Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 12

17 Temmuz 2012 Salı

Zeynelâbidin Cami-i nin şadırvanı (Abdest yeri)

Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 12

-“İhtiyarlık, gençliğin sonu ve neticesidir. Netice ise, başa bağlıdır. Gençliğini iyi geçirenin, ihtiyarlığının da iyi geçeceği umulur.”

-“Bir kimse bütün ilimleri kendinde toplasa, Allah-u teâlâ’nın rızasına uygun hareket etmedikçe kurtulamaz.”

-“Önceden Allah-ü teâlâ’nın adını dile getirip, O’nu övmeden mübarek bir işe başlayan kimse, cılız bir kuş gibi uçmağa güç yetiremez. Gayesine ulaşmadan kanatları kırılır, bir daha kalkamayacak gibi yere düşer.”

Mevlânâ Câmi (r.a.), Nefehât-ül-üns kitabında diyor ki;

-“Şeyhulislâm Ahmed Nâmıkı Câmi (r.a.) buyurdu ki;

-“Evliyanın çektiği riyazetlerin, sıkıntıların hepsini yalnız başıma çektim ve daha çok da çektim. Allah-ü teâlâ, evliya’ya verdiği hâllerin, ihsanların hepsini bana verdi. Her dörtüz senede, “Ahmed” isminde bir kuluna böyle büyük ihsanlar yapar ve bunu herkes görür.”

-“Ahmed Câmi (r.a.) den, İmâm-i Rabbâni (kuddise sirruh) zamanına kadar “dörtyüzotuzbeş” sene olup, bu zaman içinde evliyâ arasında bu büyüklükte, ”Ahmed” isminde biri bulunmadı. Ahmed Câmi’nin haberi, büyük bir zân ile İmâm-i Rabbâni’ye (radiyallahu anhüm) ait olmaktadır.”

Şeyhülislâm Ahmed Câmi (r.a.) nin;

-“Benden sonra benim ismimde “onyedi” kişi gelir. Bunların sonuncusu, bin senesinden sonra, en büyüğü en yükseği odur.” Sözü de, bu zannı kuvvetlendirmektedir.

Mevlânâ Câmi hazretleri, bir gün Muhyiddin-i Arabı hazretleri’nin (radiyallah-u anhüm) cinlerle ilgili bir yazısını şöyle izah etti.

-“Cinlerin babası Hünsa’dır. Cinler ateş ve havadan yaratıldığı için göze görünmezler. Bunlara ruh da verilmiştir. Çok hafiftirler. Hızlı haraket ederler. İnsanların hafif çarpmalarından hemen ölürler. Bu sebeple ömürleri kısadır. Onlar hakiki halleriyle insana görünseler bile, hemen kaçıp onun gözünden kaybolurlar. Bunları kaçmaktan alıkoymak için tek çâre, gözü onlara dikip, hiç sağa sola bakmamaktır. O zaman cin, göz hapsine alınmış olur. Bu durumdan kurtulmak için, oldukları yerde çeşitli hareketler yaparlar. Bu hareketleriyle insanı oyalarlar ve gözü bir ân üzerlerinden uzaklaştırıp kaçmaya çabalarlar. Bunların böylece hapsedilmesi, bize Allah-ü teâlâ’nın ihsan eylediği ilham ile ma’lum olmuştur. Cinlerin, ilim ve irfan sahibi olanları çok azdır. Ma’nevi incelikleri anlamkta da son derece kabiliyetsizdirler. Allah-ü teâlâ’ya ait olan ilimlerde anlayışsız ve ahmaktırlar. Cinlerle oturup kalkmanın hiçbir faydası yoktur. Sohbetleri zararlıdır. Çok kibirli olurlar ve serkeş haldedirler. Bu sebeple, kendileriyle düşüp kalkanlara kibirli olmayı aşılarlar. Cinlerin, kibirlenme ve birbirlerini yenme, büyüklük taslama gibi sıfatları olduğu için, aralarında muhâbere hiç bitmez. Öldükleri zaman meleküt âlemine götürmeyip, berzâh âlemine indirirler. İmansızları, Cehennemin soğuk yerinde azâb olunurlar.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri büyük âlim ve veli olan Molla CÂmi (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 12” için 1 Yorum

  1. Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 11 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] adlı kitabından kısa bölümler- 3 « Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 10 Molla Câmi (Radiyallah-u anhu) – 12 [...]

Yorum Yapın