Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 19
Beyaz su başı (Nusaybin)
Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 19
Kocakarı evinde otururken; genç yatsı namazını kılmış, evine dönüyordu. Yol üzerinde bulunan kocakarının evinin önünden geçerken,
Kocakarı;
-“Bana yardım edene, Hâk Teâlâ yardım etsin.” Diye feryad etti. Genç bu feryadı duyunca. Kocakarıdan feryadının sebebini sordu.
Kocakarı;
-“Bir koyun kaçırdım tutamıyorum, bana yardım et.” Dedi.
Genç bu söze inanıp evden içeri girdi. Genc’e aşık olan kadın, kapıyı kilitleyip genc’in ayaklarına sarılarak yalvarmağa başladı;
-“Ne zamandan beri senin derdinle yanıyorum, bana hiç vefa etmiyorsun. Sana ancak bu hileyi yaparak kavuştum.” Diyerek genc’i kuvvetle tuttu.
Genç yine kadına iltifat etmedi, yüzüne bakmadı. Kadın genc’i çok övdüğü halde, genç yine kadının yüzüne bakmiyordu.
Kadın;
-“Ya bana yaklaş arzumu yerine getir veya feryad eder bütün mahalle halkını buraya toplarım, rüsvay olursun.” dedi.
Genç;
-“Ahirette rüsvay olacağıma burada olurum.” Dedi. Genc’i hiçbir yolla aldatmıyan kadın, feryad etmeğe başladı. Bütün mahalle halkı evin etrafına toplandılar.
Kadın;
-“Bu gece kapımı kilitleyip yatarken, bu adam gelip bana tecavüz etmek istedi. onun için sizi çağırdım.” Dedi.
Mahalle halkı içeri girip, genc’i dövüp, hatta başını birkaç yerden yarıp, ellerini bağlayarak, hazret-i Ömer (r.a.) in huzuruna getirdiler.
Hazret-i Ömer (r.a.), sabah namazını kıldıktan sonra, o genci görememişti. Acaba hasta mı oldu, yoksa başka bir şey mi oldu diye düşünürken Birtakım insanların arasında genc’i gördü.
Kadın da oraya gelmişi feryadı ayyuka çıkıyordu. Genç hazret-i Ömer (r.a.) in heybetinden çok korktu.
Hazret-i Ömer (r.a.) gadaba gelince vucudundakı kıllar dikilirdi. Fakat bu gadabı din için İslâm gayreti içindi. Dünya işlerinde gadaplanmaz, mübarek kalbini dünyaya bağlamazdı. Varlık onun yanında yoklukla bir, hatta yokluk daha kıymetli idi.
Hazret-i Ömer (r.a.) genc’i o halde görünce;
-“Ya Rabbi! Bu genc’e hüsn-i zannım vardır. Resulünün (a.s.v.) hürmeti için beni zannımdan döndürme.!” Diye dua’da bulundu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ömer-ül-Faruk (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
20 Mart 2009, 13:03 tarihinde.
selamun aleykum hayırlı cumalar hocam inşallah iyisiniz
yazıklar olsun o kimseye ki ahireti unutup dünyaya sarılır ve tum fenalıkları utanmadan işler.
hocam anlayamıyorum bazı insanları neden insanlara kötülük yapmak onları dünyada mutlu ediyor, hiç mi zerre kadar iyiyliğinde zerre kadar kötülüğünde sorulacağı hesap günü akıllarına gelmiyor anlayamıyorum.
Bu ve buna benzer olaylar hiç bir kardeşimizin başına gelmesin eğer böyle imtihan olacaklarsada rabbim imtihandan geçmeyi onlara nasip etsin.
ve bizleri kendisine layık kullarından eylesin amin..
20 Mart 2009, 14:16 tarihinde.
Sevgili canım yeğenim Yitik sevda;
Kurban sen çok haklısın.. Hem de çok …
Evet senin de dediğin gibi Ya bizim deli olmamız lazım yada (HAŞA) Allah’a inanmamışız demek oluyor
Çünkü madenki Allah her şeye kaadirdir Ve her şeyi görüyor ama bizler yalnız kaldığımız zaman kötülükler yapıyoruz veya Günah işliyoruz. Bu da İslamin ittikidaına uymuyor.
Onun için benim eski yazılarımdan
http://www.fuadyusufoglu.com/kotu-ahlaktan-temizlenme/
Bu yazı yı okumakta çok faydalar vardır. İtiraf edeyim ben Semeresini gördüm İnşaallah sen de vaya bir başka arkadaşda bunu okursa ve dediklerini yaparsa İnşaallah onlar da semeresini görürler.
Dualarını beklerim Ailene de selamlarımı ilet
Sevgilerimle…
İnşaallah
18 Ocak 2010, 12:56 tarihinde.
[...] – (01) Ana baba hakkı… « Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 17 Hazreti Ömer-ül Faruk (Radiyallah-u anhu)- 19 [...]