Ömer bin Abdülaziz (Radiyallah-u anh)- 3
Girnavas -Cin tepesi- Mevki-i (Nusaybin)
Ömer Bin Abdülaziz (Radiyallah-u anh)- 3
Babası Abdülaziz bin Mervan (r.a.), adalet, insaf ve diyanet sahibi bir kimse idi. Mısır valiliğine tayin edilince, oğlunu da beraberinde götürdü. Ömer bin Abdülaziz (r.a.) orada mükemmel bir İslâm terbiyesi ile büyütülüp, yetiştiridi.
İlim ve fıkıh tahsili için Mendine’ye gönderildi. Enes bin Mâlik (r.a.), Abdullah bin Ca’fer-i Teyyar (r.a.), Said bin Müseyyib (r.a.), ve devrin başka âlim ve büyüklerinden ders aldı. Onların sohbetinde bulunup, kendilerinden Hadis-i Şerif dinledi.
Babası 85 (M. 705) de vefat edince amcası olan halife Abdülmelik 65-85 (M. 684-705) de O’nu şam’a getirdi ve kızı fatima (r.a.) yi ona nikahladı.
Ömer bin Abdülaziz çok ni’met ve servete sahipti. Yaratılışındaki cömertlik mürüvvetini bütün insanlara saçıyordu. Gayet faziletli, âlim, âdil ve eşine pek az rastlanan bir isandı.
Halife Velid bin Abdülmelik 86- 95 (M. 705-715) devrinde 87 (M. 706) Rebiulevvel ayında Harameyn (Mekke ve Medine) valiliğine ta’yin edildi.
Bu vazifesini yürütmek üzere Medine’ye gidip, oranın büyük âlimlerinden on kişi topladı.
Meclisteki âlimlere;
-“Ey Kardeşlerim. Ben ki Harameyn’in valiliğine değil hizmetçiliğine ta’yin olundum. SİZE KESİN SÖZ VERİRİM Kİ, BENİM ASIL MESLEĞİM ADALET YOLUNDA AYRILMAMAKTIR. Gerek zorbalık yapanın ve gerekse buna sebep olanın, yolsuzluk yapanın ve doğru yoldan ayrılanın yaptıklarını bana haber vermez iseniz, bunun ma’nevi mesûliyeti size aittir. Sizi ancak bana müşavir ve muâvin olmak üzere çağırdım. Kendi re’yimle bir iş görmek istemem. Her hususta sizinle müşavere yapacağım. Ayrıca me’murlarimin da ahaliye iyi hizmet etmeleri için onları teftiş ederek, bana yardımcı olacaksınız.” Dedi.
Bu âlimler de O’NUN BU İSTEKLERİNDEN DOLAYI MEMNUN OLUP, Daima yardımcı oldular. Hicaz’lılar; idaresinden, adaletinden çok memnundular.
Enes bin Mâlik (r.a.);
-“İmâmlık yapmakta Resûlullah Efendimiz (sallallahu aleyhi ve selem) a, Ömer bin Abdülaziz (r.a.) den daha çok benzeyen kimse görmedim.” Buyurdu.
Ünü her tarafa yayıldı. Pek çok kimse kendi memleketini terk edip, Hicaz’a geldi.
Mescid-i Nebi’yi 88 (m. 707) de genişletmeye ve esaslı bir tamiratını yaptırmaya başladı. Genişletmede Mescid-i Nebi (a.s.v.) nin dört duvarı da yıkılıp, doğu tarafındaki zevcat-i tâhirât odaları mescide katıldı.
Hücre-i Se’âdetin dört duvarı yıkılıp, temelden yontma taşlarla yeniden yapıldı. TEMEL AÇILIRKEN HAZRETİ ÖMER (r.a.) İN BİR AYAĞI GÖRÜLDÜ. HİÇ ÇÜRÜMEMİŞTİ. Hücrenin etrafına ikinci bir duvar daha yapıldı. Bu duvar beş köşeliydi. Hiç kapısı yoktu. Duvarlar, direkler ve tavan altın ile süslendi. İlk olarak MİHRAB VE DÖRT MİNARE YAPTIRDI. Bu iş üç sene sürdü.
<<<Ömer bin Abdülaziz (r.a.) nın başka bir yazısı>>>
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer Bin Abdülaziz (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Menkıbeler, Ömer bin Abdulaziz, Tasavvuf
27 Ocak 2010, 21:33 tarihinde.
[...] Hadis: – (01) Ana baba hakkı… « Ömer bin Abdülaziz (Radiyallah-u anh) Ömer bin Abdülaziz (Radiyallah-u anh)- 3 [...]