Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anhu)- 8

30 Aralık 2008 Salı

Girnavas mevki-i (Nusaybin)

Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anhu)- 8

Yusuf adında gezginci bir zat, Zünun-i Mısrı (r.a.) nin ‘İSM-İ A’ZAMI’ bildiğini öğrenince, Mısıra gitti.

Zünun-i Mısrı (r.a.) nın huzuruna vardı. İLK ÖNCELERİ İLTİFAT GÖRMEDİ. Daha sonra huzura kabul edilerek, Zünun-i Mısrı (r.a.) ya bir sene hizmet etti.

Daha sonra;

-“Ey Üstad, sana bir sene hizmet ettim artık hakkımı vermen gerekir. Senin ism-i a’zamı bildiğini söylediler. Onu benden iyi emanet edeceğin bir başka kimse olmayacağını bilirsin.” Dedi.

Zünun-i Mısrı hazretleri (r.a.) sükut etti. Ona cevab vermedi.

Altı ay sonra bir tabağa konmuş ve bir mendille sarılmış bir şeyi çıkardı. ona, verdi

Ve ona;

-“Fustat’ta bulunan falan dostumuzu bilirsin değil mi?” Diye sorunca

Adam;

-“Evet.” Dedi.

Zünun-i Mısrı hazretleri (r.a.);

-“İşte bunu ona götür.” Dedi

Adam sarılı tabağı aldı, giderken;

-“Zünun-i Mısrı gibi bir zat hediye gönderiyor. Acaba nedir, ne kadar kıymetlidir? diye düşündü.

Merakını yenemiyerek tabağı açtı. İçinden bir fare çıktı ve kaçarak kayıbolup gitti. Bu duruma kızarak, Zünnun-i Mısrı Hazretleri (r.a.) nin yanına gitti.

Zünnun-i Mısrı (r.a.) ona;

-“Biz seni denedik. Sana bir fare emanet ettim, ona hiyanet ettin. Hiç sana İsm-i A’zamı güvenip teslim edebilir miyim?” dedi.

Birgün bir çocuk Zünnun-i Mısrı (r.a.) nin yanına gelip;

-“Bana büyük miktarda para miras kaldı. Bunu sizin hizmetinizde sarf etmek istiyorum.” Dedi.

Zünnun-i Mısrı (r.a.);

-“Buluğ ve reşid çağın geldi mi?” deyince

Çocuk;

-“Hayır.” Dedi.

Zünnun-i Mısrı (r.a.) o zaman;

-“Senin paranı harcamak caiz olmaz, rüşd oluncaya kadar sabret.” Dedi.

Çocuk reşid olunca, Zünnun-i Mısrı (r.a.) nın hizmetinde bulunmaya başladı ve bütün parasını fakirlere dağıttı.

Birgün önemli bir ihtiyacı karşılamak için borç para almak icab edince,

Çocuk;

-“Keşke daha fazla param olsaydı da, bu yolda harcasaydım.” Dedi.

Zünnun-i Mısrı (r.a.) bu sözleri üzerine çocuğun daha olgunlaşmadığını anladı.

Genci yanına çağırarak;

-“Falan aktara git. ÜÇ DİRHEM FALAN OTU VERSİN.” Dedi.

Genç gidip söylenileni alıp getirdi,

Zünnun-i Mısrı (r.a.) ;

-“Bunları havanda ez, yağda hamur halına getir, ondan üç boncuk yap ve hepsini iğne ile delerek bana getir.” Dedi

Genç söyleneleri yapıp onun yanına gitti.

Zünnun-i Mısrı (r.a.) üç boncuğu eline aldı, biraz oğuşturdu ve üzerlerine nefesini üfleyince her biri hiç kimsenin görmediği birer mücevher oldu.

Gence dönerek;

-“Bunları al pazara götür, değerini öğren gel.” Dedi.

Genç pazara gitti, bunların her birine yüzbin dirhem altın verildiğini öğrendi.

Gelip durumu Zünnun-i Mısrı hazretleri (r.a.) ye bidirince,

Ona;

-“Bunları havana koy, ufala ve suya at gitsin. Şunu bil ki talebelerim ekmek bulamadıkları için aç değil, istedikleri için açtırlar.” Dedi.

Bunun üzerine genç tevbe etti. Gönlünde dünyanın hiçbir değeri kalmadı.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Tâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anhu) veli kulun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

“Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anhu)- 8” için 1 Yorum

  1. Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anh)- 7 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] anh)Cüneyd-i Bağdad’i (Radiyallah-u anh)- 8 « Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anh)- 6 Zünnun-i Mısrı (Radiyallah-u anh)- 8 [...]

Yorum Yapın