Molla Câmi (Radiyallah-u anhu);
Molla Abdurrahman-i Câmi (r.a.) nin Herat’taki kabri
Molla Câmi (Radiyallah-u anhu);
Hirat’da yetişen âlim ve evliyânın en büyüklerinden. İsmi, Abdurrahman bin Nizâmeddin Ahmed olup, lakabı Nürettin’dir. Câmi ve Mevlânâ nisbetleri ile meşhur oldu.
Anadolu’da Molla Câmi diye tanınmaktadır. 817 (M.1414) de İran’ın Câm kasabasında doğdu. İmâm-i Muhammed Şeybani hazretleri (r.a.) nin soyundandır. Beş yaşında iken Muhammed Pârisâ hazretleri (r.a.) nin huzuruna getirilip, teveccühüne mazhar oldu. Mevlânâ Sa’düddin-i Kaşgâri (r.a.) den feyz alarak kemâle geldi ve İrşad’a mezün oldu.
Çok kitab yazdı.
“Nefehât”, “Şevâhid-ün-nübüvve” kitabları meşhurdur. Çok kerametleri görüldü. Fatih Sultan Mehmet, onu İstanbul’a davet etti. Konya’ya kadar geldi Fatih’in vefatını haber alınca geri döndü.
Hirat’da Şeyh-ül-İslâm idi. 898 (M. 1492) senesi Muharrem ayının 18. Günü, Cum’a ezani okunurken, Hirat’da vefat etti.
Mevlânâ Abdurrahman (r.a.) nin babası Nizameddin Ahmed, ilim ve takva sahibi idi. Haramlardan şiddetle kaçardı. Oğlunun da ilim ehli olması için Hirat’daki Nizamiyye medresesi’ne geldi. O sırada Abdurrahman Cami henüz küçüktü. Bülüğ yaşına gelmemişti.
Fakat medresede; zekası, meseleleri anlamkta fevkalâde kavrayışı, hocaları ve arkadaşları üzeründe büyük bir te’sir bıraktı.
Tahsilinin başlangıcında, “muhtasar” ve “telhis” isimli kitablar üzerinde çalışırken, daha önce gelen ileri sınıftaki arkadaşları “şerh-i miftah” ve “mutavvel” isimli kitabları okuyordu.
Mevlânâ Abdurrahman (r.a.), kısa zamanda kendi kitablarını bitirip, en ileri seviyedeki arkadaşlarının okuduğu kitabları okumaya başladı. Bu derece sur’atle arkadaşlarına yetişip onları geçmesi herkesi şaşırttı.
Nitekim hocaları;
-“Semerkand, Semerkand olalıdan beri, Molla Cami (r.a.) den daha zeki ve daha kabiliyetli bir kimse görmdi.” Demekten kendilerini alamadılar.
Burada haci Ali Semerkandi’nin, Şihabüddin’in ve Mevlânâ Cüneyd-i Usûli (r.anhüm) nin derselerine devam etti.
Din ilimlerinden başka, diğer fen ilimlerine de ilgi duyan Molla Câmi, uluğ bey zamanında Bursa’lı Kad-ı Zâde Rumi ‘nin matematik derslerine devam etmiştir.
Bu sırada Hirat’da meşhur Astronomi âlimi Ali Kuşçu ile görüştü. Ali Kuşçu, Molla Cami (r.a.) ye Astronomi ilmine dair gayet güç suallerden birkaç tanesini sordu. O da hepsini, en ince ayrıntılarına kadar ayrı ayrı cevaplandırdı. Ali Kuşçu bu cevaplara hayran kaldı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri büyük âlim ve veli olan Molla CÂmi (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
14 Şubat 2015, 22:09 tarihinde.
[...] yetişen meşhur Mevlânâ Abdurrahman Câmi, Nefehât-ül-üns adlı eserinde şöyle [...]