İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 4
İmâm-i Mâlik ile hocaları (r. anhum) nin mezarları (Cennet-ül Baki’ mezarlığı)
İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 4
Netice itibariyle İmâm-i Mâlik (r.a.) İlmini İmâm-i Zühri (r.a.) den, Yahya bin Said (r.a.) den, Muhammed ibn-i Münkedir (r.a.) den, Hişam bin Amr (r.a.) den, Zeyd ibn-i Elsem (r.a.) den, Rabi’a Bin Abdurrahman (r.a.) den ve daha bir çok büyük âlimlerden almıştır.
Üçyüzü Tabiinden, altı yüzü de onların talabelerinden olmak üzere dokuz yüz hocadan hadis-i şerif aldı.
Ayrıca; Ashab-i kiramın büyüklerinden Hazreti Ömer (r.a.) in, Hazreti Osman (r.a.) ın, Abdullah bin Ömer (r.a.) den, Abdurrahman bin Afv (r.a.) ın, Zeyd bin Sabit (r.a.) in fetvalarını ve vahyın gelişine şahit olan, Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi vesellem) i görüp onun hidayet nurundan aydınlanarak, ondan öğrendiklerini nakleden diğer ashabin fetvalalarını ve kendisinin yetişemediği Tabiin’in fetvalarını da öğrenmiştir.
Akaid’e dair bilgileri ve diğer bütün ilimleri öğrenip, zamanının en büyük âlimlerinden olup, ictihad derecesine yükselmiştir.
Dersleri ve talabeleri;
İmâm-i Mâlik hazretleri (r.a.), tahsilini tamamlayıp ilimde yüksek dereceye ulaştıktan sonra ders vermeye, hadis rivayet etmeye ve fetva vermeye başlamıştır.
Bu işe başlamadan önce de zamanında bulunan büyük âlimlerle istişare yapıp, onların da muvafakatını aldı.
Bu hususta kendisi şöyle demiştir;
-“Her isteyen kimse hadis rivayet etmek ve fetva vermek için mescide oturamaz. İlim erbabı ve mescide itibarı olan kişilerle istişare etmesi gerekir. Eğer onlar kendisini bu işe ehil görürlerse o zaman oturup ders ve fetva verebilir.”
-“Ben ilim sahiblerinden yetmiş kişi, benim bu işe ehil olduğuna şahitlik etmedikçe, mescide oturup ders ve fetva vermedim.”
Kendisinin ehil olduğuna dair yetmiş âlimin şehadetinden sonra ilk önce Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in mescidinde ders vermeye başladı. Hazreti Ömer-ül Faruk (r.a.) un oturduğu yere oturur ve Abdullah Bin Mesud (r.a.) un oturduğu evde otururdu.
Böylece onların yaşadığı yerde ve çevrede bulunurdu. İmâm-i Mâlik (r.a.) de İmâm-i A’zam (r.a.) gibi derslerini mescide verirdi.
El-Vakidi (r.a.) der ki;
-“İmâm-i mâlik (r.a.) mescide gelir, beş vakit namazda ve cenaza namazlarında bulunurdu. Hastaları ziyaret eder, gerekli işlerini görür, sonra mescide gidip otururdu.”
-“Bu sırada talabeleri etrafında toplanır ders alırlardı. Daha sonra rahatsızlığı sebebiyle evinde ders vermeye başladı.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
09 Ocak 2011, 18:51 tarihinde.
[...] şerif’in fazileti « İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 2 İmâm-i Mâlik (Radiyallah-u Anhu)- 4 [...]