Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 9
Kabe’nin içi (Mekke müzesinden alınmıştır)
Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 9
Ziyafette birçok ilmi konuşmalar yapıldı. Bu arada Şenbeki hazretleri (r.a.);
-“Allah-u Teâlâ’nın kulları arasında öyleleri vardır ki, hırkasını suya atsa batmaz ve su onu götürmez.” Dedi.
Ve hırkasını suyun üzerine bıraktı. Hırka suda hiç batmadı ve olduğu yerden de bir yere gitmedi. Sonra Şenbeki hazretleri (r.a.) kalkıp, o kırkasının üzerine iki rek’at namaz kıldı. Allah-u Teâlâ’nın izniyle hırka hiç ıslanmamıştı. Namazdan sonra hırkasını alıp silkeledi. Hırkadan toz döküldü.
Bunun üzerine Tac-ül-Ârifin Ebü’l Vefâ hazretleri (r.a.) hırkayı aldı.
Şenbeki hazretleri, talabesi Ebü’l Vefâ (r.a.) nın kendisinden daha büyük keramet göstereceğini biliyordu. Ebü’l Vefâ’nın, boşluğa bıraktığı hırka, havada durmaya başladı. Ebü’l Vefâ hırkanın üzerine çıkıp, iki rekat namaz kıldı.
Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) nin üzerinde namaz kıldığı bu hırkanın, yerden (68 m.) yükseklikte olduğu rivayet edilir.
Bu kerâmet, Tac-ül-Ârifin Ebü’l Vefâ hazretleri (r.a.) hakkında sü-i zanda bulunanları tövbe ettirdi,
Hocası oradakilere;
-“Her muridin saâdeti şeyhindendir. Fakat benim saâdetim, talebem Ebü’l-Vefâ’dandır.” Buyurdu.
Ebü’l Vefâ hazretleri, hocasıyla birlikte üç gün üç gece sohbet ettikten sonra, üçüncü yolculuğuna çıktı. Bu yolculuğu “oniki yıl” sürdü.
Üçüncü seyahatının sonunda, Allah-u Teâlâ’nın kudretiyle yolu “Kisrine” adıyla bilinen bir köye düştü. O köyde Şeyh Acemi (ra.) adında veli bir zat var idi. Kerâmet sahibi olan bu zat’ o beldenin halkı büyük bir zevk ile hizmet ederdi.
Şeyh Acemi (r.a.), o köye gelen misafiri yemek yemeden göndermezdi. Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.), bu zat’ın evinin yanındaki mescide namaz kılmak için girdiğinde, cemâat namaza durmuştu. O da namaza durdu. Namaz bittikten sonra, Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) gitmek isteyince,
Acemi hazretleri (r.a);
-“Sizi davet ediyorum. Fakirhaneme buyurun, yemek yiyelim. Davete icabet etmek sünnettir.” Dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu’nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
17 Şubat 2013, 23:31 tarihinde.
[...] anhu);Oruc. 7. « Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 7 Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 9 [...]