Utbet-ül Ğulam (Radiyallah-u anh)- 2
Girnavas Mevki-i (Nusaybin)
Utbet-ül Ğulam (Radiyallah-u anh) Utbe bin Ebân bin sem’a):
Evliyanın büyüklerindedir. Doğum ve ölüm tarihi bilinmemektedir. Babasının adı Ebân Bin Sem’a’dır. Rumlarla yapılan bir muharebede şehid düştü. Vera’ (Şübhelilerden sakınmak), takva (Haramlardan uzak durmak) ve Zühd (Şübheli olmak korkusu ile mübahların çoğunu terk edip, onları lüzumu kadar kullanmak) sahibi bir zattır.
Kiymetli sözleri pek çoktur:
Birisi; Rebâh el Kaysi’ye
-“Utbe’ye Gulam demesinin sebebini bana izah edermisin?” diye sordu.
O da:
-“ Utbe, ibadet hususunda kendisini çok küçük görür ve alçaltırdı. Onun için böyle denilmiştir.”
Atâ bin Ebi Rebah (r.a.) bildiriyor:
-“Utbet-ül Ğulam ile bir yolculuğa çıkmıştık. Beraberimizde bir haylı kalabalık vardı. Kafilemizdekilerin hepsi sabah namazını, yatsının abdesti ile kılardı. Gece o kadar çok ibadet ederlerdi ki, bu yüzden ayakları şişmiş, iyice zayiflamişler, sanki bir kemik yığınından ibaret bir hale gelmişlerdi. Sabah olunca birbirlerine, Allah-u Teâlâ’nın kendisini itaat edip, beğendiği işleri yapanlara vereceği mükafatı ve yapacağı ikramlardan, kendisine isyan edip, kötülkülere dalanlara ise, vereceği azaplardan bahsederlerdi..”
-“Bu şekilde yollarına devam edip dururlarken içlerinden birisi bir yere gelince bayılarak düştü. Alnından terler dökülüyordu. Etrafındekiler ağlaşıyorlardı. Biraz sonra su dökerek onu ayıltılar. Kendisine geldiktensonra;
-“Ne oldu,” diye sordukları zaman,
Ayılan adam;
-“Bir zamanlar bir günah işlemiştim. Onu hatırladım da, ben “bu günahı ne için yptım.” diye üzüntü ve pişmanlığımın şiddetinden kendimi kayıbettim.” dedi.
Utbet-ül Ğulam hazretleri (r.a.) daima murakabe, murakıbı (görüp, gözeten) düşünerek, daima onunla meşgül olmaktır. O, Allah-u Teâlâ’dan başkasıyle meşgül olmaz, devamlı Allah-u Teâlâ’yı anar ve hatırlar, O’ndan bir an bile gafil olmazdı.
Bazen öyle dalardı ki, gideceği yeri geçer, farkında olmazdı. Bir gün, Utbe-tül Ğulam (r.a.) Abdulvahid bin Zeyd (r.a.) ın yanına gelmişti.
Abdulvahid Bin Zeyd (r.a.) ona:
-“Nereden geliyorsun?” diye sordu.
Utbet-ül Ğulam (r.a.):
-“Falanca yerden geliyorum.” Dedi.
Abdulvahid bin Zeyd (r.a.):
-“Oralarda kimseye rastladın mı?” diye sorunca.
Utbet-ül Ğulam (r.a.):
-“Hayır kimseyle karşılaşmadım.” Dedi.
Halbu ki oralardan çok kimseler geçiyordu. Fakat, bütün ruhu ve bedeniyle Allah-u Teâlâ ile meşgül olduğundan, yanından geçenlerin farkına bile varamamıştı. (Bu durum, hükümdar yanlarından geçerken, hizmetçilerinin onun heybetinden, hiçbir şeyin farkına varmaması ve düşünceye dalan birinin, ba’zen etrafında olup bitenlerin bile farkında olmaması gibidir.)
Utbet-ül Ğulam (r.a.) hazretleri günahlarını düşündüğü zaman, yemek ve içmekten kesilirdi.
Bu durumu gören annesi:
-“Oğulcağızım! Biraz kendine acı. Hiçbir şey yemiyor, kendine yazık ediyorsun.”dediği zaman
Cevabı:
-“Anneciğim; kendime acıyorum. Fakat beni biraz bırakda, azıcık zahmet çekeyim. Çünkü, inşallah ilerde bu sıkıntılarımın karşılığını göreceğim.” Şeklinde olurdu.
Onun yakınlarından birisi anlatıyor:
-“Utbet-ül Ğulam (r.a.) ı rüyamda gördüm.
Kendisine;
-“Ne durumdasın?” diye sordum.
O şöyle cevab verdi:
-“Senin evinde yazılı bir dua var. Onun yüzünden iyi muamele gördüm.”
Sabah oldu. Evde dua’yı arayıp buldum. Dua şöyle idi:
<<<Utbet-ül Ğulam hakkında başka yazı okumak isterseniz tıklayın>>>
İslâm âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Bu mübarek zatların hürmetine Günahlarımızı afv eylesin.Amin.
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Abdulvahid bin Zeyd (r.a.), Allahın veli kulları, İhlas, Tasavvuf, tefekkür, vera
31 Ekim 2008, 20:09 tarihinde.
- zorda olsa döndüm dostumm
Yazan: sarmasikgullerim
-Ey iman edenler! Cuma günü namaz için çağrı yapıldığı zaman, hemen Allah’ın zikrine koşun ve alışverişi bırakın. Eğer bilirseniz bu, sizin için daha hayırlıdır.
-Namaz kılınınca artık yeryüzüne dağılın ve Allah’ın lütfundan nasibinizi arayın. Allah’ı çok zikredin ki kurtuluşa eresiniz.
(CUMA SURESİ 9-10)
06 Haziran 2010, 10:40 tarihinde.
[...] <<<>>>Utbetül Ğulam (r.a.) nın hakkında başka bir yazı.<<<>>&… [...]