Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) – 2
Muhammed Bâki-Billah hazretleri (r.a.) mezarları
Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) – 2
Muhammed Bâki-billah (r.a.) ın, zahiri ilimleri tahsil ettiği gençlik yıllarında, Nakşibendiyye yoluna karşı büyük bir muhabbeti vardı. Kendisini bu yolda yetiştirecek bir büyüğü arıyor, onun derslerinden ve sohbetlerinden faydalanmak istiyordu. Bu büyüklerin bulunduğu Mâverâ ünnehr’e giderek bir çoğu ile görüşüp tanıştı. Sohbetlerinde bulunarak feyz aldı.
Bundan sonra tekrar Hindistan’a gitti. Ba’zı arkadaşları ona, askerliği seçip, bu yoldan zengin olmasını tavsiye etmişlerdi. Fakat Muhammed Bâki-billah hazretleri, bütün bağlantılardan kurtulup, tasavvufa şevkle çalışıyordu.
Onu seven ve sohbetinde bulunan bir zât şöyle anlatmıştır;
-“Bu yolda olan büyükleri öyle bir arzu ile arıyordu ve öyle bir gayret gösteriyordu ki, bundan fazlasına insan gücü yetmezdi. Lâhor şehrinin sokaklarında çamur ve kil çok olduğundan, bu sokaklarda yürümek güç oluyordu.”
-“Muhammed Bâki-billah (r.a.) bir gönül sahibine rastlamak için, birçok sokak geçer, harâbeler, kabristanlar ve bahçeler dolaşır hiç yorulmazdı. Birgün ona arkadaşlık edip onunla berâber gideyim dedim. Her ne kadar mâni olduysa geri kalmak istemedim. Peşlerinden gidip birkaç sokak yürüdüm. Sokaklardaki çamur ve kilin çokluğundan âciz kaldım ve ayaklarım yoruldu. Hayâ ve edebimden bu hâlimi kendisine arzedemedim. Vaziyeti anlayıp, beni geri çevirdi. Nihayet anladım ki, o başka bir kuvvet ile yürüryordu.”
Muhammed Bâki-billah hazretleri (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“Büyüklerin kitablarından bir kitabı okurken, o büyükler bana göründüler.Beni benden aldılar. Baheâddin-i Nakşibend (r.a.) in mübarek rühâniyetleri, bana zikr telkin edip, cezbe ile taltif eyledi.”
Onu tanıyıp sevenlerden bir zât da şöyle anlatmıştır;
-“Bir köyde bir meczüb vardı. Yüksek hâller sahibi idi. Muhammed Bâki-billah hazretleri (r.a.) o meczübün hâlini anlamış idi. Yanından ayrılmak istemiyordu. Her ne zaman yanına yaklaşmak istese, mâni olmak için sert sözler söyler, taş atardı. Ba’zan da başka tarafa giderdi. Muhammed Bâki-billah hazretleri (r.a.), bütün bunlara rağmen ondan vazgeçmedi. Birgün o meczüb, Muhammed Bâki-billah (r.a.) i yanına çağırdı ve muradının hâsıl olması için teveccüh gösterip çok duâ etti. O meczüb zâtın teveccühlerinden pek çok fâidelere kavuştu.”
Muhammed Bâki-billah hazretleri (r.a.) bu hâdiseye temâsla şöyle demiştir;
-“Gerçi biz, önceki veliler gibi çetin riyâzetler çekmedik ama, intizârlar (bekleyiş) ve büyük ızdıraplar gördük ki, bunların arasında riyâzetler ve çok sert muâmelere vardı.”
Yine ilk günlerine temasla Muhammed Bâki-billah hazretleri (r.a.) şöyle anlatmıştır;
-“O günlerde muhterem annem: kararsızlığımın, kudretsizliğimin ve zayıflığımın çokluğunu görünce, kırık ve mahzun bir kalb ile ihtiyaç ve acz içinde, içli bir ağlama ile Allah-ü teâlâ’ya yalvarıp şöyle duâ etti;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliyye” denilen büyük âlim ve velilerin Yirmiikincisi olan Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
13 Ocak 2015, 07:25 tarihinde.
[...] Said-i Hudri (Radiyallahu anhu)- 5Arşiv « Hâce Muhammed İmkenki (Radiyallah-u anhu); Muhammed Bâki-billah (Radiyallah-u anhu) – 2 [...]