Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)- 3
Çağ-Çağ barajı (Sonbahar manzarası) Nusaybin
Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu)- 3
Ebû Hafs-i Haddad (r.a.) birgün çarşıya çıkmışlardı. Yolda bir Yahudi ile karşılaştılar. Ebû Hafs-i Haddad (r.a.) hemen yere düştü. Kendine geldiğinde, niçin böyle bir durum olduğunu sordular.
Buyurdular ki;
-“Ben Müslüman olduğum için Allah-u Teâlâ’nın lütufları içindeyim. Şimdi ise O’nun adaleti ile muamele ettiği bir adamı gördüm. Eğer, Allah-u Teâlâ onu lütfuyle, bana da adaletiyle muamele ederse halim nica olur?”
Ebû Hafs-i Haddad Hazretleri (r.a.), hac yolculuğuna çıkmışlardı. Kendisi ‘ÜMMİ’ idi. Bağdad’a ulaşınca;
Cüneyd-i Bağdad’dı Hazretleri (r.a.) nin talebeleri,
-“Horasan’ın ileri gelen evliyasından olan bir zat’ın karşısındeki bir kimse ile tercümanla konuşması ne ayıp!” dediler.
Cüneyd-i Bağdad (r.a.) i talebelerini, Ebû Hafs-i Haddad (r.a.) i karşılamaya gönderdi. Ebû Hafs-i Haddad (r.a.) da onun talebeleriyle çok açık ve anlaşılır bir Arapça ile konuştu. Bu durumu gören talebeler mahcup oldular.
Âlimlerden meydana gelmiş topluluk O’na ‘Fütüvvet’ in ne demek olduğunu sordular.
Ebû hafs-i Haddad (r.a.);
-“Önce siz konuşun, güzel ifade size mahsustur.” Buyurdular.
Cüneyd-i Bağdad’i hazretleri (r.a.);
-“Kendinde olanı görmemen, yaptığın bir işi, ‘bunu ben yaptım ‘ diyerek kendine mal etmemendir. Dedi.
Ebû Hafs-i Haddad (r.a.) da;
-“Bize göre fütüvvet, ‘İnsaf etmek, fakat insaf beklememektir.” Dedi.
Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.);
-“Haydi arkadaşlar gidelim. Zira o, insanların etrafına bir hat çekti. Hepsini fütüvvet le geçti. Kimsenin söyliyemiyeceği sözü söyledi.” Buyurdular.
Ebû Hafs-i Haddad (r.a.) öyle heybetli otururdu ki, bu hali sohbetinde bulunanlara te’sir eder, hiçbir talebesi emri olmadan oturup kalkmaz, yüzüne bakmaya cesaret edemezdi. Edepli bir şekilde otururlardı.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anhu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı af eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: kerametler, Menkıbeler, Tasavvuf
20 Eylül 2012, 05:14 tarihinde.
[...] ve sellem)- 75 (Veda hutbesi-2) « Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anh) Ebu Hafs-ı Haddad en- Nişaburi (Radiyallah-u anh)- 3 [...]