Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 20
Eski Medine resmi (Mekke müzesinden alınmıştır)
Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 20
Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.);
-“Keseyi çevir de mühür açılsın.” Buyurdu.
O kimse söyleneni yaptı ve kesenin içindekileri bir tabağa boşaltı.
Seyyid Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.)
-“Şunları ayır. Şunları da, şunları da, diyerek, (halifenin karıştırdığı haram yoldan kazanılmış olan “on” dinarı birer birer ayırdı.) Helal yoldan kazanılmış olan “yüz dineri” alıp kabul etti. “On“ dinarı da bir keseye koydurarak;
-“Bu dinarlar fakirlere nafaka olarak harcanamaz. Götür kendisi harcasın” diyerek halifeye geri gönderdi.
Halife “on dinarı” eline alınca gördü ki, hepsi işaretlediği ve haram yoldan kazanılmış olan dinarlar idi. O zaman anladı ki, Tâc-ül-ârifin Seyyid Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.), Allah-u Teâlâ’nın veli kullarındandır.
Doğruyu inkar eden sapık kimseler, halifenin huzuruna gelip, Seyyid Ebü’l-Vefâ hazretleri için;
-“Bu kimse, uzakta iken yakınınıza getirdiniz. Buraya gelmesiyle, bütün Bağdad halkı ona tabi oldu. Muhammed Kadiri, senin en yakın adamın ve en sadık hizmetçin idi. O dahi seni terk edip ona tabi oldu.” Dediler.
Bu ve buna benzer kötüleyici sözler söylediler.
Muhammed Kadiri, Ebü’l-Vefâ (r.a.) ya talebe olunca, kendisine Ebü’l-Vefâ harzetleri buyuru ki;
-“Sana halifenin karşısında iftihar edebileceğin ve onun seni o vaziyette görüp niyetini düzeltebileceği bir vazife vereyim.”
Onu talebelerin helâsını silip süpürmek ve temizliği ile uğraşma işiyle vazifenldirdi. Muhammed Kadiri bu vazifeyi kabul edip, ihlas ve gönül rızasıyla, seve, seve talebelerin helâsını temizlemeye başladı.
Halifenin yanında ve onu yakın adamlarından olmayı, Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) nin yanında bulunarak, dervişlerin helâsının temizliğiyle uğraşmaya tercih ediyordu.
Bazı kimseler halife’ye;
-“Senin en yakın adamın ve en iyi hizmetçin Muhammed Kadiri, Seyyid Ebü’l-Vefâ’nın en iyi itâat eden talebelerinden olmuş ve senin yanında olmayı ve sana hizmet etmeyi, talebelerin helâsını temizlemeye tercih ediyor. Senin adamlarını ayartıp, kendi himetinde tutan bu gibi kimseleri şehirde bulundurmanız doğru değildir. Eğer biraz daha burada kalırsa, bütün adamlarını ayartıp yanında çalıştıracak.” Dediler.
Böyle sapık kimselerin sözleri, halife üzerinde etkisini gösterdi. Ulemâyı toplayarak, onlarla meşveret etti.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu’nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
20 Şubat 2013, 06:38 tarihinde.
[...] 21: (Onuncu bölüm) « Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 18 Tâc-ül-Ârifin (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 20 [...]