Abdullah bin Cahş (Radiyallah-u anhu);

07 Ağustos 2009 Cuma

Revda-i Mutahhara (Sallallahu aleyhi ve Sellem)

Abdullah bin Cahş (Radiyallah-u anhu);

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in halası Ümeyme ile Cahş’ın oğlu, Eshab-i Kiram (r.anhüm) dan. Kızkardeşi Hazret-i Zeyneb; Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in hanımıdır.

Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in vasıtasıyla, Erkam (r.a.) ın evine gelmeden önce Kelime-i şehadet getirerek İLK MÜSLÜMANLARDAN olmak şerefine kavuştu.

Hazret-i Abdullah (r.a.) orta boylu çok yakışıklı bir zat idi. Peygamber Efendimizi pek ziyade severdi. Bu muhabbet uğrunda canını fedaden çekinmemiş, Uhud harbinde en büyük kahramanlığı göstererek, Allah-u Teâlâ’nın rızası uğrunda şehadet şerbetini içmiştir.

Eshab-i Kiram (r.anhüm) arasında lâkabı, “El Mücdü’fillah” Yani “Allah yolunun fedaisi” idi. Şehid olduğunda 40 yaşlarında idi. Medine’ye hicret edince Asım bin Sabit (r.a.) ile KARDEŞ oldu.

Abdullah bin Cahş (r.a.) İslamiyeti heyacanla yaşayan zatlardandı. İlk Müslüman olduğu yıllarda, Kafirler kendisine her türlü ezâ ve Cefâ’yı yapmışlardı. Hepsine de İmanın verdiği güç ile mukabele etmiş, ezâ ve cefâ’lara katlanmıştır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), kendisi için;

-“…açlığa ve susuzluğa en çok dayanan ve katlananızdır.” Buyurmuştur.

Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in şehidler için verdiği müjdeleri duyarak hep şehid olmaya can atmıştır. Harplerde en önde kahramanca çarpışmıştır.

Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) hicretin ikinci senesinde, Nahle’de Kureyş müşriklerini gözetlemek üzere ilk önce Ebû Ubeyde bin Cerrah (r.a.) ı göndermek istemişti.

Hazret-i Ebû Ubeyde (r.a.), Peygamberimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in ayrılığına dayanamıyarak ağlamağa başladı. Bunun üzerine O’nu göndermekten vazgeçti.

Hazret-i Abdullah bin Cahş (r.a.) der ki;

-“O gün Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) yatsı namazını kılınca. Beni yanına çağırdı;”

Bana;

-“Sabah vakti olur olmaz, yanıma gel. Silahın da yanında bulunsun. Seni bir tarafa göndereceğim.” Buyurdu.

Sabah olunca mescide gittim. Kılıcım, yayım, ok ve çantam üzerimde, kalkanım da yanımda idi. Resulullah Efendimiz Sabah namazını kıldırdıktan sonra evlerine döndü. Ben daha önce kapının önüne gelmiş bekliyordum.

Muhacirlerden benimle birlikte gidecek birkaç kişi buldu.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Cahş (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın