Muhammed Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 41
Arafat tepesi (Mekke)
Muhammed (Aleyhis selam)- 41
Ebû Leheb hariç orada bulunan diğer amcaları ve akrabasının hepsi yumuşak konuştular.
Fakat Ebû Leheb;
-“Ey Abdulmuttalib oğulları, başkaları O’nun elini tutup mani olmadan önce siz O’na mani olun!..) gibi daha birçok ÇİRKİN sözler söyledi.
Onun bu sözleri üzerine Muhammed Aleyhis selam’ın halası, Ebû Leheb’e;
-“Ey kardeşim! Kardeşimin oğlunu ve O’nun dinini yardımsız bırakmak sana yakışır mı? Vallahi bugün yaşayan âlimler Abdulmuttalib’in soyundan bir Peygamber geleceğini bildiriyorlar. İşte O Peygamber, budur.” Dedi.
Ebû Leheb bu sözler karşısında ÇİRKİN konuşmalarına devam edince, Ebû Talib, Ebû Leheb’e kızarak;
-“Ey korkak! Vallahi biz sağ oldukça, O’na yardımcı ve koruyucuyuz!” dedi.
Muhammed Aleyhis selama da;
-“Ey kardeşimin oğlu! İnsanları Rabbine imana İnsanları da’vet etmek istediğin zaman bilelim; silahlanıp seninle birlikte ortaya çıkarız” dedi.
Sonra Muhammed Aleyhis selam tekrar söze başlayıp;
-“Ey Abdulmuttalib oğulları! Vallahi, Araplar içinde, benim size getirdiğim, dünya ve Ahretiniz için HAYIRLI olan şeyden (yani bu dinden) daha üstününü ve daha HAYIRLISINI kavmine getirmiş bir kimse yoktur. Ben sizi dile kolay gelen, mizanda ağır basan iki kelimeyi söylemeye da’vet ediyorum ki o da; “Eşhedü enla ilahe ilallah ve eşhedü enne Muhammeden abdühü ve resulühü” Yani Allah’dan başka ilah olmadığına ve Muhammed’in O’nun kulu ve Resulü olduğuna şehadet ederim, demenizdir.” –“Allah-u Teâlâ sizi buna da’vet etmemi emretti. O halde hanginiz benim da’vetimi kabul eder ve bu yolda yardımcım olur.” Buyurdu.
Kimseden ses çıkmadı, başlarını önlerine eğdiler. Muhammed Aleyhis selam bu sözlerini üç defa tekrarladı. Her söyleşinde Hazret-i Ali (r.a.) ayağa kalkıp üçüncü defasında;
-“Ya Resulullah, her ne kadar bunların yaşça en küçüğü isem de sana ben yardımcı olurum!..” dedi.
Bunun üzerine Muhammed Aleyhis selam’dan Hazret-i Ali (r.a.) nin elinden tuttu. Diğerleri ise hayret içinde ve alaylı alaylı gülerek dağıldılar.
Muhammed Aleyhis selam insanların bu inkarcı tutumu karşısında onları daima İmân’a da’vet ediyordu. Mekkelilerden bir kısmı imân ile şerefleniyordu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri son Peygamber olan Habibi Muhammed (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ın şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Asr-ı Seaadet devri, İlk Müslümanlar, Muhammed Aleyhis selam, Siyer
15 Şubat 2014, 07:39 tarihinde.
[...] Zehra (Radiyallah-u anha)- 10 « Muhammed Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 39 Muhammed Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 41 [...]