Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anhu)- 3
Çağ-Çağ barajı (sonbahar mevsimi) Nusaybin
Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anhu)- 3
Ebû Türâb (r.a.) oradan ayrılınca genç annesine;
-“Ey Anneciğim! Sana bir vasiyetim var. Yerine getir.” Dedi.
Annesi;
-“Evladım, ne vasiyettin var, söyle.”dedi.
Genç;
-“Beni bu yataktan ve yumuşak yastıktan, mezellet toprağına indir. Ebû Türâb (r.a.) la tevbe ettiğim andan sonra, yerde Allah-u Teâlâ’ya tekrar tevbe edeyim. Çünkü bu hastalık beni iyice sardı. Anlıyorum ki, ben bu hastalıktan öleceğim.” Dedi.
Annesi isteğini yerine getirdi ve onu yataktan yere indirdi. Genç, yüzünü toprağa sürdü. Ve kalbinin, ruhunun derinliklerinden gelen bir ses ile inledi.
-“Ey Allah’ım! Yaptığım günahlarıma pişman oldum. Tevbe ettim. Senin dergahından başka kapım yok. Dertlilerin dayanağı, muhtaçların sığınağı sensin. Toprakla bir olmuş, zamanını boşa geçirmiş ben kuluna rahmet et.” Diye yalvardı.
Onu topraktan kaldırıp, yatağa yatırdılar. Gece olunca vefat etti.
Ebû Türâb hazretleri (r.a.);
-“O gece rü’yamda Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) i gördüm. Yanında iki yaşlı zat vardı. ONLARLA BERABER ÇOK KALABALIK GELDİ. Birisi bana ‘Bu Muhammed Mustafa (Sallallahu aleyhi ve selem) dır. Diğer taraftaki yaşlı zat ise İbrahim (a.s.) Halilullah’tır. Diğer taraftaki zat ise, Musa (a.s.) Kelimullah’tır. Bu kalabalık ise,Yüzyirmi dört bin peygamberdir.’ Dedi.”
-“İlleri koştum Selam vardim. Resulullah (a.s.v.) selamıma cevab verdi. Benimle müsafeha etti.”
-“Ya Resülallah (s.a.v.) siz nahşeb’e gelmişmiydiniz?” diye arz ettim.
Resulallah (Sallallahu aleyhi ve selem) Buyurdu ki;
-“Ey Ebâ Türab! Dün senin elinde tevbe eden genç, bu gece vefat etti. Allah-u Teâlâ onu, dostları derecesine kavuşturdu. ONA EVLİYA MAKAMI İKRAM EYLEDİ. Beni ve yüzyirmidört bin peygamberi, onu ziyarete gönderdi. Ey Ebâ Türâb! O GENCE İZZET GÖZÜ İLE BAKIN CENAZESINDA HAZIR BULUNUN.”
Uyandım. Bu halden kalbime bir incelik geldi ve;
-“Ey Allahım! Ne kadar kerimsin ki, daha dün fıskı yüzünden, mahalleden çıkarmak istedikleri bir fasıkı, bir ağlama ve inleme, bir tevbe ve pişmanlık ile bu dereceye ulaştırdın.” Dedim.
Bu zevk ve halde iken, diğer odadan küçük kızımın feryadını duydum. Ağlıyordu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: kerametler, Tasavvuf
20 Eylül 2012, 05:10 tarihinde.
[...] binti Müsennâ (Rahmetullahı alayha)- 3 « Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anh) Ebû Türâb Nahşeb-i (Radiyallah-u anh)- 3 [...]