Abdullah bin Süheyl (Radiyallah-u anhu)- 2
Bedir savaşının yapıldığı yer
Abdullah bin Süheyl (Radiyallah-u anhu)- 2
Abdullah bin Süheyl (r.a.) artık yerinde duramıyordu. Arslanlar gibi Şirk ordusunun üzerine atıldı. Sanki önceki Süheyl değildi, diğer Sahabe-i Kiram (r.anhüm) gibi o da kahramanca savaştı.
Sonunda müşriklerin şirk ordusu kahru perişan oldu.
Abdullah bin Süheyl (r.a.) Bedir’den sonra Uhud ve Hendek gazâlarına katılmış, Hudeybiye anlaşmasında da hazır bulunmuştur.
Fakat bu antlaşma sırasında gördüğü manzara, onun kalbine bir hançer gibi saplanmış, çok üzmüştü. Hatta Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ve diğer Müslümanlar da mahzun olmuştu.
Çünkü, Abdullah bin Süheyl (r.a.) in küçük kardeşi Ebû Cendel (r.a.) Müslüman olmuştu. Bu yüzden Mekke’de zincire vurulup, hapsedilmişti. Ancak bir yolunu bulup, kaçmış, Hudeybiye antlaşması imzalanırken kendini Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) in mübarek ayaklarının dibine atmış;
-“Beni kurtar Ya Resulallah.” Demişti.
Fakat müşriklerin temsilcileri onun teslim edilmesi için ısrar etmişler, yoksa antlaşmayı yapmayacaklarını kesin bir dil ile beyan etmişlerdi.
Ama, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) bu antlaşmanın yapılmasını, birçok sebeplerden dolayı istiyorlardı. Bütün taleblere rağmen, müşrikler tekliflerinde vazgeçmediler. Ebû Cendel (r.a.) in bu sırada söylediği sözler bütün Müslümanların gözlerini yaşartmıştı.
Başlangıcı Müslümanlar aleyhine görünen Hudeybiye anlaşması daha sonra, Müslümanların lehine netice vermiş, Kur’an-i Kerim bu anlaşmayı ‘Feth-i Mübin’ diye vasıflamıştır.
Ebû Cendel hazretleri (r.a.) de, kurtulmuş bilahare sağ salim Medine’ye dönmüştür.
Hudeybiye anlşamsından iki sene sonra, Abdullah bin Süheyl (r.a.) Mekke fethinde de bulundu. Mekke fethedilmiş öldürülecek olanların listesi yapılmıştı. Bunların arasında, Abdullah bin Süheyl (r.a.) in babası da vardı.
Babasına dayanamamıştı. Babasının öldürülmemesi için teşebüste bulundu. Durum Resulullah (s.a.v.) a arz edildi.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) Hazret-i Abdullah (r.a.) ın bu istirhamını kabul etti. Babasına bir emanname verildi. Daha sonra , babası Süheyl bin Âmr Müslüman oldu. Sahabelik şerefine nail oldu.
O kadar ihlaslı bir Müslüman oldu ki, Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ahrete teşrifleri sırasında konuşmaları ile, birçok kimsenin irtidadına( dinden dönmesine) mani oldu.
Süheyl bin Amr hazretlerinin (r.a.) oğlu Abdullah bin Süheyl (r.a.), Yemâme’de Cevas muharebesinde şehid olmuştu. Hazret-i Abû Bekir (r.a.), Kureyş ve Mekke’nin ileri gelenleri, oğlunun şehadetinden dolayı, Babası Süheyl (r.a.) e ta’ziyede bulunmuşlardır.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Kaynaklar;
(1-Tabakat-ı İbn-i Sa’d cild-3, Sahife- 496)
(2-Usüd-ül-gabe cild-3, sahife- 180)
(3-Mustedrak cild-3, sahife- 381)
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Süheyl (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe
22 Haziran 2013, 21:45 tarihinde.
[...] 4Riyazet ve keramet ehlinin fazileti- 5 « Büreyde bin Hasib (Radiyallah-u anhu)- 3 Abdullah bin Süheyl (Radiyallah-u anhu)- 2 [...]