Ma’rûf-i kerhi (Radiyallahu anh)- 8
Kasyane (Nusaybin)
Ma’rûf-i kerhi (Radiyallahu anh)- 8
Ma’rûf-i Kerhi (r.a.) nin bir dayısı şehrin valisi idi. Vali bir gün şehrin kenar mahallelerini dolaşıyordu. Ma’rûf-i Kerhi (r.a.) yi gördü.
Bir kenarda oturmuş ekmek yiyor, önünde de bir köpek; bir lokma kendi ağzına, bir lokma da köpeğin ağzına koyuyordu.
Dayısı,
-“Köpekle birlikte yemeğe utanmıyor musun?” dedi.
Ma’rûf-i Kerhi (r.a.);
-“Utandığım için bu zavallıyı yediriyorum.” Dedi.
Ve başını kaldırıp havadaki bir kuşa seslendi. Kuş uçup geldi, eline kondu ve kanadiyle başını ve gözünü örttü.
Ma’rûf-i Kerhi (r.a.);
-“Allah’tan utanandan her şey utanır.” Buyurdu.
Dayısı da bu hali görüp, bu sözü işitmekle hem hayret etti, hem de oradan uzaklaştı.
Birgün abdesti bozuldu. Hemen orada teyemmüm etti;
Oradakiler;
-“İşte Dicle nehri, niçin teyemmüm ettiniz?. Diye sorduklarında;
Ma’rûf-i Kerhi (r.a.);
-“Oraya gidinceye kadar acaba yaşayabilir miyim? Ölüverirsem abdestsiz olmayayım.” Dedi.
Halil seyad (r.a.) anlatıyor;
Oğlum Muhammed kayıbolmuştu. Annesi ve ben şaşkına dönmüştük. Ma’rûf-i Kerhi (r.a.) ya geldim;
Ve;
-“Ya Ebâ Mahfuz, oğlum kayıboldu, annesinin aklı başından gitti.” Dedim
Ma’rûf-i Kerhi (r.a.);
-“Ne istiyorsun?” buyurdu.
Halil seyyad (r.a.);
-“Allah’a dua edin de, çocuğumuzu bize iade etsin.” Dedi.
Ma’rûf-i Kerhi (r.a.);
-”Ya rabbi! Gök senin, yer senin, arasındakiler de senin. Muhammed’i gönder.” Dedi.
Şam kapısına geldim. Oğlumu orada gördüm.
-“Oğlum Muhammed, geldin mi?” dedim.
Oğlum;
-“Şimdi Enbar şehrinde idim, birden kendimi burada buldum.” Dedi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ma’rûf-i Kerhi hazretleri (Radiyallah-u anh) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
06 Ekim 2011, 06:39 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Ma’rûf-i kerhi (Radiyallahu anh)- 6 Ma’rûf-i kerhi (Radiyallahu anh)- 8 [...]