HAZNEVİ MÜRŞİTLERİ
“Tarikat edepten ibarettir. Burada bir tarikatin bir silsilesinin mürşidleri anlatılıyor. Lütfen başka silsilelerden şeyhlerin mürşidlerin adlarını kullanarak yorum yazmayın. Konu özeldir dağılmamalıdır.”
HAZNEVİ MÜRŞİTLERİ
Şeyh Ahmed (k.s.) in 1950 yılındaki vefatından sonra irşad makamına Şeyh Masum (k.s.) oturdular. Şeyh Masum’da babaları gibi ilmi bir olgunluğa sahip, muhabbetullah sahibi bir mürşid-i kamil idiler. Onu diğerlerinden ayıran en önemli özelliklerinden birisi hizmete çok düşkün olmalarıydı.
Şeyh Masum (k.s.) kimseden korkmaz ve çalışıp hizmet etmekten asla usanmaz bir zattı. Öyle olurdu ki bazen onu tarlada çalışırken, bazen koyunları güderken, bazen medresede talebe okuturken, bazen de insanları irşad ederken görebilirdiniz.
O yörede bulunan aşiret ağalarını toplar ve köylülere zulüm etmemeleri, adaletli ve merhametli olmaları konusunda sert bir dille uyarırlardı. Emr-i bil maruf ve nehy-i anil münker konusunda çok titizdiler.Tabiatları Hz Ömer (r.a.)’i andırıyordu..
Şeyh Masum (k.s.) aşiretler arasındaki kan davalarını hallediyor, dargın insanları bar ıştırıyor, yüce ahlaki değerleri yerleştirmeye çalışıyordu. Değişik yerlere gönderdikleri alimlerle o yörelerin halkını ıslah ediyorlardı. Öyle yerler vardı ki Şeyh Masum (k.s) oraları irşad etmeden önce o bölge halkı namaz, abdest, helal, haram nedir bilmez bir haldeydiler.
Birbirleriyle düşman bir şekilde yaşıyorlardı. Hele Mardin yöresinde bir köy vardı ki ahalisi cehaletlerinden dolayı hem namazdan niyazdan uzaklaşmış ve hem de öyle bir gaflete düşmüşlerdi ki camiyi ahır yapmış, içinde et pişirip, yiyorlardı. Cami pislikten içine girilmez olmuş, cam ve duvarları içinde yakılan ateşin isinden dolayı kapkara kesilmişti.
Yerler hayvan pislikleri ve kemik artıklarından dolayı berbat bir haldeydi. Bu himmeti yüce şahsın bereketi ile onlar tevbe ettiler. Hane hane bu yüce tarikata girdiler. Onun edepleri ile İslam’ı en güzel bir şekilde yaşamaya başladılar. Cami yeniden düzenlendi ve eskisinden daha güzel bir şekilde restore edildi. Kalplerdeki korkunç perdeler kalkmıştı. Bu onlar için yeni bir doğuş idi. Sanki üzerlerine atılan ölü toprağından silkinerek kurtulmuş ve yıllar süren derin bir uykudan uyanmışlardı.
Şeyh Masum (k.s.) zamanında bu tarikat biraz daha büyüdü ve insanlar arasında daha fazla tanınmaya başladı. Şeyh Alaaddin (k.s.) zamanında ise daha da büyüdü. Şeyh izzeddin (k.s.) zamanında ise çok daha fazla tanınmaya ve rağbet görmeye başladı.
Şeyh izzeddin (k.s.) gerek Türkiye’de,gerek Avrupa ülkelerinde ve gerekse de Arap memleketlerinde yaptığı irşadlarla Haznevi yolunu,edeplerini,mürşitlerinin İslam’a bağlılıklarını, bu yolun İslam’ı en güzel yaşama yolu olduğunu tüm dünyaya ilan etti. Yaşantısı ile buna en canlı şahit oldu.
Şeyh Alaaddin (k.s.), Haznevi mürşitlerinin üçüncüsü, ilimde bir derya, yumuşak tabiatlı ve Rasulullah (s.a.v.) aşkı ile yanan, simasının apayrı güzelliği ile Rasul-ü Kibriya’yı hatırlatan bir arif-i billah, bir mürşidi kamil idi.
Efendimize olan aşırı muhabbetleri ayırıcı vasıflarıydı. Onu gören Yüce Rasul-ü Kibriyayı hatırlar, onun sohbetlerinde bulunan asr-ı saadetten eşine rastlanmaz esintiler hissederdi. O, zamanında yaşayan tüm meşayih arasından Rasulullah (s.a.v.) sevgisi ile sıyrılmış ve haklı bir şöhrete sahip olmuştu.
Dininde tavizsiz, müminlere karşı şefkatli, küfür ehline karşı ise izzetli bir tavır içerisindeydi. 1958 yılında irşad makamına oturdular. Peygamber Efendimizin üzerine yazdı kları kasideleri çok meşhur olup, halen dillerde dolaşmaktadır.
Şeyh İzzeddin (k.s.) onunla ilgili olarak şöyle bir olay nakletmişlerdir:
-”‘Babam Şeyh Ahmed’in (k.s.) yanında oturuyordum. İçeriye ağabeyim Şeyh Alaaddin girdi. Doğruca babamız ve mürşidimiz olan Şeyh Ahmed hazretlerine yönelerek, ondan Rasulullah Efendimizin (s.a.v.) bütün sünnetlerine harfiyen tabi olabilmek için kendisine dua etmelerini istirham eyledi.
Şeyh Hazretleri cevaben;
-”‘Bunu senin baban bile yapmaya güç yetiremezken, sen nasıl yapacaksın.’”
Diyerek cevap verdiler ve sünnetle ilgili dikkat edilmesi gereken konularda öğütlerde bulundular. Bu olay Şeyh Alaaddin’in (k.s.) imanının kemaline ve Rasulullah’ı (s.a.v.) ne kadar çok sevdiğine açık bir delildir.’
Şeyh Alaaddin (k.s.) bir gün Tel maruf’taki camide bulunuyorlardı. Bir kişi kendilerine yanaşıp bir soru sormak istediğini söyledi. Sorabileceğine dair olumlu bir yanıt alınca da;
-”‘Şeyh Abdulkadir-i Geylani (k.s.) mi yoksa Şah-ı Nakşibend (k.s.) mi daha büyüktür?’ diye sorusunu yöneltti.
Şeyh Alaaddin Hazretleri (k.s.) hangisinin büyük olduğuna dair bir açıklama yapmayıp, cevaben şöyle buyurdular;
-”‘Her bir evliyanı n ayrı bir makamı ve o makamına göre de bir vazifesi vardır. Şeyh Abdulkadir-i Geylani (k.s.) kendisinden medet istenildiğinde, ruhaniyetiyle anında orada bulunur. Hakiki bir Nakşibendi mürşidi ise, metal parçalarının içerisine daldırıldığında onları kendisine doğru çeken bir mıknatıs gibidir. İnsanı tuttuğu gibi Allah’a kavuşturur.’”
Şeyh Alaaddin 1969 yılında vefat ettikten sonra yerlerine Şeyh İzzeddin (k.s.) geçtiler. Bu Şeyh Ahmed (k.s.)’in vasiyeti idi. Şeyh İ zzeddin (k.s.) yüce Allah’a (c.c.); ‘Rasullah Efendimiz (s.a.v.) yirmi üç yı l insanları irşad ettiler. Bende onun gibi irşad makamında bu kadar süre kalayım.’diye sürekli dua ederlerdi. Gerçekten de vefat ettikleri 1992 yılında yirmi üç yıllık imanla, ihlasla, takvayla ve insanlara faydayla dolu bir ömrü tamamlamış oluyorlardı.
Şeyh İzzeddin (k.s.) bütün işlerinde ve davranışlarında yüce şeriatı kendisine ölçü olarak alırdı. İslam ulemasının,ehl-i sünnet vel cemaatın görüşlerine ters düşen her şeyi red ederdi. Canı, malı, evladı pahasına dahi olsa dininden zerrece taviz vermezdi. Kızgınlığında ve sevincinde her zaman kitap ve sünnete bağlı idi.
1950′li yı llarda yüksek şer’i fetva üyeliğine seçilmişlerdi. Görev almak için gitmeden önce orada kalacakları süre içersinde yiyecekleri yiyeceği belirleyip, kendi mallarından ayarlayıp, yanlarında götürdüler.Temiz olmayan, nasıl yapıldığını bilmedikleri, üzerine bereketin inmediği yiyecekleri asla yemezlerdi Kendilerine bakanlıkça verilen iaşeyi kabul etmeyip, ihtiyaçlarını kendileri karşılayıp, ayrılan meblağı hazineye geri iade ettiler.
