İmâm-i A’zam (Ebu Hanife)- Radiyallah-u anh- 11

09 Ocak 2009 Cuma

Beyaz su ile Siyah su ile bireştiği yer (Nusaybin)

İmâm-i A’zam (Ebu Hanife)- Radiyallah-u anh- 11

Seyf-ül-mukallidin (r.a.) alâ a’nâk-il münkirin kitabında Mevlana Muhammed Abdulcelil (r.a.) Farisi olarak buyuruyor ki,

-“Mezhebsizler (Ebû Hanife (r.a.) nin hadis bilgisi zayıf idi.) diyor. Bu sözleri cahil olduklarını veya hased ettiklrini gösterektedir.”

İmâm-i Zehebi (r.a.) ve İbni Hacer-i Mekki buyuruyorlar ki;

-“İmâm-i Â’zam Ebu Hanife hadis âlimi idi. DÖRT BİN ÂLİMDEN HADİS ALDI. BUNLARDAN ÜÇ YÜZÜ TABİİN (R.A.) NİN HADİS ALİMİ İDİ.”

İmâm-i Şa’rani, (Mizan) ının birinci cildinde diyor ki;

-“İmâm-i Â’zam (r.a.) ın müsnedlerinden üçünü inceledim. Hepsi, Tabiin (r.a.) nin meşhur âlimlerinden rivayet edilmiştir.”

Mezhebsizlerin, müctehid imâmlara ve hele bunların en önde olanı İmâm-ül Müslim (r.a.) in Ebû Hanife (r.a.) ye olan hasadleri, kalblerini kör ve vijdanlarını yok etmiş olacak ki, bu İslam âlimlerinin güzelliklerini, üstünlüklerini inkar ediyorlar.

Kendilerinde bulunmayan şeylerin başka salih kimselerde bulunmasını istemiyorlar. Bunun için, din imâmlarımızın üstünlüklerini inkar ediyorlar.

Böylece kendilerini hased hastalığına kaptırıyorlar. (Hadaik) kitabında diyor ki;

-“İmâm-i Â’zam Ebû Hanife (r.a.), ezberlediği hadis-i şerifleri yazardı. Yazdığı hadis kitablarını sandıklarda saklardı. Böylece hazırladığı birkaç sandığı hep yanında taşırdı. Az Hadis rivayet etmesi, ezberlediği hadis adedinin az olduğunu göstermez. Bunu ancak din düşmanı olan müte’assıb kimseler söyleyebilir. Onların bu taassubları ise, İmâm-i Â’zam (r.a.) ın kemâlına şahid olmaktır. Çünkü, nakislerin kötülemeleri, âlimlerin kemâllerini gösterir.”

-“Büyük bir mezhebi kurmak ve yüzbinlerle suali, âyet-i kerimelerden ve hadis-i şeriflerden delil getirerek cevablandırabilmek, tefsir ve hadis bilgilerinde derin ihtisas sahibi olmayanın yapacağı bir iş değildir. Hem de, bir benzeri, bir örneği olmadan nev’i şahsına münhasır, ancak onun gibi bir zatın kurabileceği yeni bir mezheb ortaya koymak, İmâm-i Â’zam (r.a.) ın tefsir ve hadis ilimlerindeki vuküfunu, ihtisasını açıkça göstermektedir.”

-“İnsan gücünün üstünde çalışarak, bu mezhebi ortaya koyduğu için, hadis-i şerifleri ayrıca bildirmeye, ravilerini saymağa vakit bulamaması, bu büyük İmâm-i, hadis bilgisi zayıf idi gibi, hased taşları atarak lekelemeye sebap olamaz. Zaten dirayet olmadan rivayet etmenin makbul olmadığı ma’lumdur.”

-“Mesele, İbn-ü Abdilberr (Dirayetsiz rivayet, kıymetli olsaydı, çöpçünün bir hadis söylemesi, Lokman’ın aklından üstün olurdu.” Demiştir.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İmâm-i A’zam Ebû Hanife hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin

Fuad Yusufoğlu

Yorum Yapın