İnsanlara adalet’le hüküm etmek-5
Gelye Şam’e (Nusaybin)
Burada adâvet, şehvet ve gazap zulmünü akıldan çıkarıp, bunları akla ve din hükümlerine esir etmektir, aklı ve dini olanlara esir etmek değil. İnsanların çoğu, aklı, şehvet ve gazabın hizmetinde bulundurur. Yahut da şehvet ve gazab emellerine kavuşmak için, başka mânâlar çıkarırlar.
Akıl, melekler cevherinden ve Allahü Teâlâ’nın askerlerindendir. Şehvet ise şeytanın askeridir. Allahü Teâlâ’nın askerini, şeytanın askerine esir eden, başkasına nasıl adâlet edebilir?
O hâlde ilk adâlet güneşi, kalbde doğar ve sonra onun ziyası, evinde olanlara ve yakınlarına sirayet eder. Daha sonra da onun şuaları emri altında onlara ulaşır. Güneş olmadan şua beklemek ise muhâldir.
Adâlet;
Aklın çok olmasından doğar. Aklın çokluğu ve kemâli, işleri olduğu gibi görmek, özünü anlamak, dışı ile kalmamıştır.
Meselâ;
-”Dünya için adâlet ederse, dünyadan maksadının ne olduğuna dikkat etmelidir. Maksadı iyi yemek ise, onu insan şeklinde hayvan bilmelidir. Çünkü yemeği çok istemek hayvanların işidir.”
-”İpekli elbiseler giymek için yapıyorsa, onu erkek şeklinde kadın bilmelidir. Çünkü süslenmek kadınların işidir.”
-”Düşmanlarını kahretmek için yapıyorsa, insan şeklinde yırtıcı hayvandır. Çünkü saldırmak, insanları birbirine katmak canavarların işidir.”
-”Eğer aklı varsa, bütün bu hizmetçilerin şehvet ve mideleri için hizmet ettiklerini, bir gün kendilerine yevmiye vermezse, yanında bulunmayacaklarını bilmelidir. O hâlde ona yaptıkları hizmetleri, kendi şehvetlerini avlamak, elde etmek için tuzak yapmışlardır.”
-”Onun huzurunda yere kadar eğilmeleri, aslında kendilerinedir. Bunun alâmeti de, bu işi başkalarına verince, hepsinin ondan ayrılmaları ve aynı şekilde bir başkasına yaklaşmalarıdır. Nerede para olduğunu bilirlerse orada çalışır ve secdeye kapanırlar.”
-”O hâlde, onlar hakikatte hizmet etmiyor, belki o kimse ile alay ediyorlardır. Akıllı olan, işlerin sûretine, görünüşüne değil, hakikat ve özüne bakmalıdır.”
-”Bu işlerin hakikatlığı de anlattığımız gibidir. Böyle olduğuna inanmayanın aklı yoktur. Aklı olmayanın adli (adâleti ) de yoktur. Adâleti olmayanın yeri ise Cehennemdir. Bunun için bu saadetlerin başı akıldır. Her şey’in en doğrusunu ALLAH (C.C.) bilir “
Kimya-yi Saadet (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teala hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri akıl denen CEVHER’İ kullanarak Adaletle hüküm etmeyi Nasib eylesin. AMİN…..
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Tasavvuf
05 Temmuz 2008, 22:49 tarihinde.
7/7/2007 – Selamünaleyküm
Yazan: sirad
Efendim sizden ricam olucak:
Beni bu haftaki hatim listesinden de silerseniz çok sevinirim :(. Ne olur hakkınızı helal edin.
Imam-i Gazali hazretleri, Selçuklu sultani Sultan Sencer’in padisahligi sirasinda onunla görüsmüs, ona mektup yazmis ve bizzat nasihatte bulunmustur.
İşte mektubu:
“Cenab-i Hakkin, ahirette bir insana ihsan edecegi seylerin yaninda, bütün yeryüzü, bir kerpiç gibi kalir. Yeryüzünün bütün beldeleri, vilayetleri, o kerpicin tozu topragi gibidir. Kerpicin ve tozunun topraginin ne kiymeti olur? Ebedi sultanlik ve saadet yaninda, yüz senelik ömrün ne kiymeti vardir ki, insan onunla sevinip, magrur olsun? Yükseklikleri ara, Allahü teâlânin verecegi padisahliktan baskasina aldanma!
Bu ebedi padisahliga kavusmak, herkes için güç bir sey ise de, senin için kolaydir. Çünkü Resulullah efendimiz, “Bir gün adalet ile hükmetmek, altmis senelik ibadetten efdaldir” buyurdu. Madem ki Allahü teâlâ sana, baskalarinin altmis senede kazanacagi seyi bir günde kazanma sebebini ihsan etmistir, bundan daha çok muvaffakiyete firsat olamaz! Zamanimizda ise is o hale gelmistir ki, degil bir gün, bir saat adaletle is yapmak, altmis yil ibadetten efdal olacak dereceye varmistir.
Dünyanin kiymetsizligi, açik ve ortadadir. Büyükler buyurdular ki:”Dünya kirilmaz altin bir testi, ahiret de kirilan toprak bir testi olsa, akilli kimse, geçici olan ve yok olacak olan altin testiyi birakir, ebedi olan toprak testiyi alir. Kaldi ki dünya, geçici ve kirilacak toprak bir testi gibidir. Ahiret ise hiç kirilmayan ebediyen baki kalacak olan altin testi gibidir. Öyleyse, buna ragmen dünyaya sarilan kimseye nasil akilli denilebilir? Bu misali iyi düsünün ve daima göz önünde tutun!
Beni yaniniza davet etmis bulunuyorsunuz. Benim ahdim var. Bundan sonra hiçbir sultanin yanina gitmeyecegim ve hiçbir sultandan en ufak bir sey kabul etmeyecegim. Münazarayi terk edecegim. Bu ahdimde durdum. Bu bakimdan, sultanlar beni bu hususta mazur gördüler.
Sizin için hayir dualarda bulundum. Eger her seye ragmen gelmem için bir fermaniniz olursa, emre itaatin lazim oldugunu bildigim için, ahdimi bozarak, fermaninizi kabul etme yolunu seçerim. Allahü teâlâ, dilinize ve gönlünüze öyle seyler getirsin ki, bununla yarin ahirette utanmaktan muhafaza etsin…
Vesselam. ”
ALLAH’a emanet olun.
Selamünaleyküm.
Düzenleyen sirad gün: 7/7/2007 saat: 05:45
05 Temmuz 2008, 22:49 tarihinde.
7/7/2007 – Selamünaleyküm
Yazan: thares
“Adâlet, aklın çok olmasından doğar. Aklın çokluğu ve kemâli, işleri olduğu gibi görmek, özünü anlamak, dışı ile kalmamıştır. ”
Güzel Bir Paylaşım
Emeklerinize Sağlık
Paylaşımınız İçin Allah Razı Olsun
Dilerim Sağlık Mutluluk Neşe Huzur ve Başarı Dolu Hafta Sonları Sizinle Olsun
Dostça Kalın
05 Temmuz 2008, 22:49 tarihinde.
7/7/2007 – s.a.
Yazan: bayansanem
fuat amcacım uzun süredir ugrayamıyorum.kusura bakmayın.umarım saglıgınız sıhhatiniz iyidir.
ellerinizden öpüyorum.Allha emanet olmanız duasıyla hayırlı akşamlar diliyorum.
05 Temmuz 2008, 22:49 tarihinde.
8/7/2007 – selamun aleykum
Yazan: 16MUCO49
Değerli amca bey görüyorumki;hatimlerde büyük pay sizde. Tabiki karşılığıda büyük olacak..Bu ihmalkar yeğenin kuranı öğrenmeye yeni başlıyor.(çocukken hep yarım kaldı) İnşaallah ileri dönemlerde bende cüz alacağım…
Selam ve dua ile. Allaha amanet ol ..Dualarını bekliyorum…
05 Temmuz 2008, 22:50 tarihinde.
8/7/2007 – hoş geldin fuat abi
Yazan: mustafa1yesil
fuat abi yorumunu yeni okudum dualarımız tüm kardeşlerimizle beraberdir allah o kardeşimizide derdi her neyse kurtarır inşallah allaha emanet olun
05 Temmuz 2008, 22:50 tarihinde.
8/7/2007 – ezan
Yazan: ayla01
hayırlı akşamlar hocam umarı iyisinizdir. Size izniniz olursa bişey danışmak istiyorum. Şırnakta yatsı ezanı yarım sat erken okunuyormuş, diyanetin takviminde yatsı 9:30 iken burada 9:00 da okunuyor, burada yaşayan insanlar şafi meshebinden olduğu için böyle okunuyor dediler ama bide size danışayım dedim. Açıkçası 9:30 olmadan yatsıyı kılmak istemiyorum. saygılarımı sunuyorum. hayırlı geceler.
05 Temmuz 2008, 22:50 tarihinde.
9/7/2007 – selamün aleyküm
Yazan: hulos
FUAD AMCA MUTLU VE SAĞLIKLI BİR HAFTA DİLİYORUM ALLAH YAR VE YARDIMCIMIZ OLSUN SAYGILAR
05 Temmuz 2008, 22:51 tarihinde.
11/7/2007 – Selamünaleyküm
Yazan: sirad
Efendim bloğumuzda bir yazı yayınladım. Hiç hoş olmayan bir haber verdim. Sizden ricam habere bakmanız ve mümkünse bu haberin ALLAH’ın izniyle yayılıp, şikayet bildirisinde bulunulmasını istiyorum.
ALLAH’a emanet olun.
Selamünaleyküm.