Göreve başladıktan sonra çok kısa bir zaman içersinde bilgisi, zekası ve görüşünün keskinliği ile diğer alimler arasından sıyrılıp, fetva heyeti içersinde ileri bir seviyeye geldiler. Bir gün diyanet işlerinde kullanılmak üzere alınacak araçlarla ve onların yakıt masraflarının hazineden karşılanması ile ilgili bir karar onaylanmak için fetva makamına gönderilmişti.
Şeyh İzzeddin Hazretleri bu fetvayı imzalamadı ve diğer fetva üyelerinin ne yapacaklarını görmek için bekledi. Herkes imzalamış ve son imza olarak onun imzası kalmıştı.
Kendisine geldiklerinde bu fetvayı imzalamadı ve
-”‘Sizler hizmet için alınan bu araçların, kendi yakın ve akrabalarınızın işlerinde ve kendi özel işlerinizde kullanılmayacağından eminmisiniz. Bunları kendi menfaatınız için kullanacak ve sonrada yakıt parasını ayrılan ödenekten karşılayacaksınız. Ben bu olaya onay veremem.’dedi.
Heyetin üyelerini, verecekleri fetvalarda akla değil nakle, yoruma değil rivayete, fikre değil fıkha dayanmaya ve bunun içinde kitap, sünnet ve salih ulamanın hükümlerine uymaya davet edip, görevinden istifa etti.Tel Maruf’a geri döndüklerinde o zaman irşad makamında bulunan Şeyh Alaaddin (k.s.) onu bu tavizsiz tavırlarından dolayı takdir ettiler.
1970′li yı llarda irşad için Kuveyt’e gitmişlerdi. Öğle namazı kılınmıştı. Sohbet olacağı cemaate bildirilmesine rağmen, ayakkabısını alan camiyi terk ediyordu. Çünkü daha önce sohbet için kürsüye çıkan herkes,cemaattan para istemekten başka bir şey yapmamıştı.
Şeyh İzzeddin Hazretleri (k.s.) mikrofonu ellerine alıp,siyasetle uğraşmadığını ve verseler dahi kimseden para kabul etmediğini yüksek sesle ilan edince, insanlar onun sohbetini dinlemek için geri geldiler.
Şeyh (k.s.);
‘Mürşidin gözü insanların malında ve onların makamında olursa seviyesi düşer, kıymeti azalır. Maneviyatı zayıflar ve mana aleminden kesildiği için sözünün tesiri de azalır. Mürşid herkesten daha fazla söylediğini uygulamalıdır ki daha olgun, tesirli ve bilgi sahibi olabilsin.
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) buyurur;
-”Yüce Allah bildiği ile amel edene bilmediğini öğretir.”
-”Ben siyasetle uğraşmıyorum. Zira Yüce Allah’ın dinini tebliğ etmeyi, kulluk vazifesini ifa etmeyi ve yüce sadatın (k.s.) adaplarını yaymayı herşeyden üstün biliyorum. Mal toplamıyorum. Verseler dahi kabul etmiyorum. Çünkü Yüce Allah beni zengin ve insanlardan müstağni kıldı. Her yerde herkese meydan okuyorum. Eğer bana maddi yardımda bulunan varsa ortaya çıksın, diyorum. Allah’a bundan dolayı hamd ediyorum.’diye vaaz ettiler.
Şeyh Hazretleri (k.s.)çok zeki,akıllı ve zarif bir zat olması yanında edep yönünden de zirveye ulaşmış bir şahsiyet idi. Kıble cihetine ve Şeyh Ahmed El-Haznevi Hazretlerinin türbesine karşı asla sırtlarını çevirip oturmazlardı.
Medine-yi Münevvere’de bulundukları zamanlarda kendilerini yok edecek derecede tevazu gösterirlerdi. Mescidi Nebevi’de bir direk arkasına büzülerek ibadet ve münacaatlarını yaparlardı. Rasulullah (s.a.v.) efendimizin mübarek huzurlarında saatlerce murakabede durulardı. Öğle ağlar, sızlarlardı ki bazen yorgunluktan yere düşecek hale gelirlerdi. Aşırı ibadetten ve edepli olmak için gösterdikleri aşırı titizlikten dolayı zayıf düşer, mübarek yüzleri sapsarı kesilirdi.
Şeyh Hazretlerinin (k.s.) Kur’an-ı Kerim’e karşı çok aşırı bir hürmeti ve saygısı vardı. Kur’an’dan herhangi bir ayet bir levha içinde bir duvarda asılı bulunsa, o yöne ayak uzatmaz ve sırtlarını çevirerek oturmazlardı. Kur’an’ı diz üstü oturarak, kıbleye doğru büyük bir huşu içerisinde okurlardı.
Bir sohbetlerinde şöyle söylemişlerdir;
-”‘Kur’an-ı Kerim’i okuduğunuz zaman teenni ile düşünerek ve yavaş yavaş okuyun. Rahmet ayetlerine geldiğinizde ümit ile dolu bir halde Yüce Allah’tan ihsanını ve lütfunu isteyin. Azap ayetlerine geldiğinizde Allah’ın lütfuna sığının ve azabından korunmayı dileyin. Müminlerin sıfatlarını belirten ayetler geldiğinde o sıfatlarla donanmayı, onların mertebelerine ve kavuşacakları nimetlere ulaşmayı dileyin. Kafirlerin sıfatlarından bahsedildiği ayetlerde onların katılıklarından, gafletlerinden, karanlıklarından ve karşılacakları sondan Allah’a sığının. Esmaül hüsna’nın herbirinde ayrı ayrı durun ve manalarını düşünüp, bir süre öylece kalın. Çünkü Yüce Allah’ın her isminden kalbe yansıyan ayrı bir tecelli, akla uzanan ayrı bir nur, zihne gelen ayrı bir mana, içi sevindiren bir meltem, nefis coşturan başka bir muhabbet ve insana yön veren bir irşad mevcuttur. ‘”
Bir müftünün Şeyh Hazretlerine (k.s.)
-”Tartikatların insanları böldüğünü, müslümanları tefrikaya düşürdüğünü söyleyip”, itiraz etmesi üzerine,
Cevaben Şeyh İzzeddin Hazretleri (k.s.) Şeyh Ahmed (k.s.)’ dan şöyle naklediyorlardı:
-”Bir mürşid bir yöreye giderse daha önce orada bulunan mürşid sevinmelidir. Halk ı hak dine davet ve irşad etme ağırlığı ve insanlarla uğraşma yükümlülüğü omuzundan kaldırıldı diye memnun olmalıdır”
-’Ben de artık huzur içerisinde Rabbime ibadet edebilirim.’demelidir. Bu duyguda olmayıp, yeni gelen mürşidin irşadından ve gönülleri fethetmesinden üzülen kimse şeyh değildir. Şeytandır! Zira haset şeytanın özelliğidir.”
-”Şeytan hasedden doğan kibirliliği yüzünden Hz. Adem (a.s.)’e secde etmedi. Lanetlendi ve ebedi şekavete uğradı. Tarikat şeriatın hizmetçisi ve en güzel bir şekilde uygulanmasıdır. Tasavvuf İslam’ın ve selefi salihinin ahlakı ile ahlaklanmaktır. Tarikat eğer ehlinin elinde olursa insanları birleştirici, onları Allah’a ulaştırıcı, cazibe merkezi, kemal ve olgunlukların kaynağı olur.’”
Müslümanların uğradığı musibetler karşısında Şeyh İzzeddin Hazretleri çok acı çeker ve yıpranırlardı. Böylesi bir zamanda üç gün boyunca kasırdan dışarı çıkmadıkları görüldü. Onu gördüklerinde gözleri ağlamaktan kan çanağı gibi olmuştu.
Çok bitkin ve üzüntülü bir haldeydiler.
-”‘Müslümanların başına gelen böylesi olaylar karşısında, bir müslümanın acıdan dolayı idrarından kan gelmelidir.’ buyurdular.
Müslüman cemaatlerin sindiği, ezanların dahi tepkinin ne olacağı kestirilemediğinden dolayı okunamaz hale geldiği zamanlar da Şeyh Hazretleri (k.s.) müritlerini toplayarak irşada başlardı. O ümmet için kendini feda etmekten asla çekinmezdi. 31 Temmuz 1992 tarihindeki vefatlarından sonra açıklanan vasiyetleri ile yerlerine Şeyh Muhammed (k.s.) geçti.
Etiketler: Allahın veli kulları, Haznevi murşidleri, Nakşibendi silsilesi, Tasavvuf
18 Aralık 2008, 16:24 tarihinde.
selamun aleykum hocam nasılsınız
El-HAZNEVİ (K.S)hayatlarını hepsını okudum öyle şahsıyetleri tanımak sevmek buyuk bir lutuf belki ALLAH dostlarını sevdigimiz için ALLAH bizleri affeder şefaatlerine nail eder.
hocam videolar açılmıyor
RABBİM sevdigi kullar hurmetine bizleri dogru yola iletsin bizleri affetsin.
