İnsanlara adalet’le hüküm etmek-2
Beyaz su Başı (Ava sipi)
Zahidlerden biri zamanın halifesinin yanına geldi.
Halife:
-“Bana nasihat et.”dedi.
Buyurdu ki:
-“Ben Çin’e bir yolculuğa çıkmıştım. O memleketin kral’ı sağır idi. Çok ağlıyor ve diyordu ki;
-’Kulağımın duymadığına değil, kapıma gelen ve feryad eden mazlumların sesini duyamadığıma ağlıyorum. Fakat gözüm görüyor. Gidiniz, ilân ediniz, zulme uğrayan kırmızı elbise giysin.”dedi.
Böylece her gün bir fil’e binip etrafı dolaşır, kırmızı elbiseli olanları çağırırdı.
-”Ey Emirel Müminin; bu dediğim kafir ülkesinde bulunan bir kral’ının Allah (c.c.) ın kullarına olan şefkat ve merhametidir. Sen ise Mü’minsin ve Resulullah (Sallallahu aleyhi vesellem) in ehlibeytindensin. Senin şefkat ve merhametinin ne kadar icap ettiğini artık sen düşün.”Dedi.
Süleyman ibn Abdulmelik (r.a.) halife idi.
Birgün:
-“Bu dünyanın ni’metlerinden bu kadar istifade ettim. Kiyamette halim ne olur?” diye düşündü.
Zamanın alim ve zahidi olan Ebu Hazım (r.a.) a bir kimse gönderip
-“Orucun ne ile açıyorsun, bana ondan gönderin” dedi.
O da kızarmış buğday kepeği gönderdi
Ve Ebu hazım (r.a.) a:
-“Ben gece bundan yerim.”dedi.
Halife Süleyman ibn Abdülmelik, bunu görünce ağladı ve kalbine büyük hal zahir oldu. Üç gün hiçbir şey yemeden oruç tuttu. Üçüncü günün akşamı, gönderilen o şeyle iftar etti.
Derler ki;
O gece hanımı ile yattı ve oğlu Abdulaziz (r.a.) dünyaya geldi. Ondan da adalet ile cihanda bir tane olan ve Ömer ibn Hattab (r.a.) benzeyen Ömer ibn Abdülaziz (r.a.) dünyaya geldi.
Bunun ise, Ebu Hazım (r.a.) ın gönderdiği o yiyeceğin BEREKETİNDEN İSTİFADE etmek niyeti ile olduğunu bildirmiştir.
Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teala (c.c.) bizleri ve sizleri Kendi sevgili Veli Kulları yüzü suyu hürmetine AFV eylesin. AMİN….
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: adaletle hüküm etmek, cehennem, Cennet, İmam Gazali, Ömer bin Abdulaziz, Tasavvuf
05 Temmuz 2008, 20:44 tarihinde.
25/6/2007 – Selamünaleyküm
Yazan: sirad
Kıymetli ağabeyim nasılsınız? İnşALLAH bir sıkıntınız yoktur hayırlısıyla.
Efendim sözü fazla uzatmadan direk konu ile alakalı yazıyı buraya yerleştreyim ALLAH’ın izniyle.
“Emevi halifelerinin büyügü Ömer b. Abdülaziz Hazretleri (ö.101/720), devlet baskanligi sirasinda kul hakki ve sosyal adalet hususunda çok titiz davranirdi.
Gece çalismalarinda ayri islere tahsis ettigi iki kandili vardi. Bunlardan birini kendi özel isleriyle ilgili notlari yazarken kullanir, öbürünü ise devlet ve millet isleriyle ilgili yazismalarda kullanirdi.
Halife, birden fazla gömlegi olmayan, varliksiz biriydi.
Yakinlarindan birisi Ömer b. Abdülaziz’e bir elma hediye göndermisti.
O da elmayi biraz kokladiktan sonra sahibine geri gönderdi.
Elmayi geri götüren görevliye söyle dedi:
- Ona de ki, elma yerini bulmustur.
Fakat görevli itiraz edecek oldu:
- Ey müminlerin baskani!
Rasulullah Aleyhisselâm hediye kabul ederdi.
Bu elmayi gönderen de senin yakinlarindandir.
Halife cevap verdi:
- Evet ama, Rasulullah s.a.v.’e verilen hediye idi.
Bize gelince, bize verilen hediyeler rüsvet olur.
Valilerin maaslarini çok bol verirdi.
Sebebini söyle açiklardi:
- Valiler para sikintisi çekmezler, bütün ihtiyaçlari karsilanirsa, kendilerini halkin islerine vakfederler.
Bir gece halifenin yaninda bir misafiri vardi.
Kandilin yakiti tükenmisti.
Misafir dedi ki: – Hizmetçiyi uyandiralim da kandilin yagini koyuversin.
- Hayir, birak onu uyusun.
Ben ona iki ayri isi yaptirmak istemem.
- Öyleyse ben kalkip kandile yag koyayim.
