‘Osman bin Talha (Radiyallah-u anhu)’ olarak etiketlenmiş yazılar

Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem’in doğduğu ev (Mekke)

Osman bin Talha (Radiyallah-u anhu);

Eshab-i Kiramdan. Kureyş’in Abdü’d-dar kabilesindendir. Nesebi; Osman bin Talha bin Ebi Talha Abdullah bin Abd-ül Uzza bin Osman bin Abdü’d-dar bin Kusey’dir.

Nesebi, kusey’de Peygamber efendimiz (s.a.v.) in nesebi ile birleşmektedir.

Annesi, Sülafe binti Sa’d bin Şüheyb olup, Medine’nin Kuba köyünden Amr bin Avf kabilesindendir. Doğumu bilinmemesine rağmen, 42 ( M. 662) senesinde Mekke-i Mükerreme’de vefat etti.

Mekke’de Kâ’be Kayyımlığı ile vazifeliydi. Sülalesi Cahiliye devrinde Kâ’be-i Muazzama’nın Hicabet yanı kapı anahtarını taşırdı. Peygamber efendimiz (s.a.v.) hicret’ten önce O’nu da bizzat İmana davet etti. Kabul etmediği gibi Hazret-i Resulullah (s.a.v.) ı Kâ’be’ye de sokmak istemedi.

Fakat Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) onun bu hareketini sükünetle karşılayıp, O’na şöyle buyurdu;

-“Ey Osman! Ümid ederim ki, bir gün sen, beni bu anahtarı nereye isterseniz koyarsınız, kime isterseniz verirsiniz diyeceğin bir mevkide de göreceksin!”

Peygamber efendimiz (s.a.v.) in zevcelerinden Ümm-i Seleme (r.anha) Müslüman olmasından dolayı Mekke’de bir yıl ezâ ve cefâ gördükten sonra, kabilesi Ümm-i Seleme (r.anha) ye Medine’ye hicret etmesi için izin verdi. Tek başına yola çıkmıştı.

Osman İbni Talha (r.a.), Ümm-i Seleme (r.anha) yi yalnız görünce, halını sorup, durumunu öğrendi. Kadını yalnız başına bırakmayı uygun görmiyerek O’nu edeb ve kerem ile Kûba’ya kadar getirdi.

-“Senin kocan işte bu köydedir. O halde Allah’ın bereketiyle O’nun yanına git.” Deyip, Mekke’ye döndü. Ümm-i Seleme (r.anha), O’nun bu hareketinden övgü ile bahsederdi.

Osman bin Talha (r.a.), Uhud harbi’ne müşriklerin safında katıldı. Babası, kardeşleri ve akrabası katl edilince, Kâ’be’nin Hicâbet vazifesi TEK BAŞINA ÜZERİNDE KALDI. Hudeybiye andlaşmasında Müslümanlar’ın Resulullah (s.a.v.) la sadakatını, görüp Eshab-i Kiram (r.anhüm) ın aşkına hayran oldu.

Geç iman etti. 8 (M. 629) senesinde Mekke’nin fethinden altı ay önce Amr bin Âs ve Halid bin Velid (r.anhüm) ile birlikte Medine-i Münevvere’ye gelerek, Müslüman oldu. Fetihten önce imana gelen Muhacirlerin derecelerine kavuştu.

Mekke’nin fethine katılıp, Resulullah (s.a.v.) ın yanında bulundu. Kâ’be’nin anahtarını Resulullah (s.a.v.) a arz etti, beraber girdiler.

Devam edecek….

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Osman bin Talha (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Kâ’be-i Muazzama

Osman bin Talha (Radiyallah-u anhu)- 2

Burada Resulullah (s.a.v.) iki rek’at namaz kıldı. Beyt-i şeriften çıkarken, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) Nisa suresinin;

-“Allah-u Teâlâ size emanetleri ehline vermenizi emreder…” ayet-i kerimesini okuyup, anahtarı Osman bin Talha (r.a.) ya ve amcasının oğlu Şeybe bin Osman bin Ebi Talha (r.a.) ya verdi.

O’na;

-“Ey Ebû Talha evladı! Ceddinizden kalma olan emaneti sizde payıdar ve baki olmak üzere alınız. Bunu zalim olmaksızın hiçbir kimse alamaz.” Buyurdu.

Hicetten önceki sözlerini de hatırlattı,

O’da;

-“Evet, şehadet ederim ki, sen hiç şüphesiz Resululluh’sın.” Dedi.

O günden itibaren Hicâbet vazifesi, Osmanlı Devleti’nin sonuna kadar, Osman bin Talha (r.a.) nın sülalesinde kalmıştır.

Mekke’nin fethinden sonra Resulullah (s.a.v.) ile Huneyn gazâ’sına katıldı. Medine-i Münevvere’ye gitti. Resulullah (s.a.v.) ın vefatından sonra Mekke-i Mükerreme’ye döndü. Kâ’be-i Muazzama’daki hicâbet vazifesine devam etti.

Dört Halife devrinde gazâlara katıldı. Hazret-i Muaviye (r.a.) nin hilafeti devrinde 42 (M. 662) senesinde Mekke-i Mükerreme’de vefat etti.

Osman bin Talha (r.a.) nın Kâ’be-i Muazzama’daki vazifesi, Eshab-i Kiram’dan olması dahil, daha pek çok üstünlüklere sahipti.

Kendisinden amcasının oğlu Şeybe, Urve bin Zübeyr, İbn-i Ömer (r.anhüm) ve Beni Süleym oğullarından bir kadın (r.anha) hadis rivayet etmişlerdir.

Peygamber efendimiz (s.a.v.) den bizzat rivayet ettiği hadislerden bazıları şunlardır;

Peygamber efendimiz (s.a.v.) in Osman bin Şeybe (r.a.) ye namazda kalbi meşgül edecek şeylerin önceden çıkarılması hususunda şu hadis-i şerif-i buyurduğunu rivayet etti;

-“Evdeki pişen tencereyi kapatmayı sana söylemeyi unuttum; çünkü namaz kılarken insanı meşgül edecek bir şeyin evde bulunması uygun olmaz.”

Resulullah efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) Mekke’nin feth edildiği gün şöyle bir hutbe okudu;

-“Kuluna yardım eden ve kendisinden başka ma’bud olmayan Allah-u Teâlâ’dır. Müşrikleri hezimete uğratanancak O’dur.”

Diğer bir rivayette ise;

-“Va’di, sözü hak olan, kuluna yardım eden, kendinden başka kulluğa müstehak bir İlah bulunmayan, Allah-u Teâlâ’ya hamdolsun. Dikkat ediniz! Cahiliye devrinde değer verdiğiniz her türlü âdeti ve kan davası ayağımın altındadır. Bunlardan Kâ’be’ye hizmet etmek ve hacılara su dağıtmak müstesnadır. Dikkat ediniz! Bir kimse kasde benzer şekilde sopayla birisini öldürürse O’na ağır diyet lazım olup, 100 deve vermesi gerekir.”

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Osman bin Talha (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu