Mikdâd bin Esved (Radiyallah-u anh);
Seb’il Mesacid (Hendek) Medine-i Münevvere
Mikdâd bin Esved (Radiyallah-u anh);
Eshab-i kiramin meşhurlerinden ve ilk olarak imân edenlerden. Adı Mikdâd bin Amr (Esved) bin Salebe bin Mâlik bin Rabiâ bin Sümâme bin Matrud en-Nehrânı el-Kindi’dir.
Babasının adı Amr’dır. Esved bin Abd-i Yegus tarafından evlatlığa kabul edildiği için, Mikdâd bin Esved (Esved’in oğlu) olarak meşhur olmuştur.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) a ilk olarak iman eden Eshab-i Kiramdandır. Miladi 584 yılında Mekke’nin dışında bulunan Nehra’da doğdu.
Gençliği sırasında Mekke’ye geldi. Abd-i Yegûs oğullarına sığındı. Resulullah Efendimiz (s.a.v.) e iman edenlerin YEDİNCİSİDİR.
Daha başka rivayetler da vardır.
(Rivayet etmişlerdir ki;)
Allah’ın arslanı, Hazret-i Ali (r.a.), Kureyş kafirlerinin toplandıkları yere gitti.
-“İnşallah-u Teâlâ yarın Medine-i Münevvere’ye gidiyorum. Bir diyeceğiniz var mı? Ben burada iken söyleyin.” Buyurdu.
Hepsi başlarını eğip hiçbir şey söylemediler.
Hazret-i Ali (r.a.) oradan ayrılınca, Ebû Cehil kalktı;
-“Ey Kureyş’in büyükleri! Muhammed, evi burada olduğu müddetçe bize düşmanlık etmez. Buna mani olmaliyiz.” Dedi.
Kafirlerin her biri şöyle yaparız, böyle yaparız, dediler. Sonra Hazret-i Abbas (r.a.) a yalvardılar.
-“Kardeşinin oğluna söyle Muhammed (s.a.v.) in evini kaldırmasın, yoksa aramız açılır.” Dediler.
Hazret-i Abbas (r.a.) bu sözleri Hazret-i Ali (r.a.) ye söyledi.
Hazret-i Ali (keremallahu vechehü);
-“AMCACIĞIM, YARIN EŞYAYI GÖTÜRECEĞİM KARARIM KAT’İDİR. Yoluma çıkan olursa cenk ederim.” Buyurdu.
Hazret-i Abas (r.a.), Hazret-i Ali (r.a.) nin sözlerini Kureyş kafirlerine söyleyince canları sıkıldı. Hazret-i Ali (r.a.), Resul-i Ekrem (s.a.v.) in saâdethanesindeki eşyaları toplayıp yola koyuldu.
Kureyş’ten dört beş kişi atlı olarak Hazret-i Ali (r.a.) nin yolunu kestiler.
-“Geri dön, yoksa seninle cenk ederiz.” Dediler.
Hazret-i Ali (r.a.) yükleri indirip bunların üzerine yürüdü. Hak Teâlâ’nın izniyle onlara galip geldi. Tekrar Hane-i Saâdetin mübarek yüklerini kaldırıp yola koyuldu.
Yolda, o zaman henüz iman etmemiş olan Mikdad bin Esved (r.a.) Hazret-i Ali (r.a.) nin karşısına çıktı. Hazret-i Ali (r.a.) hiçbir söz söyletmeden bir vuruşta onu yere yıktı.
Göğsüne çıkıp İmân’a davet buyurdu. Derhal can-ı gönülden kabul edip Müslüman oldu.
Mikdad bin Esved (r.a.) in bir oğlu, Hazret-i Hüseyin uğrunda, Kerbela’da canını feda edip şehid olmuştur.
Mikdad bin Esved (r.a.) hazretleri, Eshab-i Kiramın büyüklerinden ve bahadırlarındandır.)
Müşriklerin, Müslümanlığı kabul edenlere karşı sıkıntı vermeleri ve eziyetleri artınca, diğer Müslümanlarla birlikte Habeşistan’a hicret etti. Orada bir müddet kaldıktan sonra, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) ın Medine’ye hicret ettiğini öğrenince Medine’ye geldi. Peygamberimiz (s.a.v.) in amcası Zübeyr (r.a.) in kızı Dıbâa (r.anha) ile evlendi ve O’ndan “Kerime” adında kızı oldu.
Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) zamanında ve Hazret-i Ebû Bekir (r.a.), Hazret-i Ömer (r.a.) zamanında yapılan harplere de katıldı ve 33 (M. 656) yılında Hazret-i Osman (r.a.) ın Halifeliği sırasında 79 yaşında iken vefat etti.
Hazret-i Mikdâd bin Esved (r.a.) ın mensup olduğu kabilesi, düşmanları tarafından hezimete uğratılmış, yerleri, yurtları ve malları ellerinden alınarak dağılıp gitmişlerdi.
Bu sırada kendisi Mekke’ye düşmüş ve orada Esved bin Abd-i Yegus hanedanına sığınmıştır. Bu sırada Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) in Peygamberliğini açıkladığını duyunca gidip hemen Müslüman oldu.
Bir müddet, Müslüman olduğunu gizledi Mekkeli müşrikler, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) iman edip, putlara tapınmaktan vazgeçerek, Müslümanlığı yeni kabul edenlerin hepsine eziyet ve işkence etmeye başladılar.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem), amcası Ebû Talib vasitesiyle, Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) de kabilesinin yardımı ile bir müddet müşriklerin saldırılarından korundular.
Fakat Müşrikler İslamiyeti kabul eden Hazret-i Mikldâd ve diğer kimsesiz Müslümanları (r.amhüm) yakalayıp, elbiselerini soydular.
Demiren zırhlar giydirerek güneşin altında kızgın kumların üzerine yatırarak saatlerce, hatta günlerce işkence yaptılar.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Mikdâd bin Esved (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Menkıbeler, Mikdad bin Esved