Celâleddin Muhammed Rûmi (Radiyallah-u anhu) – 13
Mescidi Cin içerisinden görüntü (Mekke-i Mükerreme)
Celâleddin Muhammed Rûmi (Radiyallah-u anhu) – 13
Bunun üzerine Şems-i Tebrizi hazretleri (r.a.), Konya’ya tekrar gitmeye karar verdi. Hemen yola çıktılar. Sultan Veled (r.a.), şems-i Tebrizi hazretleri (r.a.) ni ata bindirdi, kendisi de arkasından yaya olarak yürüyordu. Şems-i Tebrizi hazretleri (r.a.), Sultan Veled’in ata binmesi için ne kadar ısrâr ettiyse de;
O;
-“Sultanın yanında, hizmetçisinin ata binmesi bize yakışık olmaz. Hizmetçilerin, efendisinin arkasında yürümesi gerektiğini öğrendik.” Diyerek ata binmedi.
Sultan Veled(r.a.), Konya’ya yaklaştıklarında babası Mevlânâ hazretleri (r.a.) ne haberci gönderip, Konya’ya girmek üzere olduklarını bildirdi.
Mevlânâ hazretleri (r.a.) müjdeyi getirene o kadar çok hediye verdi ki, o kimse zengin oldu.
Konya’da Tellâllar bağırtılarak, Şems (r.a.) in Konya’ya teşrif etmek üzere olduğu bildirildi. Konya’nın başta sultan olmak üzere ileri gelen vezirleri, hâkimleri, zenginleri yanı sıra, bütün halk yollara döküldü.
Büyük bir bayram havası içinde, mübarek veli Şemseddin-i Terbrizi hazretleri (r.a.) ni karşılamaya çıktılar. Öğleye doğru Şems-i Tebrizi ile sultan Veled (r.anhüm) göründüler.
Sultan Veled, atın yularından tutmuş, Şems (r.a.) de atın üzerinde başı önde ağır ağır ilerliyorlardı. Bu mühteşem manzarayı seyredenler büyük bir heyecana kapıldılar.
Mevlânâ (r.a.) koşarak ilerledi, atın dizginlerine yapıştı. Göz göze geldiler. Şems (r.a.) in attan inmesine yardım eden Mevlânâ, üstadının ellerini sevinç gözyaşları arasında doya doya öptü.
Bu arada yanık sesli hafizler Kur’an-i kerim okumaya başladılar. Herkes büyük bir haz içinde Kur’an-i kerim’i dinledikten sonra, sıra ile Şemseddin-i Tebrizi hazretleri (r.a.) nin ellerini öptü. Sonra Mevlânâ medresesine geldiler.
Şems-i Tebrizi (r.a.), Sultan Veled’in kendisine gösterdiği hürmeti ve yaptığı hizmetleri Mevlânâ (r.a.) ya anlattı.
Mevlânâ hazretleri (r.a.) bundan çok memnun olduğunu bildirerek;
-“Benim bir serim (başım), bir de sırrım vardır. Başımı (serimi) sana fedâ ettim. Sırrımı da oğlum Sultan Veled’e verdim. Eğer Sultan Veled’in “bin yıl” ömrü olsa da hepsini ibadetle geçirse, ona verdiğim sırra Ya’ni evliyalıkta ilerlemesine sebep olduğum derecelere kavuşamaz.” Dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Celâleddin Muhammed Rûmi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
03 Şubat 2013, 11:28 tarihinde.
[...] (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 67 « Celâleddin Muhammed Rûmi (Radiyallah-u anhu) – 11 Celâleddin Muhammed Rûmi (Radiyallah-u anhu) – 13 [...]