Hac’cın inceliklerin sırları- 2
Girnavas Mevki-i (Nusaybin)
Haccın inceliklerin sırları- 2:
İşte, Müslümanlar bu şevk ve arzu sebebiyle çoluk çocuğunu, malını ve vatanlarını bırakıp, sahralardaki tehlikelere katlandılar ve kula yakışır şekilde o huzura çıkmaya yüz döndüler.
Bu ibadetle kendilerine, akılların almayacağı işler emredildi. Şeytanı Taşlamak! Sefâ ve Merve arasında koşmak gibi. Bunun de sebebi, aklın erebildiği ise nefsin de yakın olmasıdır.
Çünkü her işi ne için yaptığını bilmek ister. Zekatta fakirlere iyilik, namazda âlemlerin yaratıcısının karşısında küçülmek, oruçta nefsin isteklerini ve şeytanın askerini kırmak olduğunu bilir.
Tabiatı icabı akla uygun hareker etmesi mümkündür. Halbuki, kullukta en yüksek derece, kalbinde en ufak bir uygunsuzluk meydana gelmeden, yalnız emre uyarak iş yapmaktır.
İşte taş atmak ve sa’y etmek, yalnız kulluk etmekten başka bir şey değildir. Bunun için Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve sellem) hac hakkında ve bilhassa lebbeyk hakkında;
-“Hac için, doğru olarak kul ve köle gibi davran.” Buyurdu.
Bunun kulluk ve kölelik diye isim verdi. Bu gibi işlerden maksadın ne olduğunu merak edenler, işlerin hakikatından haberdar değildir. Çünkü bundan maksat, maksatsızlık; bundan haber, habersizliktir. Kulluk ancak böyle anlaşılır. Kul yalnız emrolunduğuna bakar.
Aklın ve yaratılışın bundan başka bir nasibi yoktur. Hatta kendini tamamen aradan çekmelidir. Çünkü saâdeti, yokluğundan ve nasibsizliğindendir. Böylece kendinden, Hak’dan ve O’NUN EMRİNDEN BAŞKA BİR ŞEY KALMAZ.
Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri hac farizesini zamanında yapan Salih kullarından eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: hac, İmam Gazali