SELAMLAR SEVGİLER
18 Aralık 2008, 17:18 tarihinde.
Sevgili Canım Yeğenim…YİTİK SEVDA…
Evet Haznevi Murşidleri Bu seksen sekiz yıldır Bizim Devletimizde ve Başka devletlerde İnsanlara hizmet etmişlerdir bak dikkat et “İnsanlara hizmet etti” diyorum Sadece Müslümanlara değil Bütün insanlık Alemine hizmet etmişlerdir.
Bunu ben yakinen şahid ettim…Bende çok güzel bir kerametleri vardır Mesele Bir tanesi.
Rahmetli Babam 24 yıl evvel Ankara da vefat etti. hastaydı. 2 gün komada kaldı. Vefat etmeden 5 dakika evvel yatağından doğruldu ve kapıya gözlerini dikti bir iki dakıka öylece kaldı ve bizlere
-”Hayrıdır Düğün mü var ? Bak şahe Hazne ve evladları Şeyh Muhammed Ma’sum, Şeyh Alaâddin, Şeyh İzzeddin kapıdadırlar.” dedi. ve kelime-i tevhid-i getirip sabah ezaniyle vefat etti.
Allah sizlerin ve bizlerin daha doğrusu bütün müslümanların vefat eden geçmişlerine RAHMET EYLESİN. AMİN.
Ben o sıralar Şeyh İzzeddin hazretleri (k.s.) tarıkatın başındaydı. Ona bu durmu anlattım.
Şeyh İzzeddin hazretleri (k.s.) Mübarek başlarını kaldırıp bana ;
-”Hayra bu tarikatın şerefidir.) buyurdu.
Evet…. Derdimiz çok büyük ….Bizler bazı şeyleri (Kerametleri) onlardan zahiren ve gizli olarak gördüğümüz ve onlarla berabe olduğumuz için biliyoruz ve ondndır ki Elhamdulıllah onlara bağlıyız bizlere hem dünyamızı ve hemde ahiretimizi onarıyorlar…Onlrın olmazsa olmaz iki prensibleri vardır.
1- Siyasetle hiç uğrşmamak
2- Hiç kimseden mal ve para toplamamak
Elhamdulıllah Bu mubarek zatları çok çok yakinden tanıyorum ve hem ülkemize ve hemde Bütün dünyada yaptıkları hizmetlerini saysam senelerce bitmez.
Video bozuksa sen iki sefer tıkla açılır İnan ki faydaları çok …o videoları seyret ben söyliyorum yararını göreceksin. Bu da benden sana bir tavsiye…
Dualarını bklerim ailene selamlarımı ilet..
Sevgilerimle…
24 Mart 2009, 16:26 tarihinde.
selamu aleykum deyip sözlerime başlamak istiyorum müsadenizle ben gaflete dalmış helal haramı unutmuş allahı zikretmeyi bilmeyen bir insandım ve şimdi haznevi sadatlarının bereketiyle allahı zikremdiyorum namazı kılıyorum gafleten uyandım hepsi ŞEYĞ MUHHAMET MUTA,NIN BREKET VE KERAMETİYLE BİR GÜN GİNNE HER ZAMANKİ GİBİ GÜNAH İŞLEYİP EVE GİTTİM ve rüyamda ŞEYĞ MUHAMET MUTA’YI GÖRDÜM VE BANA GEL BENİM MÜRİDİM OL DEDİ BEN BU DURUMU ANNAEME ANLAAATIM VE ANNEMDE tabiki şeğin müritlerinden bana dediki oğlum şeyğ senin bu yaptığın hareketlerden vaz geçip tövbe etmeni istiyo bu hal bir ay böylece devam eti ALLAh k etti tövbe ettimısmet haznevilerin kçlesiyim
24 Mart 2009, 16:28 tarihinde.
lütfen durmayın haznevilere koşun hazneviler
-para toplamıyor
-siyasetle uğraşmıyor
24 Mart 2009, 19:35 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim Bayram;
Öncelikle Ru’yan hayırlı olsun.
Sevgili annen çok yerinde cevab vermiş.
Allah (c.c.) bizleri ve sizleri Bu mubarek veli kullar hürmetine afv eylesin. Amin.
Evet Haznevi Mürşidleri OLMAZSA OLMAZ İKİ KURALLARI VARDIR
Bir; Asla siyasetle uğraşmamak
İki; Hiç kimseden mal toplamamak velev ki hediye dahi olsa.
Kurban seni kutlarım Ne mutlu sana ki Sen Muhammed Muta’ hazretleri (k.s.) yanında tevbe etmişsin.
Kurban tevben de hayırlı olsun. Amin.
Sevgili annene de selamlarımı ilet.
Dualarını beklerim.
Sevgilerimle
02 Mayıs 2009, 12:25 tarihinde.
hocam yolumuzun büyügü olarak size sorumolacakti nebuyurursunuz
02 Mayıs 2009, 13:07 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim.
Öncelikle yorumunuz için teşekkürler Allah razı olsun. Amin.
Kurban tabi her zaman sorular sorabilirsiniz Benim cevab vereceğim bir şey ise Yanı biliyorsam cevab veririm ama bilmiyorsam da Değerli ağabeylerimden sualınıza cevab ararım …İnşaallah öğrenir sana iletirim.
Dualarını beklerim
02 Mayıs 2009, 23:32 tarihinde.
bi msjda yolumuzun büyüğü demişler fuad yusufoğlu için peki ama neden? benim billdiğim bu yolun büyüğü ŞAHE HAZNE ks ve evlatlarıdır lütfen bu tarz söylemlerden uzak duralım ve bu hatayı iltifat yada muhabbet olarak görmeyelim uyaralım ki başkalarıda aynı hatayı yapmasın
02 Mayıs 2009, 23:44 tarihinde.
Ben bu yorumdan bir şey analamdım;
“yolumuzun büyüğü demişler fuad yusufoğlu için”
Bu ne demek
Kim söylemiş ve neyin nesidir ben mi bu kelimeyi kullanmışım yoksa bir başkası mı ve ne için ?
Doğrusunu istersen ben anlamadım ki ne cevab vereceğimi bilmiyorum
Bir zahmet daha detaylı bir yorum yazarmısın
Ve kendini de tanıtırmısın
Sevgilerimle…
03 Mayıs 2009, 17:31 tarihinde.
kendimi tanıtmak zorunda değilim
yukarda hacı mahmut adlı kişi size hocam yolumuzun büyüğü olarak size bişey sorucam diyor sizde bildiğim bişeyse tabii diyorsunuz bende diyorumki insanlara yardımcı olmak iyi hoş ama bu tarz iltifat yada hitaplar hoş değil
03 Mayıs 2009, 18:54 tarihinde.
Tasavvufta kabalık yoktur ama kendini tanıtmazsan sen bilirsin. O senin bileceğin bir iş
Başkalarının işine karışmamak gibi bir huyum vardır.
Hayırlısı diğelim de İnşaallah hayır görürüz.
Allah bizleri ve sizleri ıslah eylesin. Amin..
Sevgilerimle…
03 Mayıs 2009, 21:01 tarihinde.
kendimi tanıtmamak kabalıkmı oldu?
bence sizin uslubunuzda kabalık var
hem kim olduğumun ne önemi varki uyarım doğrumu değilmi önemli olan bu?
benim fikrimde bir yanlışlık olduğunu sanmıyorum hoca yada vekil yada çok iyi bir mürid olabilirsiniz ama yolumuzun büyüğü denmesi beni rahatsız etti belirtmek istedim okadar durumu şahsi bir konu konumuna sokmayalım sonuçta ne siz beni nede ben sizi tanımıyorum
Fiiemanillah
03 Mayıs 2009, 21:37 tarihinde.
Allah ıslah eylesin Amin
Sevgilerimle…
03 Mayıs 2009, 22:34 tarihinde.
amin hepimizi
neden bu kadar sinirlendiğinizi anlamış değilim
ama daha cevap yazmiyacağım
çünkü beni anlamıyorsunuz msjım gayet açık küçük bi uyarıda bulundum
nedense siz kızarak cevap veriyosunuz
Şahe Hazne ks himmeti üzerimize olsun Fiiemanillah
03 Mayıs 2009, 22:42 tarihinde.
Allah razı olsun. Amin
04 Mayıs 2009, 08:33 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim Hazneli;
İnan ki önce senin neden bahsettiğini bilmiyordum.
Maden ki bazı yorumlarla da yazışmalar olduysa da İnan ki benim hiç bir şeyden haberim yok.
