Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 2
Resulullah (a.s.v.) Herakliüse yazdığı Mektub
Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 2
Hazreti Ebû Bekir (r.a.), ilk imana gelen, Müslümanlıkla şereflenen hür erkektir. Kadınlardan ilk imana gelen Hazreti Hadice anamız (r.anha), Kölelerden Zeyd bin Harise (r.a.) ve çocuklardan Hareti Ali (r.a.) dir.
Hazreti Ebû Bekir (r.a.); Daha Müslüman olmadan evvel, gençliğinde de Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) in arkadaşı idi. Büyük bir tüccardı. Bütün malını, evini barkını Resulullah (a.s.v.) in uğrunda harcadı.
Ebû Bekir (r.a.) İslamiyeti kabul etmesine kadar geçen 38 senelik hayatında asla içki kullanmamış, putlara tapmamış, her türlü sapıklıktan, hurafelerden kaçınmış, iffetiyle ve güzel ahlaki işle tanınmış bir kimseydi. Kavmi arasında sevilen ve saygı gösterilen birisi olup, fakirlere yardım eder, muhtaç olanları gözetirdi. Dürüst bir tüccardı. Herkesin ona sonsuz bir itimedi vardı.
Hazreti Ebû Bekir (r.a.) e Resul-i Ekrem (Sallallahu aleyhi ve selem) Peygamberliğini bildirip Müslüman olmasını teklif ettiği zaman, hiç tereddüt etmeden İslamiyet’i kabul etmişti.
Babası, annesi, çocukları ve torunları da Müslümanlığı kabul etti. Peygamber efendimiz (a.s.v.) i görüp Eshab-i Kiramdan olmakla şereflendiler Eshab-i Kiramın hiçbiri, böyle bir şerefe nail olmamıştır.
O’nun Müslüman oluşu hakkında bildirilen haberler çeşitlidir.
Şöyle ki;
Hazreti Ebû Bekir (r.a.), islamiyeti kabul etmeden yirmi sene önce, bir ru’ya görmüştü.;
-“Gökten dolunay inip, Ka’be-i muzzama’ya gelmiş ve sonra sonra parça parça olmuş, parçalardan her biri, Mekke evlerinden biri üzerine düşmüş, sonra bu parçalar bir araya gelerek gök yüzüne yükselmişti.”
-“Ebû Bekir (r.a.) in düşen parça ise, gök yüzüne yükselmemişti. Hadiseyi gören Ebû Bekir sıddık (r.a.) hemen evinin kapısını kapamış sanki bu ay parçasının gitmesine mani olmuştu.”
Ebû Bekir (r.a.) heyecanla ru’ya’dan uyanmış, sabah olunca, hemen, Yahudi âlimlerinden birisine koşup ru’yasını anlatmıştı.
O Yahudi âlim;
-“Bu karışık ru’yalardan biridir, onun için tabir edilmez.” Demişti.
Fakat bu ru’ya, Ebû Bekir (r.a.) in zihnini kurcalamaya devam etmiş, yahudinin cevabı, onu tatmin etmemişti.
Bundan dolayı bir zaman sonra ticaretlerinden birinde, yolu râhip Bahire’nin diyarına uğramıştı. Gördüğü ru’yasının tabiriniBahire’den istemiş ve şu cevabı almıştı
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ebû Bekir Sıddık (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Aşere-i Mübeşşere, Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Hulefa-i Raşidîn, Tasavvuf
28 Eylül 2011, 17:15 tarihinde.
[...] (c.c.) ın rahmeti « Aşere-i Mübeşşere (Cennetle müjdelenen Sahabeler) Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 2 [...]
18 Mart 2012, 20:48 tarihinde.
[...] – 9-Riyazus-Salihin: Hadis- 14 « Aşere-i Mübeşşere (Cennetle müjdelenen Sahabeler) Hazreti Ebû Bekr-i Sıddık (Radiyallah-u anh)- 2 [...]