Kâdi Muhammed Zâhid; (Radiyallah-u anhu) – 6
Bahçe Başı küyü (Nusaybin)
Kâdi Muhammed Zâhid; (Radiyallah-u anhu) – 6
-“ Fakir düşüp çaresiz kalınca Allah-ü teâlâ’nın isimlerinden olan “Gani” ismini,
(-“Ya Gani”) diyerek söyleyip yalvarırsa, fakirlikten kurtulur.
Allah-ü teâlâ’nın isimlerini söyleyerek O’na yönelmek, kurtuluşa erdirir. Himmetin te’siri çok büyüktür. Eğer bir kimse yükselmek ve hakiki saâdete kavuşmak için himmet sarfetse, buna kavuşur. Fakat himmetini dünya lezzetleri için sarfederse, yolunu şaşırır.”
Büyükler buyurmuşlardır ki;
-“Kur’an-i kerime ve himmete karşı durmak mümkün değildir. Durulamaz!”
-“Eğer bir kâfir bile düşüncesini, himmetini bir işin hasıl olması için toplayıp devamlı o işin hasıl olmasını isterse, taleb ettiği şeye gösterdiği himmet sebebiyle kavuşur.Himmet, te’sirini gösterir.”
-“Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) bütün varlıkları ile Allah-ü teâlâ’ya yönelerek himmetlerini sarfedip, savaşlarda düşmanlarını perişan etmişlerdir. İbrahim Aleyhis selam’ın ateşe atılırken gösterdiği tam himmet üzerine,
Allah-ü teâlâ ateşe;
-“İbrahim’e serin ve selâmet ol!” (Enbiyâ syresi ayet 69)-“Dervişlik, yalnız bir yere çekilip oturmak, gökte uçmak, dağda ve mağarada bulunmak değildir. Dervişlik; gönlü, mâsivâdan, yani Allah-ü teâlâ’dan başka her şeyden çevirmektir.”
-“Dünyaya olmayanlarla, ahret adamlarıyla oturmak, berâber bulunmak, çok te’sirli ve fâidelidir. Önce te’siri anlaşılmasa bile, doğan bir çocuğun hergün yavaş yavaş büyüdüğü gibi, insan yavaş yavaş dünyaya düşkün olmaktan kurtulur.”
(-“Her ki yek câ heme câ, her ki heme câ hiç câ”)
Bir yerde bulunan (bir yere bağlanan), her yerde bulunur. Her yerde bulunan (her yere bağlanan) hiçbir yerde bulıunamaz.”
İbn-i Abbas (radiyallah-u anhu);
-“Halbuki sen (Ey Resûlüm) onların içinde iken Allah onlara azab verecek değildi. İstiğfar ettikleri hâlde de Allah onlara azâb edecek değil.” (Enfâl suresi ayet 33) meâlindeki ayet-i kerimeyi tefsir ederken şöyle buyurmuştur;
-“İslâmiyetin mevcud olması, Resulullah (s.a.v.) in mevcut olması mesâbesindedir. Nasıl ki; Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) hayatta iken azâb kaldırılmış, insanlara azâb gelmemişse, İslâmiyetin bir yerde mevcud olması ile de (İslâmiyete uymak sebebi ile de) azâb kalkar. İstiğfar etmek sebebi ile de azâb inmez. İstiğfar azâbın gelmesine mâni olur”
-“Bir yandan Allah-ü teâlâ’nın emirlerine uymayıp, bir yandan da “Estağfirullah, Estağfirullah” demek istiğfar değildir.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin Ondukuzuncu’su Kâdı Muhammed Zâhıd (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
12 Ocak 2015, 19:15 tarihinde.
[...] esas: (Akaid)-5 (üçüncü bölüm) « Kâdi Muhammed Zâhid; (Radiyallah-u anhu) – 4 Kâdi Muhammed Zâhid; (Radiyallah-u anhu) – 6 [...]