Ebû Said-i Hudri (Radiyallahu anhu)- 3
Henek (Medine-i Münevvere)
Ebû Said-i Hudri (Radiyallahu anhu)- 3
Ebû Said’i Hudri (r.a.) beni mustalak gazasına, sonra da Hendek gazâsına katılıp, gösterdiği kahramanlıkları Peygamberimiz (s.a.v.) pek beğenmişti.
Ebû Said’i Hudri (r.a.) Hendek savaşının hafiflediği bir öğle üzeri, Resulullah Efendimiz (s.a.v.) den evine kadar gitmek için izin istedi.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) izin verip buyurdu ki;
-“Yanına silahını al. Beni Kureyza Yahudilerinin sana zarar vermelerinden korkarım.” Buyurdu.
Hazret-i Ebû Said’i Hudri (r.a.) de emir gereğince silahını alarak evine gitti. Hanımı kapıda duruyordu. Kıskançlık gayretiyle hanımının içeride durması gerekirken niçin dışarıda beklediğini sorunca;
Hanımı;
-“Niçin bana kızıyorsun? İçeriye gir de gör.” Dedi.
Eve girdiklerinde yatağın üzerinde kocaman siyah bir yılan yatıyor gördüler.
Ebû Said’i Hudri (r.a.) mızrağını çekip yılana batırdı. Sonra yılanı yataktan kaldırınca, yatak üzerinde yılanın yerine bir gencin yatmakta olduğu görüldü.
Mızrağın ucundaki yılanı bahçeye çıkarıp astılar. Yılan titreyerek öldü. İçerde yataktaki genç de can çekişerek öldü. Yılanın mı, yoksa o gencin mi önce öldüğünü tesbit edemediler.
Hazret-i Said’i Hudri (r.a.) hemen gelip, peygamber Efendimiz (s.a.v.) e hadiseyi bildirdi.
Ve;
-“Ya Resulallah onun dirilmesi için Allah-u Teâlâ’ya yalvarır mısıniz?” dedi.
Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) de;
-“O medine’deki Müslüman cinnilerindendir. Onlardan bir şey görürseniz, onlara oradan gitmesi için üç gün musade ediniz. Bundan sonra, size tekrar görünecek olursa, onu öldürünüz. Çünkü, o, şeytandır.” Buyurdu.
Hendek gazâsında müşrikler çok şiddetli saldırıyorlardı. Hazret-i Said’i Hudri (r.a.) bir ara Peygamberimiz (Sallallahu alyhi ve sellem) e yaklaşarak;
-“Ya Resulallah, yüreğimiz ağzımıza gelmiş bulunuyor, okyacağımız bir duâ ver mıdır?” dedi.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem);
-“Evet! Var. Ey Allah’ım, açık ve korkulu yerlerimizi kapa, bizi, bütün korktuklarımızdan emin eyle, diyerek duâ ediniz.” Buyurdular.
Hepimiz duâ ettik, yalvardık.
Çok geçmeden şiddetli bir fırtına esdi, düşman karargahını alt üst ederek düşman hezimete uğradı, dağılıp gitti.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Said-i Hudri (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
06 Temmuz 2009, 11:15 tarihinde.
Selamün Aleyküm , nasılsınız? İyisinizdir inşaallah.
Elli vakit namazla ilgili yorum yazmışsınız.Hemen girişte sağda da profilim vardı ismimle beraber sanırım görmemişsiniz.Evet Buhari ve Müslim kaynakları sahihtir.Adsız yorum yazan kişi Meğer yorumun altında ismi yazıyormuş…..< <<>>>>…Yorumlarına büyük bir sabır ile cevap yazdım,fakat hadisleri kabul etmeyince çok kızdım.Kimseyi kırmak asla istemedim.İnsan elde kaynak varsa,hele ki hadisler kabul etmesi gerekmez mi?Üstüne üstlük Allah ve Resul’ünü sanki sorgular muhalefet eder gibi (haşa,yüz bin defa haşa) bu niçin yapmış,şunu neden emretmiş gibi ifadeler edebe aykırıı değil mi ?
Allah razı olsun yorumunuz ve bilginiz için. Allah’a emanet olunuz.
06 Temmuz 2009, 12:19 tarihinde.
Valleykümmesselam ve rahmetullahı ve berekatühü
Sevgili canım kardeşim Gülcan;
Evet ben zaten Adı geçen sevgili kardeşime de bir meil yazdım Gayemiz hiç kimseyi kırmamaktır ama senin de dediğin gibi (Ve bu sevgili kardeşimiz malesef belki yanlış bir zamanlamasına gelmiş olacak ki) o da istemiyerek de başka şeylerden esinlenerek bu yorumu yazmış ASLINDA ÇOK ÇOK YANLIŞ BUNU HEM BEN HEM SEN VEYA BİR BAŞKA ARKADAŞIMIZ SÖYLEMESİ LAZIM (ama kırmadan) ÇÜNKÜ BU SEVGİLİ KARDEŞİMİZİ DE TANIYORUZ VE TEMİZ BİR AİLEYE DE SAHİP -Rahmetli babası da annesi de çok çok temiz işte gençlik bu kardeşimiz de bu anne ve babasının yolundan yol katması lazım-
Böyle şeylerle kafasını yormaması lazım. Ha kafasını nasıl yoracak HEM KUR’AN-İ kERİMİ İNCELEYECEK (tabiki sağlam kaynaklardan) sonra Hadis-i Şeriflere de bakacak ( Hele Sahiheyn dediğimiz) SAHİHİ BUHARI VE MÜSLİM (r.anhüm) kitablarına bakacak.
Şimdi büyük müfesirler şöyle buyurmuş
Şayet Kur’an-i kerim yeryüzünden kayıbolursa kAYNAĞIMIZI Sahih-i Buhari (r.a.) den arayacağız.
Benim sitemde Buhari (r.a.) hakkında yazılar vardır hem hayatını hem de menkıbelerini açıp okusun. Önce benim ondan ders almam lazım ve bütün ÜMMET-İ MUHAMMED (S.A.V.) İN BU YAZILARI OKUMALARINI TAVSİYE EDİYORUM.
Bizden sadece tavsiyeler var
yOKSA KİMSEYİ ASLA VE ASLA KIRMAK DEĞİL NİYETİMİZ.
Her kim Sahih-i Buharı veya Müslim veya sahihi Sitte diye başka sahihler de var. ÖNCE BİR ZAHMET BAKIP BUHARİ (R.A.) NIN HAYATINI VE MENKIBELERİNİ AÇIP OKUSUN VE SONRA Onlar hakkında bir şeyler söylesin.
Ama bu kardeşimiz i hoş görmek lazım ve onu kırmadan YANLIŞ FİKRE SAHİB OLDUĞUNU makul bir dil ile yapmak lazım.
Allah onu da bizleri de ISLAH EYLESİN. Amin…
Allah bu kardeşimizi de ve bizler ile sizleri ISLAH eylesin. Ailene de selamlarımı söyle
Sevgilerimle…
http://www.fuadyusufoglu.com/imam-i-buhari-radiyallah-u-anh/
09 Ocak 2014, 23:12 tarihinde.
[...] 40Feridüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) – 9 « Ebû Said-i Hudri (Radiyallahu anhu); Ebû Said-i Hudri (Radiyallahu anhu)- 3 [...]