Ben ne alimim ne de hocayım ne de vekilim. Vu bu site de Şeyh hazretlerinin (k.s.) nın sitesi de değildir. Yanı bu yazdıklarımın Haznevi ailesine ait bir site değildir. (yanı bu siteyi onların adını kulanarak açmadım her ne hata varsa bana aittir. Murşidimin bir ilgisi yoktur. Daha doğrusu Şeyh hazretlerinin (k.s.) şahıslarına ait özel bir site e yoktur.) Sadece ben Bu mubarek zatları seviyorum ve Onların müridi olmak istiyorum bu tam 40 yıldır onlara bağlıyım ama hala daha mürid olamamışım. Bu bir
İkincisine gelince de Benim yaşım ilerledi ve günahlarım çoğaldı barı senin gibi değerli kardeşlerimin hakkı da bende kalmasın ki bu açıklamayı mecburen yaptım. Yanı bu 4-5 yıldır Önce blog açtım (baktım ki bazı istenmiyen şeyler oluyor mecburen) sonra da kendime ait müstakıl bir site açtım ve Tasavvufu sevdiğim için Bu mubarek zatlar hakkında yazılar yazıyorum. Belki bana gelen yorumlardan bazıları hakaret doludur bazıların da övgü doludur Ama ben bunlardan etkilenmiyorum Çünkü ben kendimi biliyorum başkası beni meth etse ne gezer hakaret etse ne gezer.
Belki bu yaşlılığım dolayısıyla bana bazı insanlar büyüyüğümüz derler bazıları da hocamız derler Bazıları da ‘amca’ derler.
Ama eski çok eski yorumlarımı okursanız ben defalar ca bana yorum yazan insanlara yazdım ‘BEN HOCA FALAN DEĞİLİM’ hatta ilk yazımda da bunu açıkladım ‘Siteme hoş geldiniz ‘ yazımda açıklama yaptım. Ve daha çok yazılarımda da açıklama yaptım baktım ki herkes söylediğini söyliyor ben de artık vazgeçtim. YANI BANA HOCA DİYENLERE BEN HOCA DEĞİLİM DEDİMSE DE ONLAR kendi bildiklrini söylemeye devam ettiler. Bende niçin el alemin kalblerini kırayım dedim ve (Nsılsa ben bir şey değilim. ve kendimi de biliyorum dedim) ve vazgeçtim. yanı ben Hiç bir yazımda da Şeyh hazretleri (k.s.) nın adına bir şeyler yazmadım yanı onların adına bu siteyi kurmadım Tamamen şahsı bir sitedir.
Şimdi sana gelelim;
Karedşim sana kendini tanıt dedim Çünkü Müslümalar kardeştirler hele Şeyh (k.s.) ın müridi daha da birbirlerine bağlıdırlar. Hata Tanışmak sünettir bu da Hadis-i şerif tir
Bazen Şeyh Muhammed İzzeddin hazretleri (k.s.) daha sonra da Muhammed Haznevi (k.s.) de gittiği yerlerde kendilerini cemaatla tanıştırırdı.
-”Ben İzzeddin. Süriye devletinde Kamışlı kazasının Telmaruf köyünde ikamet ediyorum diye. kendisini tanışıtırırdı.
Şimdi canım kardeşim benim sitemde zaten profilim var oraya giren her kes benim nereli olduğumu anlayabilir.
Çok uzun oldu hakkını helal et. Sadece kim bana ne derse desin ben kendimin bir hiç olduğunu biliyorum Elhamdulıllah da bunun farkına varmışım. Allah senden de ve bütün Mürid kardeşlerimden de razı olsun. Amin.
Şayet seni bilmiyerekten kırdımsa hakkını helal et. Çünkü Kul hakkı çok çok tehlikelidir. Allah bizleri ve sizleri kul hakkından muhafaza eylesin. Amin…
Sevgilerimle…
Tekrar Hakkını helal et.
04 Mayıs 2009, 19:27 tarihinde.
selamün aleyküm
daha cevap vermiceğimi söylemiştim ama beni anladığınız için ve bu güzel yazı için cevaplama gereği hissettim
kendimi tanıtmadım çünkü bu herkes tarafından okunabilen bir alan
belki bi isim uydurabilirdim ama buda yalana girer
evvela hakkımız yoktur estağfirullah
sadece bu tarz konularda fazla hassasım ve fevri davranıyorum çünkü bazı müridler vekil yada hocaları öyle abartıyorlarki bi bakıyoruz adam veya kadın uçmuş böylelikle hem mürid hem o övülen vekil zarara giriyor sizi tenzih ediyorum sadece genel olarak söylüyorum
belki uyarıyım derken bende kalp kırıyorumdur ama sonuçta biraz düşünen bana hak veriyor böylece sorun kalmıyor
sizi fazla meşgul ettim hakkınızı helal edin Fiiemanillah
04 Mayıs 2009, 20:37 tarihinde.
Ve Aleykümesselam ve rahmatullahi ve berekatühü
Sevgili canım kardeşim…Haznevi…
Sen çok çok haklısın.
Allah senden razı olsun. Bu tavsiyelerin hakikatten düşündürücüdür. Çünkü malesef senin de dediğin gibi doğrudur.
Keşke öyle olmasaydı ama sen doğru söyliyorsum. Allah senden ve ailenden ebedden razı olsun. Amin.
Dualarını beklerim.
Sevgilerimle…
05 Mayıs 2009, 15:07 tarihinde.
Selamun aleykum hocam
haznevi kardeşimizin bu sayfaya olan yorumları baştan beri takip ediyorum en başında ki yorumdan bir yanlış anlama ve anlaşılma olduğunu farkettim size yazacaktım ama olmadı.
ama bu gün sorunun çözüldüğünü görünce çok sevindim
evet haznevi kardeşimiz haklı bazı vekiller çok abartıldıkları için onlar da onlara uyanda zarara giriyor malesef
evet ve sizde çok haklısınız çünkü haznevi kardeşimiz biraz daha siteyi dolaşsaydı böyle bir sorunun belkide sadece yaşça büyük olduğunuzdan sorulduğunu anlayacaktı.
kendim biliyorsunuz size ilk önce abi demek istemiştim prensibim öyledir herkese abi derim
ama sizi biraz tanıdığımda hocam demeyi daha uygun buldum,
inşallah bir daha böyle yanlış anlaşılmalar olmaz.
Rabbim cümlemizi haktan ve hakikatten ayırmasın. amin
dua eder dua bekleriz. Vesselam
05 Mayıs 2009, 15:35 tarihinde.
Sevgili canım Yeğenim Yitik Sevda;
Evet sen çok güzel anlamışsın. Ama her kes senin gibi anlasa Ne güzel olurdu.
Gerçi ben bunu defalarca da söyledim. Hatta bazı yazılar da yazdım.
Hakikatten bazı kardeşlerime bunu söyledim.
Bakın sizler bana hoca diyorsunuz şunu diyorsunuz bunu diyorsunuz Bunu sizlere defalarca açıkladım çünkü açıklamak mecburiyetindeyim dedim Çünkü bu Site’yı Allah rızası için kurmuşum Bu arada beni tanıyanlar veya tanımayanlar da gelip yazıları veya yorumları okurlar 8bnei tanıyanların birisi bu yazıları okurlarsa kalblerine bir şey gelir yahu Fuat ne zaman hoca oldu derler) Beni böyle hoca yapmakla beni tanıyanlar arasında ayıba girer. Çünkü ben ne vekilim ne de hocayım. Ama malesef fene bazı kardeşlerimiz bana hala bunu söyliyorlar Gerçi hatırlamıyorum ama belki de sizlere de bunları söylemişim PEK HATIRLAMIYORUM AMA iNAN Kİ ÇOK KARDEŞLERİME SÖYLEDİM Ama gene isteğen istediği şekilde hitab etti.
Sonradan ben kendi kenidme ya bu siteyi kapatmam lazım ya da bu şeklilde devam etmem lazım dedim ve Devam etmeyi daha sevablı buldum (Ve nasılsa ben kendimi tanıyorum her kim ne derse desin) ve artık kimsenin kalbını kırmamaya baktım.
Velhasılı kelam kendini büyük göstermek isteğen bir kişi kendi ailesinden örnekler verebilir mi? veya adresini tam olarak verebilir mi? İşte sen de okudum aile yazımda kendi ailemi ve hakiki isimlerle açıklama yaptım. ZATEN BURADAKİ BENİ TANIYAN AKRABA VE DOSTLAR DA siteme gelip yazılarımı veya yorumlarımı okuyorlar. İnan ki bana hakaret eden yorumları da onayladım ve bana övgü yazanlarıda onayladım. YANI BEN HİRÇ BİR ŞEY SAKLAMADIM Ama bana güvenenlerin sırrını da ifşa etmedim.
İşte ben buyum Zaten Benim Siteme gelenler beni merak ediyorlarsa Orada PROFİLİM var oradan da beni herhalde anlayabilirler. Bu gibi konuları bertaraf etmek için eski yazılarımı okumaları nı TAVSİYE EDİYORUM
(ÇÜNKÜ HER GELEN YORUMA BEN BUNLARI SÖYLESEM ARTIK YENİ YAZILAR YAZAMAM)
Fakat ben başkaları bana nasıl hitab edeceklerini ben ayarlayamam. Onlar nasıl hitab ederlerse hitab ederler Daha blogcu iken çok kardeşlerime bu dertten şikayet ettim ama malesef yeni gelenler belki o yorumları ya okumamışlar veya hut da profilimi da okumamışlar.
Ala külli hal Gene ben söyliyorum Ben bir hiçim Sadece ve sadece Allah’ın veli kullarını seviyorum İnşaallah onların bu sevgisi hakiki olur da Yüce Rabbim Bu fakir ve günahkar kulunu Bu mübarek zatlar hürmetine aff eder.
İnşaallah temenim budur Umudum da budur.
Belki bu arkadaşımız eski yazıları daha okumamıştır. ve o da Çok sevgili bir kardeşimizdir ve gayretli bir kardeşimizdir bunları ilk olarak görünce de haklı olarak bazı yorumlar yazmıştır
Şayet ben art niyetli olsaydım ben bu yorumları onaylamazdım. Mesele sen bana bu yorumu yazdım ben onaylamazsam kim göerecek. Değil mi_?
NEYSE BU KARDEŞİMİZ DE HAKLIDIR. Çünkü biliyorsun Her zaman ben söyliyorum Sahte tasavvufçılar vardır sahte şeyhlerde vardır Sahte hocalar da vardır.
Onun için bunlara dikkat etmek lazımdır Mutlaka bu kardeşimiz temiz bir kardeşimizdir ki bu inceliği görmüş ve içindekini aktarmış Mutlaka bana yararı oldu. Allah ondan da ve senden de razı olsun. Amin…
Kurban gene uzattım Hakkını helal et.
Ailene de selamlarımı ilet
Sevgilermle.
09 Mayıs 2009, 01:14 tarihinde.
Hayırlı geceler size nasıl hitab etmem gerektiğini bilmiyorm.
yorumları okuduktan sonra.
sitenizi gezdikçe inanın hayran oluyorum .
Okadar ALLAH için insanların bilmedikleri belkide imkanları olmadığı için
bilmedikleri şeyleri öğreniyorlar.
siz bence hocam denilmeyi hakediyorsunuz.çünkü vermiş oldugunuz emek
bunu gösteriyor ALLAH sizden razı olsun.
emeklerinizin mukafatını versin inşallah rabim tüm günahkar kullarını afetsin bizleride inşallah amin buarada hocam inşaallah ikinci hatim haberinizi bekliyorum ablanızında telefon: nosunu.
09 Mayıs 2009, 05:10 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim..Sabahat
Kurban… İnan ki ben hoca falan değilim HATA BAZI YORUMLARDA DA BANA HOCA DİYENLER OLDUĞU GİBİ BENİ başka isimlerle hitab edenler var. çünkü ben kendimi biliyorum nereden gelmişim ve nereye de gideceğimi çok çooook iyi biliyorum. İnan ki benim için sorun değil
Allah hepsinden razı olsun.
Ama bildiğim bir şey var ben hoca değilim sadece Allah’ın veli kullarını seviyorum Ve o mübarek zatlarla ömrümü geçirdim onlarla gezmişliğim var Belki bu yüksek makam sahiblerinin de BEREKETİYLE Bazı yazıları sadece naklediyorum. Ben sadece onları (Allah’ın veli kullarını) seviyorum İnşaallah Ahirette bizlere şefaat ederler. İnşaallah..
Kurban inşaallah 2 hatim de olacak gibi…
Çünkü sadece 3-5 arkadaştan olumlu cevab geldi Sorun değil bazı kardeşlerimiz de haftada 3 veya 4 cüz okumak isteyenler var .
Gene bir inceleyelim Çünkü vebalı çoktur.
Ama inşaallah mükafatı da çoktur.
Ablamın telefonuna gelince beni geçen gün aradı ve sana verdiğim telefon arızalı en kısa zamanda arızayı giderip veya yeni telefonlarını bana gönderecekler. sana gönderiririm
Ailene de selamlarımı iletin…
Dualarını beklerim.
Çünkü dualarınız benim için çok mühimdir.
Sevgilerimle…
19 Haziran 2009, 22:21 tarihinde.
bu sitede emegi gecen herekseten RABBIM c.c deimen ebeden razi olsun
gercekten burda haznevi ailesini haznevi buyuklerini burda görünce inanın cok sevindim
YABOMUN burda onun videolarını seyh (k.s) hakkında olan bütün herseyi görmek istiyorum ins…istedigimiz her yerde yok imkan varsa yayınlarsanız cok sevinirim en guzele emanet olun
RABBIM bizleri şeyhimizin bereketinden nazarından yolundan mahrum etemsin
RABBIM bizleri onun razı olacagı sekilde şeyh /k.s) bağlanmayı ona teslim olmayı nasip etsin bizleri şeyh MUHAMMEDM MUTA (K.S) hazretlerinin kalpinde olan muridlerinden eylesin İNS.. amin amin amin
19 Haziran 2009, 23:34 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim..Medrud 47
Öncelikle dualarına Amin diyorum.
Allah senden de ve ailenden de razı olsun. Amin..
Evet gerçekten Haznevi ailesi Bizim memleketiz ile dünyanın çeşitli ülkelerinde birlik, beraberlik ve huzur getirmişlerdir.
Hata ( Bizim yöremizde Hiristiyanlar da var. Biliyorsun.) Hiristiyanlar da onlardan faydalanmışlardır. Hiristiyanlar da onlardan razı olmuşlardır.
Yanı; Şah’e Hazne ve ailesi Hem Müslümanlara hem de Hiristiyanlara da fayda sağlamışlardır.
Allah (c.c.) bizleri onların yüzü suyu hürmetine afv eylesin. Amin..
Şu anda Türkiyemiz’de ve diğer avrupa ülkelerinde hizmetler yapan Murşidimiz Muhammed Muta’ (k.s.) hazretleri hakıkatten herkese daha doğrusu insanlığa hizmet etmiştir. Allah bizleri ve sizleri onun hatırına Afv eylesin. Amin..
Dualarını beklerim
Sevgilerimle…
08 Temmuz 2009, 00:30 tarihinde.
katıldım inşallah allah o onun yoılunda hakkıyla çalışanlardan razı olsun.inşallah ben beklemedeyim ismi .selam aleykum ve rahmetullahi ve baereketuhü.
08 Temmuz 2009, 00:38 tarihinde.
Ve aleykümmesselam ve rahmetullahı ve berekatühü,
Sevgili canım kardeşim Muhammed;
İnşaallah Bu gün çarşamba Zaten ben her hafta Çarşamba geceleri kUR’AN TABLOSUNU YENİDEN DÜZENLİYORUM.
V e inşaallah sağ kalırsak sana da bir cüz vereceğiz aLLAHIN İZNİYLE SEN EN GEÇ PERŞEMBE GÜNLERİ SİTEME GELİP tabloda İSMİNİ BULURSUN VE HANGİ cÜZ’Ü OKUYACAKSAN okursun. İnşaallah
İsmini De tabloya MUHAMMED olarak ekleyeceğim.
İnşaallah
Dualarını beklerim.
Zaten benim de sitediğim dualardır.
Sevgilerimle…
27 Temmuz 2009, 12:27 tarihinde.
saygi diger arkadaşim Şeyh Muhammed Mutta Hazretlerin Hayati eklerseniz Sevinrim as
27 Temmuz 2009, 13:19 tarihinde.
Sevgili ama çok sevgili canım kardeşim Hazne…
Kurban daha evvel de bana söylemiştiniz İNAN Kİ AKLIMDASINIZ Allah izin verirse çok ama çok DETAYLI bir şekilde sitemde yer vereceğim Tabiki BELGESEL olarak… Çünkü ben Sağlam ve kuvvetli delilleri toplamaktayım. Zaten arşivimde de bazı belgeler var. İstereseniz sana birazını yolayayım. Senin İçin rahat olsun.
Çünkü bir şey yapacaksak doğru olarak yapalım.
Belki sen BENİM SİTEMDE Kİ Slayt ve Videolara girmişsindir işte oradaki fotoğrafların bir özelliği vardır
Dikkatla bakılınca da farkedilir.
Daha Tel irfan (eski adı şehidül harameyn) köyü kurulmadan önceki boş tarla halını görülür ve sonra Allah’ın izniyle binalar medreseler, inşa edildi.
Vr şimdi daha detaylı bir şekilde güzdel resimler de var inşaallah onlarıda eklerim.
Ve tabiki de senin dediğin şekilde inşaallah siteme de eklerim..
Şeyh Muta’ Hazaretleri (k.s.) mübarek sözlerinden bazıları;
-”Değerli kardeşlerim, insanda en önemli olan ruhdur. Eğer onun ruhu, masiyetlerin içinde gark olursa, kaybolur. Ondan hiçbir istifade olamaz.”
-”Ama kendi ruhunu tezkiye ettiği zaman, düzelttiği zaman, maneviyat sahibi olduğu zaman işte o ruhun gücü olur. Böylece Yüce Allah onu ne için yaratmış ise, Allah’ın emri ne ise onu tatbik etmeye gücü yeter.”
-”Değerli kardeşlerim, tezkiye edilen ruh, temizlenen ruh, onun yanında oturulup ondan istifade edilebilen bir ruhtur. Ondan menfaatler alınabilir.Ama ruhsuz beden, yani tezkiye edilmeyen ruh, onda fayda yoktur. Onun bir değeri yoktur ve onun yapacak hiçbir şeyi de yoktur.”
-”Ey oğul! Bütün insanları razı etmek imkânsızdır.Çünkü birini razı edersen öbürünü kızdırırsın. Diğerini razı edersen ötekisi kızar. Çünkü her insanın aklı, fikri ve düşüncesi ayrıdır. Eğer insanın, bütün insanları razı etmeye gücü yetmiyorsa, bu imkansızsa, o zaman insan en güzelini, en doğrusunu kendine seçmelidir. O da Allah-u Teala’yı razı etmektir. İnsan, Allah-u Teala’nın rızasını kazanmak için uğraşsın. Kendi ile Allah arasındaki alakayı düzeltsin.”
-”Kişi eğer insanları razı etmek için uğraşırsa, onların güvenini, akidesini kazanmak için uğraşırsa bu aldanmıştır. Çünkü gerçekte menfaat veren de, menfaati takdir eden de Allah-u Teala’dır. Onun için insan Allah-u Teala’nın rızasını tahsil etmek için uğraşmalıdır. İnsanoğlu eğer dünyayı istiyorsa, bu Allah-u Teala’nın rızasındadır. Eğer ahireti istiyorsa, bu da Allah-u Teala’nın rızasındadır. Hem dünyayı hem ahireti istiyorsa yine Allah-u Teala’yı razı etmek için uğraşmalıdır.”
Murşidimiz olan Muhanned Muta’ hazretleri (k.s.) nin daha genç iken bazı kerametlerini topluyorum (emin ağızdan) Daha genç iken Fırında nasıl çalıştığını ve sabahlara kadar temizlik yaptığı bazı hadiselerini nakl etmek olacak Daha neler neler.
Ama dedim ya sabır çünkü hem video olunca da sesi anlamlı anlaşılır ve tesirli olan bir kardeşimizi de arıyorum
İnşaallah yakında o da bulununca
Peyder pey Muhammed muta’ hazretleri (k.s.) nin hayatı da yayınlanacak..
Yoksa ben de senin gibi hemen yayınlamak istiyorum Ama madenki bu kadar bekledik inşaallah sonunu da (Allah bizleri sağ bırakırsa) hayırlısıyla getiririz.
Bilmem duymuş musun duymamış mısın bilmiyorum Bizzat Şeyhimizin mübarek ağızlarında okunan kasideyi de inşaallah en kısa zamanda video ve slayt bölümüne ekleyeceğim..
İnşaallah
Dualarını beklerim..
Sevgilerimle…
27 Temmuz 2009, 14:40 tarihinde.
Selamün aleyküm insallah iyisinizdir…
bende sabirsizlikla bekliyorum Seyh´imizin hayatini insaallah en kisa zamanda yayinlanmasini bekliyorum. Bu arada biz Rabbim izin verirse kesin dönüs yapmaya karar verdik biraz sikintilarimiz var onlar giderilirse insaallah sizlerde dua edin…
Allaha emanet olun Dualarinizi beklerim
Selamlar
27 Temmuz 2009, 15:14 tarihinde.
Ve alaykümesselam ve rahmatullahi ve berekatühü.
Sevgili canım kardeşim Evrim..
Öncalikle senin kesin dnüşüne sevindim Allah hayırlı kılsın. Dualarını beklerim..
İnşaallah kurban zaten bende bazı beklgeler de var ama henüz tamamlanmamış BİLİYORSUN BEN SAĞLAM AMA ÇOK SAĞLAM KAYNAK OLMADAN kolay kolay bir şey yazmam.
Onun için daha detaylı ve inşaallah da güzel olarak Mürşidimiz olan Muhammed Muta’ hazretlerinin menkıbelerini ve kerametlerini inşaallah detaylı bir şekilde kaleme almışım ama bazı teknik bilgiler gerekli inşaallah onlar da tamamlanınca da sitemde Belgesel OLARAK. yayınlayacağım
DUALARINI BEKLERİM HELE BU ZAMANDA ŞİMDİ İSE DUAYA ÇOK MUHTACIM.
Ailene de selamlarımı lütfen ilet..
Sevgilerimle…
27 Temmuz 2009, 16:26 tarihinde.
ben 7 aydir bekliyorum daha fazla sabrim kalmadi sen bana o bilgileri e-maille göndersen olmazmi :) biraz bencillik yapiyorum ama…
her namazda seninde adini aniyorum dualarimda insaallah sende bizleri duanda eksik etme…
Burdan herkeze selamlar
27 Temmuz 2009, 18:04 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim Evrim…
Evet sen de haklısın Sana da hak veriyorum Ama bu belgeler daha taslak şeklindedir.
Ve bu tam dört yıldır hazırlıyoruz. İmla kurallarında hatalar var imla düzeltmeleri var. kaynaklar var.
İnşaallah senin kırılmaman için bir kısmını sana musaid zamanda karalamaları temize çekerken sana biraz yollarım zaten de müsvedeler bitince de yeniden mıkrosofta yazacak kayıd altına alındıktan sonra da peyder pey de yayınlayacağım.
İnşaallah.
Dualarını beklerim…
Sevgilerimle…
03 Aralık 2009, 12:29 tarihinde.
Allah cc razı olsun çok güzel bir paylaşım
03 Aralık 2009, 13:10 tarihinde.
Sevgili canım kardeşim Muhammedsalih;
Allah senden de razı olsun. Dualarını beklerim.
Sevgilerimle…
02 Ocak 2010, 00:48 tarihinde.
[...] HAZNEVİ MÜRŞİTLERİ « Abdullah bin Mübârek (Radiyallah-u anh)- 5 Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kadasallah-u sirreh); » [...]
15 Şubat 2010, 09:47 tarihinde.
selamün aleyküm o kadar net ile uğraşırım ilk defa bu şekilde ŞEYH MUHAMMED VE SADAT-İ KİRAMDAN bahsedildiğini görüyorum.Rabbim muvaffak etsin.bizleri o mübareklere layık eylesin.ŞEYH MUHAMMED VE ŞEYH MUHAMMED MUTA’A k.s. bizzat yakın olan biri olarak bu yolun tam bir sünnet-i seniyye yolu olduğunu vurgulamadanda geçemeyecem kardeşler.ŞEYH MUHAMMED K.S. bir sohbetinde buyuruyordu;
“BÜTÜN SÜNNET-İ SENİYYELERİ YERİNE GETİRMEMİZ İMKANSIZDIR AMA YAPTIĞIMIZ HER İŞİN SÜNNETE UYGUN OLMASINA DİKKAT EDELİM” derdi..bizlerde öyle yapalım inşaAllah
15 Şubat 2010, 12:56 tarihinde.
Ve aleykümesselam ve rahmatullahi ve berekatühü;
Sevgili canım kardeşim *SaiYe*
Allah sizden de razı olsun. Dualarını beklerim. Bu fakir ve günahkar kardeşinize dua edin.
Ayrıca Muhammed el-Haznevi hazretleri (k.s.) nin bir sohbetini de yaptığınız için de ayrıca teşekkürler ederim. inşaallah bizler de kendimize bu sohbetten dersler çıkaralım. İnşaalah.
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Haznevi mürşidlerin yüzü suyu hürmöetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Sevgilerimle..
