İmâm-i A’zam (Ebu Hanife)- Radiyallah-u anh- 3
Navala reş (Nusaybin)
İmâm-i A’zam (Ebu Hanife)- Radiyallah-u anh- 3
İmâm-i Â’zam (r.a.) İmâm-i Şa’bi (r.a.) nin tavsiyesinden sonra ilme sarılıp, ders halkalarına devam etmeğe başladı.
İmâm-i Â’zam (r.a.) önce ‘KELÂM’ ilmini (İman ve itikadı) ve münazara bilgilerini Ebû Amr Âmir Şa’bi (r.a.) den öğrendi.
Kısa zamanda bu ilimlerde parmakla gösterilecek bir dereceye ulaştı. İmâm-i Â’zam (r.a.) ın talebesi Züfer bin Hüzeyl (r.a.) şöyle demiştir;
-“Hocam Ebû Hanife (r.a.) der ki; ‘Önce Kelâm ilmini öğrendim. Bu ilimde parmakla gösterilir bir dereceye ulaştım… Daha sonra Hammad bin Ebi Süleyman (r.a.) nin ders halkasına katılarak fıkh ilmine başladım…”
Fıkıh İlmine nasıl başladığını talebesi Ebû Yusuf ve diğer talebelerinin bir sorusu üzerine şöyle anlatmıştır;
-“Bu Allah-u Teâlâ’nın Tevfik ve inayeti iledir. O’na daima hamd olsun. Ben ilim öğrenmeye başladığım zaman bütün ilimleri göz önüne aldım. Her birini kısım kısım okudum. Neticesini ve faydasını düşündüm… “
-“Sonra fıkıh ilmine baktım. Onda âlimler ile, fakihler ile bir arada bulunmak, onlar gibi ahlaklı olmak var. AYNI ZAMANDA FARZLARI İŞLEMEK, DİNİN İCAPLARINI YERİNE GETİRMEK, İBADET ETMEK DE FIKIHI BİLMEKLEDİR. Dünya ve ahret onunla kaim…İbadet etmek isteyen onsuz yapamaz. Fıkıh, ilimle ameldir.”
İmâm-i Â’zem (r.a.), fıkıh ilmini Hammad bin Ebi Süleyman (r.a.) den öğrendi. O’nun derslerini takib ederken huzurunda gayet edebli oturur, söylediği her şeyi ezberlerdi.
Hocası talebelerini müzakere yoluyla yoklama yapınca, onun dersleri ezberlediğini görürdü ve
-“Benim yanımda ders halkasının başına Nu’man’dan başka kimse oturmayacak .” buyururdu.
Devam edecek…
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İmâm-i A’zam Ebû Hanife hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu