Çakır el-Kürdi (Radiyallah-u anhu);
3.Murad tarafından yaptırılan Revda kapısı (Mekke müzesinden alınmıştır)
Çakır el-Kürdi (Radiyallah-u anhu);
Irak’ta yetişen evliyanın büyüklerinden. İsmi Muhammed bin Düşem (veya Düsem) olup lakabı, Çakır veya Çakbir el-Kürdi el-Geylanı’dır.
Irak’ta Samerrâ’ya bir günlük mesafede bulunan Kontrat-ür-Rasas yakınlarında bir sahrada yaşardı. Hanbeli mezhebi alimlerinin büyüklerindendir. 550 (m. 1155) senesinde orada vefat etti. Vefatı için başka tarihler de rivayet edilmiştir. Kabri, orada bilinmekte ve ziyaret edilmekte olup, kendisini sevenler, mübarek ruhlarından istifade etmektedirler. İnsanlar vefatından sonra ona yakın olmak, bereketinden istifade etmek için, kabri etrafında bir köy imar ettiler.
Tâc-ül-ârifin Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.) Çakır hazretleri (r.a.) ni över, yüksekliğini anlatırdı.
Ebü’l-Vefâ hazretleri (r.a.), Çakır (r.a.) e, Ali bin Heyti (r.a.) ile bir takke gönderip, bunu kendisine yaklaşmak için başına koymasını emretti. Takkeyi vermek ve bu emri bildirmek için huzuruna çağırmadı.
Buyurdu ki;
-“Çakır’in benim talebem olması için Allah-u teâlâ’ya duâ ettim. Allah-u teâlâ hazretleri (c.c.) duâ’mı kabul buyrdu. Onu bana verdi.”
Irakta bulunan evliya, sözbirliği ile bildiriyorlar ki;
-“Çakır (r.a.), yılanın derisinden soyulduğu gibi, nefsin bütün arzularından soyulmuştur.”
Çakır (r.a.), Irak’ta bulunan evliyanın büyüklerinden, âriflerin güzidelerinden, muhakkik (tahkik edici, araştırıcı) olan âlimlerin imamlarından idi.
Zamanında bulunan evliya içinde bir tane olup, onların temel direklerinden biri idi. Çok yüksek derecelerin, kerâmetlerin sahibi idi. Yetiştirdiği talebelerin hepsi kıymetli mübarek zatlardır.
-Bana talebe olmaya gelen herkesin ismini, nasıl olduğunu, Levh-il-mahfuz’da görmedikçe, hiç kimseyi talebeliğe almadım.” Buyurdu.
Ebû Muhammed el-Hamidi (r.a.) buyurdu ki;
-“Üstadımız Çakır el-Kürdi (r.a.) nin nafakası gaibden idi. Ne yiyip ne içtiğini nafakasının nereden geldiğini kimse bilmezdi. Bir gün yanında idim. Çobanları başında olduğu halde sığırlar oradan geçiyordu.”
İneklerden birisini göstererek;
-“Bu hayvan kırmızı bir buzağıya yüklüdür. Falan ay ve falan gün doğurur. Doğan o kırmızı buzağıyı, büyüyünce bana vermek için nezr ederler. Falan gün onu fakirler keserler. Falan ve falan kimseler de ondan yerler.” Buyurdu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Çakır el-Kürdi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu