Tevekkül
Navale reş -DİVANA-(nusaybin)
İbrahim bin Edhem (r.a.) ile Şakik el Belhi (r.a.) Mekke’de karşılaşırlar.
İbrahim Bin Edhem (r.a.) Şakik El Belhi (r.a.) ye:
Rızık temini için Niçin çalışmadığını ve bu hale düşmesine neyin sebep olduğunu sorunca.
Şakik El Belhi (r.a.):
-“Bir zamanlar sahrada yolculuk yapıyordum. Sahrada iki kanadı kırılmış bir kuş gördüm. Kendi kendime ‘Bak bakalım. Bu kuş nereden besleniyor’ dedim. Ve oturdum kuşun yakınında. Bir de baktım ki, gagasında bir çekirge bulunan kuş geldi. Ağzındaki çekirgeyi kanatları kırık olan kuşun ağzına bıraktı. Bunun üzerine ben de kendi kendime şöyle dedim”:
-“Şübhesiz ki bu kuşa, bu kuşu beslenen Allah (c.c.) nerede olursam olayım bana rızık vermeye Kadirdir. Beni besler.”
-“Ve çalışmayı terk edip, ibadet ile meşgül oldum.”
Bunun üzerine İbrahin Bin Edhem (r.a.) ona şöyle der:
-“Sen niçin sakat olan kuşu besleyen sağlam kuş olmiyorsun. Ta ki ondan üstün olasın. Sen Resülullah (a.s.v.) ın:
-“Veren el, alan elden hayırlıdır.” Buyurduğunu işitmedin mi? Ve işlerinin hepsinde derecelerin en üstünü istemek Mü’minin şiarındandır. Mü’min işte böyle, Allah (c.c.) ın iyi kullarının derecelerine yükselir.”
Şakik El Belhi (r.a.) İbrahim Bin Edhem (r.a.) ın hizmetinde bulunan Huzeyfe (r.a.) e İbrahim Bin Edhem (r.a.) den gördüğü en acayıp şeyi anlatmasını isterler:
Huzeyfe şöyle anlatır:
-“Bir zaman Mekke yolunda günlerce kalmış, yiyecek bir şey bulamamıştık. Sonra Küfe’ye girerek harap bir mescide konmuştuk.”
İbrahim Bin Edhem (r.a.) bana:
-“Ey Huzeyfe, seni aç görüyorum.”
Ben de:
-“O büyüğümün gördüğüdür.”dedim.
Bunun üzerine bana:
-“Bir kalem ile bir kağıt getir.”dedi.
Ben de getirdim.
Besmeleden sonra “Her halde maksud sensin, her manada işaret olunan sensin.” Yazdı.
Ve sonra şunları ilave etti.
Ben Hamd eden, ben şükreden, ben zikredenim.
Ben acım ben kayıp’ım, ben utangacım.
O altı tanedir, ben yarısını tazmin ederim.
Yarısını da sen tazmin et Allah’ım.
Senden başkasını medh etmem ateşten bir alevdir,
İKİ KULUNU ATEŞTEN KURTARMAK ANCAK SENDEDİR.”
Bunları yazdıktan sonra kağıdı bana verdi ve şöyle dedi:
-“Git Kalbini Allah (c.c.) tan başkasına bağlama ve kağıdı ilk karşılaştığın adama ver.”
Çıkıp gittim. İlk karşılaştığım adam, bir katır üzerine binmiş giden birisi idi. Ona kağıdı verdim. Adam kağıdı alıp okuyunca ağlamaya başladı
Ve;
-“Bunu yazan nerededir.?” dedi.
Ben de:
-“Filan mesciddedir.” Dedim.
Bunun üzerine bana içinde altıyüz dinar bulunan bir kese uzatıp verdi.
Biraz sonra başka bir adamla karşılaştım. Ona bu katır üzerinde gidenin kim olduğunu sordum.
Bana:
-“O bir hiristiyandır.” Dedi.
Sonra İbrahim Bin edhem (r.a.) e gelip hadiseyi anlattım:
Bana:
-“O paraya ilişme bir saat sonra onun sahibi gelecek.” Dedi.
Bir saattan sonra o adam gelip İbrahim Bin Edhem (r.a.) elini öperek Müslüman oldu.
Kalblerin Keşfi (İmam-i Ğazali)
Allah-u Teala Hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İbrahim Bin edhem (r.a.) ın Yüzü suyu hurmetine Afv eylesin. AMİN…
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Akaid, Allahın veli kulları, Tasavvuf
11 Temmuz 2008, 22:21 tarihinde.
15/10/2007 – Bayramın kutlu olsun…İSİMSİZ GÜL YEĞENİM…
Yazan: fuadyusufoglu
Sevgili canım yeğenim… Bayramın kutlu olsun… ..Ceren nasıl oldu… bana bilgi verin…. Sizleri unutmadığımı belirtmek için Sadece ve sadece bu yorumu yazdım…
Sevgiyle kalın..Duayla kalın…
11 Temmuz 2008, 22:21 tarihinde.
15/10/2007 – sizi özledim sizi üstad…..
Yazan: nezaketbolat1
Selamün aleyküm, ümmeti intifaya kaldırmak için yardımınıza ihtşyacım var Rızalullah için bu küçük çalışmamıza, büyük bir ikramda bulunun ve ulaştıra bildiğiniz kadar insana bu ilanı ulaştırın inşaAllah, siz ümmetin silkinmesi için katkıda bulunmanız sebebi ile, rabbimde sizi duası kabul olup hayra çevrilenlerden eylesin..amin amin…
İLİM, İRFAN ve İHSAN OCAGI
ÖYLE BİR YUT DÜŞÜNÜNKİ………………. nezaket bolat
*YEKDER in bünyesinde NİSA KIZ YURDU burada verilenler nelerdir?
* Elbet önce ALLAH sevgisi ve imanın korunması için şeytanla nefisle ve şeytanlaşmış insanlarla mücadele gücü verecek FIKHI BİLGİLER ve AKAİD..
*SAĞLAM BİR MÜMİNE olmak için Bu kadarı yeterlimidir?
* Hayır elbette kocaman hayırrrr.Resulü sevmek onun hak hakiki yolunda ilerlemek için SİYER VE HADİS bilgiside var….
*Peki mümine olmak tamam ben yettim dedirtirmi bu bilgiler?
* Hayır bunada kocaamaaan HAYIR.medrese ilmini taleb edicilerin aynı zamanda DÜNYA VE İNSANLARA YETEN KİŞİSEL GELİŞİMİNİ TAMAMLAMIŞ LİDER olmaları içinde…ilk ve lise dışardan hazırlayıp eğitimlerindende geri kalmamaları lazım…..Buda var…
* Buda yetmez bu yurttan çıkınca aynı zamanda meslek sahibide olmaları lazımı diyorsunuz….
*Bunada evet, bunu da düşündük ve kadın fıtratına en yakışan meslek olan ANA OKULU EĞİTMENLİĞİNİ meslek eğitimi olarak vermek istedik…..
ŞİMDİ ARANIYOR
SAMİMİ ANNE BABALAR VE RESULE LAYIK
ÜMMET ÇATISI ALTINDA, TÜM ŞEHADET EDENLERİ DAVET EDEN BİR İLİM İRFAN İHSAN YURDU….
sinedecanisigi@hotmail.com
BELKİ SEBEBİNİZİN SEBEBİ BİZDEDİR……..
11 Temmuz 2008, 22:21 tarihinde.
15/10/2007 – s.a sevgili dostumm
Yazan: beyhanli
her gününü bayram sevinciyle geçireceğin bir hafta bir ömür diliyorum..sevgilerimle