Adülhâlık Goncdüvâni (Radiyallah-u anhu)- 2
Abdülhalık-i Goncdüvan-i hazretleri (r.a.) nin mübarek kabirleri
Adülhâlık Goncdüvâni (Radiyallah-u anhu)- 2
Abdülhâlık Goncdüvâni (r.a.) buyurdu ki;
-“Yirmi iki yaşında idim. Hızır Aleyhisselam beni, Mâverâünnehr’de yaşayan büyük âlim ve veli Yusuf-i Hemedâni hazretleri (r.a.) ne gönderdi. Ondan tam istifadeye kavuştum.”
Bu sebeple, Abdülhâlık Goncdüvâni hazretleri (r.a.) nin sohbette üstadı Yusuf-i Hemedâni (r.a.), zikir talim hocası da Hızır aleyhisselam idi.
Abdülhâlık Göncdüvâni (r.a.) beş vakit namazını Ka’be-i muazzama’da kılar, tekrar Buhârâ’ya dönerdi.
Bir aşure günü talebelerine ders veriyordu. Evliyalık hallerini anlatıyordu. Görünüşü Müslüman kıyafetinde olan bir genç kapıdan girip, talebelerin arasına oturdu. Albülhâlık hazretleri (r.a.) arada sırada o gence bakıyordu.
Bir müddet O’nun sohbetini dinleyen genç;
-“Efendim! Resulullah Sallallahu aleyhi ve sellem; (-“Mü’minin ferâsetinden korkunuz. Çünkü o, Allah’ın nûru ile bakar.”) buyuruyor. Bu hadisin sırrı nedir?” diye sordu
Abdülhâlık-i Goncdüvâni hazretleri (r.a.);
-“Sırrı şudur ki, belindeki zünnâr’ını (Hiristiyanların ibadette bellerine bağladıkları ve ucunda haç asılı parmak kalınlığında yuvarlak ip) kesip çıkar ve Müslüman olmakla şereflen!” buyurdu.
Genç itiraz edip;
-“Allah-u Teâlâ’ya sığınırım, benim belimde zünnâr mı var?” deyince,
Abdulhâlık (r.a.) bir talebesine işaret etti. Talebe, o gencin üzerindeki hırkasını çıkarınca, belinde zünnâr bağlı olduğu görüldü. Bu hadise karşısında genç, çok mahcub oldu. Ne yapacağını şaşırdı. Kalbinde İslamiyet’e karşı bir sevgi meydana geldi.
Abdulhâlık Goncdüvân hazretleri (r.a.) ne muhabbet, sevgi duymaya başladı. Böylece evliyanın, Allah-u Teâlâ’nın nuruyla baktığının ne demek olduğunu çok iyi anladı. Kelime-i Şehâdet getirip Müslüman olmakla şereflendi. Sâdık talebelerinden oldu.
Bunun üzerine Abdülhâlık Goncdüvân hazretleri (r.a.) talebelerine dönerek buyurdu ki;
-“Ey dostlar! Gelin biz de ahde uyalım, zünnâr’ımızı keselim. İmân edelim. Şöyle ki; bu genç maddi zünnâr’ı kesti, biz de kalbe aid zünnar’ı keselim. O da “kibir ve gururdur”. Bu genç, af dileyenlerden oldu; biz de “affa” mazhar olalım.” Buyurdu.
Dostlar arasında şaşılacak haller göründü. Hazret-i Hâce’nin ayaklarına düştüler, tevbelerini yenilediler. Hep birlikte tevbe ettiler ve kalblerinin Allah-u Teâlâ’dan başka bir şeye bağlılıkları kalmadı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin dokuzuncusu olan Abdulhâlık Goncdüvâni (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
06 Şubat 2010, 06:19 tarihinde.
[...] Hadis: – (01) Ana baba hakkı… « Yusuf-i Hemedâni (Radiyallah-u anhu)- 6 Adülhâlık Goncdüvâni (Radiyallah-u anhu)- 2 [...]