23 Ekim 2010, 06:54 tarihinde.
Degerli Fuat Agabey,
Aslinda bu yorumu belki yazmamaliydim ama bazi musluman kardeslerimize ornek olmasi amaci ile yaziyorum. Umarim bu yuzden gunaha girmiyorumdur, eger giriyorsam Allah beni affetsin. Ben 30 sene Almanyada yasadim. Yasim geldiginde aslen kurt olan bir Turkiyeli bayanla evlendim. Ozellikle ismini bilmedigimiz insanlara kurt,turk,azeri,laz diyerek tarif ettigimiz cok olur.Bu durum Almanya gibi gurbet yerde dahada yaygindir. Iste ben bu bayanla evlenip Almanyada ilk babamlari ziyaretimde babamin biz genc evlilere ogut vermek amaciyla soyledigi ” bak su karsida oturan kurtler el ele verdiler butun binayi satin aldilar. sizde el ele verin ve kalkinin” demesi malesef evliligimi bitiren ilk sebebi teskil etti. cunku ev gelince esim “senin baban insan ayiriyor” diyerek babamin aslinda iyi niyette kullandigi bu cumleyi mahkemede delil olarak one surdu. Elbette bende yalanlamadim. butun bunlari anlatmamdaki amac kendine “haznevi” diyen kardesimizle aranizdaki anlasmazligi okudugumdandir. Banada namaz kiliyorum diye “hoca”diye seslenenler yok degil. yani bende onlarla kavgami edeyim. Siz bu tarikatta oldukca eskisiniz bense henuz “acaba haznevi ailesi dogru secimmi?” diye dusunen bir zavalli. elbette size ” hocam” veya “ustam” gibi sozlerle hitap etmem yerinde olur. Ama “haznevi” gibi her lafin altinda biseyler arayan v e bunuda cok edepsizce anlatan bir insan bence pek bu yoldan nasibi almamis birisidir. eger “haznevi” kardesimiz veya abimizde bu yolda uzun senelerini verdiyse benim gibi henuz arastirma safinda olan kardeslerimize kotu ornek olacaktir diye dusundum. Cünkü beni cok etkiledi. Bu yolun adami bir diger kardesine boyle hitap etsin. Hayret birsey. Neyse Allah’in onu islah etmesini dileyerek eger haddimi astiysam ozur dileyerek sizleri Allahima emanet ediyorum. Siteniz gercekten guzel. Elinize saglik
23 Ekim 2010, 07:16 tarihinde.
Sevgili Kardeşim Hakan Uyar;
Galibe sen benimle bir kardeşimin arasında yanlış anlaşılmadan kaynaklanan yukarıdaki yorumlara bakarak fikir beyan etmişsin..
Sorun değildir Bizler her zaman hata ve günahlar yapabiliriz Mühim olan TEVBE-İ Nasuh etmektir…
Zaten kardeşimle yapılan yorumların neticesinde de olay tatlıya bağlandı.
Şimdi senin durumuna gelince sen sabır et… Malesef bazen aşırı gitmek insanları felakate götürüyor…
Dinde aşırı gitmek de böylke tehlikelidir… Fazla yemek yemek gibi Hani ne demişler fazla yemek yemek
-”ya karın ağrıtır ya baş.”
Senin olayına üzüldüm Allah yerini doldursun… Amin..
Şayet sen Haznevi murşidlerine meyil etmişsen çok güzel bir şey seçmişsin Ve de buna devam etmeni istiyorum..
Çünkü bu tarikatta yeni eski diye bir şey yok yeni giren kardeşlerimin takvaları maşaallah bizleri çoktan geçti işte ben de bunları görünce çok seviniyorum çooooook Çünjkü yeni kardeşlerimiz gelsinler ve bizleri geçsinler ve de inşaallahb bizden önce de Yüca Rabbim onları Cennete soksun… Amin…
Lealla (belki) Yüca Rabbim beniş bu temiz ve saf yeni kardeşlerimin yüzü suyu hurmetine gğnahlarımızı aff eder ve beni de bun ların hatırına Cennete sokar Ümidim bu yönde olduğu gibi UMUDUM DA BU YÖNDEDİR…
Dualarını beklerim…
Sevgiyle kalın…
Şimdi Haznevi murşidlerinin sıralamasına çokm çok dikkat et. Çünkü bu aileden başka kimseler de kendini şeyh ilan ediyorlar sen buna çok dikkat et.
Gerçi ben hiç bir zaman ğiybet le iştgal olmadım ve de maksadım da hiç kimse hakkında da konuşmak değil sadece doğruları söylemekle ancak görevimi ifa ediyorum o kadar Yoıksa başka boş şeylerle iştigal etmek değil..
Haznevi murşidleri şunlardır;
Şah-i Hazne Ahmed El Haznevi, Muham med Mahsum el haznevi, Muhammed Alaaddin el haznevi, İzeddin el haznevi, Muhammed el haznevi, Muhammed Muta’ el haznevi RİDVANILLAHİ TEALA AYLEYHİM ECMAİN(ALLAH ONLARDAN EBEDDEN RAZI OLSUN)
Dualarınızı beklerim…
Allah seni de bizleri de kendi rahmetiyle aff eylesin.. Amin…
23 Ekim 2010, 12:36 tarihinde.
Kardeşim Hakan;
Zaten Müslümanlığı yaşamaya hiç bir engel yoktur yeter ki insan kendisine biraz çeki düzen versin… O kadar…
Yanı şimdiden sevinebilirsin kaza namazların ve de kur’an okuyamadığın seni geri bırakmaz bilakis daha da seni çok yöneltir. çünkü sen bu kazaları en kısa zamanda eda etmeye bak..
Ve de sana sevindirici bir haber vereyim ki bu da sana güzel bir müjdedir İnsanoğlu tevbe ettiği zaman inşaallah günahlarıın hepsi silinir ve Yüca Allah (c.c.) onun günahlarını sildiği gibi de o günahlarını sevablarla da değiştirir…
Zaten tevbe khakkında bazı yazılar vardır onları okumanda çok yarar vardır sen de sitede bulabilirasin ama sana bazı linkleri vereyim.. Onları ve onlar gibi bazı yazıları ile Allahın veli kulların hayat kısalarını okumakla da zihnin daha da ço9k açılır…
http://www.fuadyusufoglu.com/tevbe-i-nasuh/
http://www.fuadyusufoglu.com/tevbe-i-nasuh-2/
http://www.fuadyusufoglu.com/tevbe-i-nasuh3/
http://www.fuadyusufoglu.com/tevbe-nasuh4/
http://www.fuadyusufoglu.com/tevbe-i-nasuh5/
http://www.fuadyusufoglu.com/tevbe-i-nasuh6/
Buda Allahın evliyalşarın hayat kıssalarından bir bölüm
http://www.fuadyusufoglu.com/utbetil-gulam-ra/
Daha da buna benzer kıssalar çoktur sitede arayabilirsin…
Dualarını beklerim..
Aile hanedanına selamlarımı iletin onlar da bu fakir ve zelil kardeşlerine dua etsinler..
Sevgiyle kalın…
Duayla kalın…
23 Ekim 2010, 12:39 tarihinde.
Kardeşim Hakan;
Sen en kısa zamanda Şeyhin vekiline git onunla dertleş..
Dualarını beklerim..
Yeni çizdiğin yolun hayırlı olsun.. Bu fakir ve günahkar kardeşine dua et..
Sevgiyle kalın..
Sen ben mehdiyim diyenleri boş ver ben şuyum buyum diğenleri de boşver sen zaten doğru yolu bulmuşsun ve bu yolda ilerlemeye çalış inşaallah dahaçok maneviyat kazanırsın..
23 Kasım 2010, 05:23 tarihinde.
slamun alekum fuad abey nasilsin insalah iyisindir ben seyh muhamed haznevinin talebesim ama suan ingilteredeyim oralari cok ozledim insa Allah yakinda gelecem tilmarufa ?
22 Ağustos 2011, 22:48 tarihinde.
selamunaleykum kardeşler. burada bu hizmeti ifa ettiğiniz için rabbim sizden razı olsun. Sadatın himmeti sizinle olsun. ben fakir fani alemde bu müstesna mürşidlerden ikisini görmekle şereflendim. ancak hayatım boyunca bildiğim tek şeref budur. Rabbim bizleri onların şefaatine nail eylesin.
22 Ağustos 2011, 23:06 tarihinde.
Kardeşim Salah;
Allah senden de ve ailenden de razı olsun…Amin…
Evet sadatların himmeti Allahın izniyle çok büyüktür…Mümkünse bu Murşidlerin ismini açıklayabilir misin?
Tabiki sakıncası yoksa…
Dualarını beklerim…Allah-u Teala hazretleri bizleri ve sizleri bu kötü fani dünya şerrinden muhafaza eylesin… Amin…
Sevgiyle kalın…
24 Ocak 2012, 04:29 tarihinde.
şeyh muhammed muta hazretlerinin kerametlerinden bahsede bilirmisiniz önemli olan keramet deyil ama insan duyunca hoş oluyor. ALLAH a amanet olun
07 Şubat 2012, 13:39 tarihinde.
