Kalbın hazır olması için çare- 2
Girnavas kazı çalışmaları (Nusaybin)
Bu da, düşünceler gaalib olmadığı zaman ve o işi isteme çok olmadığı zaman olur. Fakat çok isterse, manaları düşünmek de o isteği gideremezse; bunun çaresi, müshil ilacı almak ve bu hastalığa sebep olan maddeyi vucudunda te’sirsiz hale getirmektir.
Bunun müshili (ilacı) bu düşünceye hangi şey’in terki sebep olduysa onu söylemeli ve ondan kurtulmalıdır.
Bunu yapamazsa, bu düşüncedenasla kurtulamaz ve namazı daima kalbden konuşmalarla karışık olur.
Bu, şuna benzer ki, bir kimse bir ağacın altında oturup serçelerin seslerini duymamak isterse, eline bir sopa alır ve kovar. Biraz sonra serçeler yine hemen o ağaca dalarlar. Eğer onlardan kurtulmak isterse, çaresi ağacı kökünden kesmektir.
Çünkü ağaç orada olduğu müddetçe kuşlar oraya gelir. Bunun gibi, arzular çok olunca, çeşit çeşit düşünceler ondan ayrılmaz.
Bunun içindir ki;
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) hediye olarak güzel bir elbise getirdiler. Üzerinde güzel nakışlar, süsler vardı.
Namazda gözü bu nakışlara takıldı. Namazı bitirince o elbiseyi sahibine verdi ve eski elbiseyi giydi.
Nalinlerin üstüne yeni kayışlar bağlamışlardı. Namazda gözleri onlara dalınca, sökmelerini emretti ve eski kayışlı nalinlerini giydi. Bir gün yeni nalin yaptı. Onlara güzel olmuş gözüyle baktı. Secde etti.
Ve buyurdu ki;
-“Bu bakışımdan dolayı Allah-ü Teâlâ’nın beni düşman tutmaması için secde ettim. Yerlere kapandım.”
Dışarı çıktı ve ilk rastladığı dilenciye bunları verdi.
Talha (r.a.) kendi hurma bahçesinde namaz kılıyordu. Ağaçlar arasında güzel bir kuş uçuyor, bir yol bulup çkamıyordu. Kalbi ona daldı ve kaç rek’at namaz kıldığını unuttu.
Sonra, Resûlullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın huzuruna geldi ve kalbinden şikayet eyledi. İşine kefaret olarak, o hurmalığı sadaka verdi.
Selef böyle çok şeyler yapmışlar ve kalbi hazır bulundurmanın çaresi bunu bilmişlerdir.
Namazdan önce Allah-u Teâlâ (c.c.) yı hatırlamak kalbde gaalıp gelmiyorsa, namazda da kalbı hazır olmaz. Vaki olan düşüncelerden kalb, namazda da olsa kurtulamaz.
Namazı kalb huzuru ile kılmak isteyenin, namaz dışında kalbine bir çare bulup onu düşüncelerden kurtulması lazımdır. Buda dünya meşgüliyetlerini kendinden uzaklaştırmakla olur.
Dünyada kendisine yetecek kadarına kanaatle olur. Bundan maksadı da rahat ibadet yapmak olmalıdır. Böyle olmayınca, kalb de hazır olmaz. Ancak namazın bazı kısımlarında huzurda olur.
O zaman bol bol nafile namazı kılıp kalbi hazır eylemek lazımdır. Böylece dört rek’atlık bir namazı kalb hazır olarak geçirmeyi elde eder. Çünkü nafileler farzların bağını çözer.
Kimayay-i saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Namazında korku ve huşu içinde olan kullarından eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: İmam Gazali, Namaz, Namz'da huşu'
25 Mayıs 2013, 03:56 tarihinde.
[...] Ebi Amir (Radiyallah-u anhu); « Kıraatın (okumanın) ve namazın rükünlerin hakikatı Kalbın hazır olması için çare- 2 [...]