 tarihinde.
selamun aleyküm ben bu yola yeni girdim muhabbeti olması için neler yapmalıyım yardımcı olursanız çok sevinirim bide seyh hzleri(kds) gaziantep teki dergahı nezaman inşa edecekler vesselam
09 Ağustos 2012, 16:53 tarihinde.
Kardeşim Yasemin;
Ve aleykümesselam ve rahmatullahi ve berekatühü;
Öncelikle RAMAZANIN MÜBAREK OLSUN… DUALARINI BU FAKİR VE GÜNAHKAR KARDEŞİNDN ESİRGEME..
Evet…
Zaten Tasavvuf demek. Muhabbet demek Tasavvuf demek İhlas demek Tasavvuf demek TESLİM dmek Yanı bu üç şey Tasavvufun özü anlamına gelir…Allah bizlerin de sizlerin de muhabetini artırsın… Amin…
Dergah hakkındaki bilgiye gelince Allah bilir Murşidimiz Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.) ne zaman emir verirse o zaman inşaallah olur…Öncelikle sen Antep’te isen sana bir kardeşimin adresini verecektim ama uzak isen Mutlaka orada da kardeşlerimiz vardır…
MUHABBET MURŞİDİNE BAĞLI OLMAKLA OLUR VE ONUN HARAKETLERİNİ DÜŞÜNEREK YAPMAKLA OLUR… BİLİRSİN BU silsile-i ÂLİYE SADATLARIN İÇERİSİNDETEK BİR “azizen ” VARDIR O DA MUHBAET SAYESİNDE OLMUŞTUR…
İstersen sana o linki vereyim onu okumakta yarar vardır…
http://www.fuadyusufoglu.com/ali-ramiteni-radiyallah-u-anhu/
Dualarını beklerim…