- Olmaz, misafire is gördürmek yigitlikten sayilmaz.
Kendisi kalkti, kandilin yagini koyup yerine döndü ve söyle dedi:
- Ben kalkip is yaparken de Ömer’dim; gelip oturdum, yine ayni Ömer’im.
Iki buçuk yillik halifelik döneminde Islâm aleminde adaleti hakim kilmisti.
Büyük dedesi Hz. Ömer r.a. gibi adalet ve basiret sahibiydi.
Henüz kirk yaslarinda iken onu çekemeyenler tarafindan bin dinar altin para karsiliginda hizmetçisi eliyle zehirlenmisti.
Hizmetçisi suçunu itiraf ettiginde, Ömer b. Abdülaziz, paralari adamdan alarak devlet hazinesine koymus, kendisini serbest birakmis, öldürülmekten kurtulmasi için de kaçmasini söylemisti.
el-Bidâye ve’n-Nihâye, 9/238-246″
ALLAH’a emanet olun.
Esselamünaleyküm.
05 Temmuz 2008, 20:44 tarihinde.
25/6/2007 – Selamün Aleyküm
Yazan: cansofi
Hayırlı ve güzel bir hafta geçirebilmemiz duası ile…
05 Temmuz 2008, 20:44 tarihinde.
25/6/2007 – Esselâmün Aleyküm..
Yazan: Maşaallah Yusufoglu..
evet baba bu güzel hâdiseleri bizlerle paylaştığın, öğrettiğin için Allah senden razı olsun..Biz senden razıyız Yüce Rabbimde razıdır inşaallah..hayır dualarını bizden eksik etme..
Hayırlı günler diler, ellerinden öperim..
Allah’a emanet ol..selâm ve dua ile..
Düzenleyen fuadyusufoglu gün: 25/6/2007 saat: 11:12
05 Temmuz 2008, 20:45 tarihinde.
25/6/2007 – selamün aleyküm fuad amca
Yazan: hulos
amcacım seni hiç unuturmuyum biz seni gerçekten seviyoruz allah razı olsun mesajın için bu rada teyze oldum kız kardeşim doğum yaptı oğlumuz oldu çok şükür dualarınızı bekliyorum amca bütün kardeşlerime selam ve sevgiler izmirden
05 Temmuz 2008, 20:45 tarihinde.
25/6/2007 – Selamünaleyküm
Yazan: thares
Zahitler ve abitlerin nasihatleri ve davranışlarından Peygamber efendimizin hadis ve sünnetlerinde İslam Dünyasının kıssalarından anladıklarımızı alabilyek gönlümüzde yaşatabilsek iki cihandada mutlu olmak hiç zor olmasa gerek
Paylaşımınız İçin Allah Razı Olsun
Sağlıkla Kalın
05 Temmuz 2008, 20:45 tarihinde.
27/6/2007 – vedalaşmaya geldim…
Yazan: kardedelen99
selamun aleyküm fuat amca ben yeğenin mehmet sizlerle bu güne kadar okumuş olduğumuz cüzleri allah c.c kabul ve karin eylesin ben biraz ara vereceğim çünkü görev çıktı gideceğim yerde internet yok inşallah daha sonra görüşmek üzere allaha emanet olun dualarınızı eksik etmeyin şimdin amin amin amin allaha emanet olun 7, cüz başım üstünedir….. nasib olursa ileride tekrar devam ederiz.
05 Temmuz 2008, 20:46 tarihinde.
5/5/2008 – vesika
Yazan: davut bolat
selamunaleykum nasılsınız fuat amca boyle vesikalarıyazarak bizleri aydınlattıginız için rabbim salih kullarından eylesin çalışmalarınızı mubarek kılsın inşaallah faydalananlardan oluruz(amin) (not) fuat amca msn;ni kaydedemedim mesajla atsana
14 Şubat 2009, 22:25 tarihinde.
[...] <<<Ömer bin Abdülaziz (r.a.) in başka bir yazısı>>> [...]
05 Aralık 2009, 10:47 tarihinde.
Birtanede benden
Üç oğlu olan bir kişi en büyük oğlunu çağırır ve ona öldüğümde benim için çok sevap işler yap der. Oğlu, tamam der. Ortanca oğlunu cağırır. Ona da aynı şeyleri söyler ve tamam cevabını alır.
Küçük oğlu ise; camiye gidip geldikten sonra cevap vereceğim der.
Camiye giderken fenerin ışığını arkaya alır. Baba önünü göremeyince düşer. Oğlum neden ışığı önüme tutmadın deyince; babacığım arkadan gelen ışık insana fayda vermez ışığını önden götür diye cevap verir !
05 Aralık 2009, 13:02 tarihinde.
SEVGİLİ CANIM KARDEŞİM muhammedsalih;
EVET MALESEF BÖYLEDİR. AMA GEL GELELİM BİZLER İBRET ALMAYIZ.
Allah sonumuzu hayırlıu kılsın. Amin.
Dualarını beklerim.
Sevgilerimle…