ALLAHU teala sadatlarmızdan bizleri ayırmasın makamlarını yüce etsin bizleri şefaatine nail etsin
07 Şubat 2012, 15:48 tarihinde.
Kardeşim Abdullah yün;
Dualarına amin … Amin.. Amin diyorum…
Sevgiyle kalın…
07 Mart 2012, 17:14 tarihinde.
Neden hiç kimse Şeyh Ahmed(ks) Markadına gitmiyor.. o mubareklerin merkadı terk edilirmi hiç?
08 Mart 2012, 08:17 tarihinde.
Veysi Aktoğ’a;
Yaşınızın kaç olduğunu bilmediğimden bunları yazmak durumundayım…
O mubarek zatlar (Ahmed El Haznevi, Muhammed Ma’sum-i Sani, Muhammed Alaaddin El haznevi, İzzeddin el haznevi, Muhammed El haznevi RİDVANILLAHİ TEÂLÂ ALEYHİM ECMAİN) Elbette ki TERK EDİLMEMELİ VE SONSUZA KADAR DA TERKEDİLMİYECEKTİR…Ama senin bilmediğin ve anlamadığın bazı çok önemli şeyler olduğu muhakkak ki sen bu sualı soruyorsun…Ya tasavvuftan haberin yok veya bu soruyu kasten soruyorsun… İşte sen bu soruyu sormakla ne kast ettiğini daha çok iyi bilirsin..
Bu bir;
İkincisine gelince de aslında bunları yazmaya gerek yok ama bu yorumu okumaya gelen halis kalbli ve mütedeyyen müslüman mürid kardeşlerimin okumasında çok yarar vardır işte ben bu açıklamayı onun için yapıyorum… Yoksa sana bilgi vermek için değil…
Üçüncüsüne gelince de Elbette bu mübarek zatlar kalbimizdedirler ve her zaman da kalbimizden çıkmazlar. Ama unutma ki Markad da ve içindeki zatlarda Şu anda Muhammed Mut’a hazretleri (kadasallah-u sirrahü) ile birliktedirler Yanı bu mübarek zatlar muhammed muta’a hazretleri (k.s.) nerede ikamet ederse orada bulunurlar
Bu misalim sana ağır gelebilir çünkü belki sen ve senin gibi düşünenler bu yorumu kaldıramazlar işte bunu düşünerekten bizzat şahid olduğum bir Hadiseyi sana anlatayım…
Belki sen de görmüşsün veya duymuşluğun vardır. Şeyh İzzeddin el haznevi hazretleri (k.s.) 1990 öncsi Mardinin Midyat ilçesindeki ESTEL e gelerek orada bir süreliğne kaldı ve ikamet ederek müridlere de orada her gün Telma’ruf’ ta olduğu gibi yemek ikram etti…. İşte o nda bir mürid ki o zaman meşhür mürdilerdendi Şeyh İzzeddin el haznevi hazretleri (k.s.) ne yaklaşarak
-”Kurban sizler bu sene bizleri ihya ettiniz ve memleketimize gelerek bizlerele oturup sohbetler ettiniz ama keşke Markad da burada olsaydı da o zaman hiç bir eksiğimiz kalmazdı.
Şeyh İzzeddin el haznevi hazretleri; bu muride bakarak
-”Hayra şu anda markad da bizimle beraberdir biz nereye gidersek markda de bizimle gelir.” diye buyurdu;
Ve şu anda bunu söyleyen kişi hayattadır ve bu sözleri kalabalık bir camaat içinde söyledi
Şimdi gelelim asıl meseleye;
Sen hiç merak etme bizler hiç bir zaman Markadı unutmayız ve her zaman da kalbimizdedir bundan şübhen olmasın…
29 Mayıs 2012, 23:58 tarihinde.
Selamunaleykum Muhterem Fuad kardeşim. iki büyük kutbu ifşa etmemi buyurmuşsunuz. doğrusu on ay sonra zati alilerinize cevap verdiğim için hakkınızı helal ediniz. Ben fakir ilk görmekle şereflendiğim Haznewi kutbu Şeyh Alaeddin (ks) hazretleri idi. ikincisinde ise görmekle şereflenmekle kalmayıp O vechi kalbime nakş olan Şeyh İzzeddin (KS) Haznewi hazretleri idi. Bu satırları yazarken bütün azayi bedenim şiddetli rüzgarda savrulan ağaç yaprakları gibi oluyor.
fiemanellahiteala ecmain
Salah
01 Haziran 2012, 21:25 tarihinde.
Kardeşim Salah;
Allah senden razı olsun…
Evet Haznevi mürşidleri Maşaallah Allah nazardan saklasın… Şah-i Haazna hazretleri (k.s.) başlayarak Sırayla Muhammed Masum (k.s.) hazretleri, sonra Alaaddin Haznevi hazretleri (k.s.) SONRA DA İZEDDİN EL HAZNEVİ (K.S.) HAZRETLERİ İLE MUHAMMED EL HAZNEVİ (K.S.) HAZRETLERİ EN SON olarak da Muhammed Muta’ (k.s.) hazretleri (Ridvanıllahi teâlâ ecmain) Hepsi ard arda gelen büyük zatlardır..
Allah bizleri ve sizleri bu mübarek zatların hürmetine günahlarımızı bağışlasın… Amin…
04 Eylül 2012, 13:41 tarihinde.
haznevi hakiki hazine ve allah rızasına giden yolun gösderge taşlari dırlar gaydada doğan norşinde kökleşen hıznada parliyan guneşin neticesidırlar kertevine tapavanga kızıltepeye kasrga sıçriyan nurlar da onun eseridır çunki tapavang dan hızna gözukiyor
19 Aralık 2012, 13:35 tarihinde.
[...] HAZNEVİ MÜRŞİTLERİ [...]
25 Şubat 2013, 01:58 tarihinde.
Esselamu Aleykum;
Kurban yanlış anlamayın gerçekten tam bilmediğimden soruyorum, öğrenmek için. Şahı Hazne ks halifeleri adlı bölümde Şeyhin evlatlarından birtek şeyh muhammed masum hazretlerini yazmışsınız benim bildiğim, Şeyh Masum, Şeyh Alaaddin ve Şeyh izzeddin hazretleri hepsi Şahı Hazne (ks) halifeleridir. Yanlışmı biliyorum kurban, yoksa şeyh alaaddin şeyh masumun şeyh izzeddin hazretleride şeyh alaaddinin halifesimi bu konuda bizi aydınlatırsanız sewiniriz Allah razı olsun sizden
07 Nisan 2013, 10:22 tarihinde.
Ve aleykümesselam ve rahmatullahi ve berekatühü;
Kardeşim Ömer;
Galiba gözümden kaçmış sana uzun zmandan sonra ancak cevap verebildiğim için üzgünüm Kusura bakma.
Evet Şah-i Hazne hazretleri (k.s.) nin halifeleri 13 kişidir,
Evet senin de dediğin gibi Muhammed Ma’sum-i Sani hazretleri , Muhammed Alaeddin hazretleri ile Muhammed İzzeddin hazretleri (radiyallah-u aleyhim ecmain) Şah-i Hazne hazretleri (k.s.) den izin almışlardır. ve sırayla da birbirlerinin yerlerine bu mübarek irşadı cevam edeckelerdir. Aslında Şah-i Hazne hazretleir bu sözleriyle de Bir BÜYÜK keramet beyan etmişlerdir, ama Muhammed Ma’sum-i Sani hazretleri (k.s.) Şah-i Hazne hazretleri (k.s.) den hem izinle hemde halife olarak görev yapmışlardır. Allaeddin-i Haznevi hazretleri (k.s.) ise Hem Şah-i hazne (k.s.) den izin almakla beraber Muhammed Ma’sum-i Sani (K.S.) hazretlerinin halifeleridir, ve ha keza de İzzeddin-i Haznevi hazretleri (k.s.) de Hem Şah-i hazne hazretleri (k.s.) den izin almış ve Alaeddin-i Haznevi hazretleri (k.s.) nin halifeleridir.
NOT;
Özel bir olay sırasında Alaeddin-i Haznevi hazretleri (k.s.) kendi ağzıyla şöyle buyurmuşlardır;
-”Muhammed ma’sum-i Sani (k.s.) hem benim ağabeyim hem de şeyhimdir.” Bu sözden sonra bir başkası ne söyliyebilir ki.
Dualarını beklerim..
20 Aralık 2013, 12:38 tarihinde.
[...] HAZNEVİ MÜRŞİTLERİ [...]
26 Haziran 2015, 22:23 tarihinde.
[...] Devam edecek… [...]