Osman-i Zınnureyn (Radiyallah-u anhu)- 6
Bore Beşire Mecido (İlk bahar mevsimi) Nusaybin
Osman-i Zınnureyn (Radiyallah-u anhu)- 6
Hazret-i Osman (r.a.), Hicaz’daki ve Irak’daki bakımsız yerleri, güvendiği kimselere ve yakınlarına verir, ziraat aletleri de temin ederek çalıştırır, millete çok toprak kazandırarak ziraatı geliştirip, bağlar, meyve bahçeleri yetiştirirdi. Kuyular kazdırıp kanallar açtırırdı.
Arabistan’ın kuru toprakları onun zamanında en bereketli yerler olmuştu. Emniyet ve huzur da böylece kendiliğinden meydana gelmişti. Hanlar, misafirhaneler yapılmıştı.
Ticaret ve nakliyatta kolaylık da, bunlara bağlı olarak gelişmişti. Mal, servet artıp iş hayatı canlandı.
O’nun zamanında Medine’de tarla sürmeyen, bağ yetiştirmeyen kimse kalmadı. Bu bereketi ve huzuru gören Eshab-i Kiram, Hazret-i Osman (r.a.) ı çok takdir ettiler.
Hazret-i Osman (r.a.) nin hizmetlerinden biri de Hazret-i Ebû Bekir (r.a.) in bir araya toplattığı Kur’an-i Kerim nüshasından, altı nüsha daha yazdırıp, büyük İslam merkezlerine göndermesidir. Bu bakımdan O’na ‘Nâşir-ül Kur’an’ (Kur’anın yayıcısı) denilmiştir.
Hazret-i Ömer (r.a.) in oniki senesinde ilk altısı, refah ve rahatlıkla geçerek, islâm memleketlerinin hepsinde dini hükümler uygulandı ve islâm dünyası çok genişledi.
Hatta, bütün Arabistan ve Afrika’nın büyük bir kısmı, İslâm memleketinin bir parçası olmuş, Trablusgarb, Fizan, Bingazi,Tunus, Cezayır, Fs, merakeş, Dimyat, Zeyyad, Aden, San’a, Asir, Bahreyn, Hadremüt, Katif, Necd, bütün Irak, Hindistan ve Sind, Çin, Semerkand, Hayve, Buhara ve Türkistan, İran, Kafkasya İslâm’in idaresi altına girerek, islâm sancağı, İstanbul surlarının önüne kadar götürülmüştü.
Feth edilen memleketlerin ahalisi de seve seve Müslüman olmakla şereflendiklerinden İslâm nufusu pek artmış, milyonları aşmıştı. Bu kadar genişlik ve çokluk sebebiyle fikirlerde ayrılık çoğalmış, düşünüş tarzları, idrak şekilleri arasından ayrılık baş göstermişti.
Müslüman şekline giren munafıkların körüklemesi ile halife’ye karşı çıkan isyan yüzünden, Osman (r.a.) ın hilafetinin son altı senesi karışık ve gürültülü geçti.
Yahidiler ve diğer İslâm düşmanları, çeşitli ihtilaflar çıkararak, fitne ve fesadi yaymak teşebbüsüne geçtiler.
Fitnenin ve fesadın en büyük kaynağı Mısır’da idi. Buradaki fitne haraketini, Yemenli bir Yahudi olan Abdullah ibn-i Sebe adındaki bir munafık yapıyordu. Her tarafa yerleştirdiği adamları ile temas halinde olup, fitnenin yayılması için her yola başvuruyordu.
İslamiyet’i içerden yıkmak için faaliyete geçen Abdullah ibn-i Sebe, önce Basra ve Kufe’de gizli bir teşkilat kurdu. Daha sonra Medine’ye gelip, orada bir takım fitne karıştırıcılıkfaaliyeti göstermek istedi ise de, tutunamayıp, mısıra kaçtı.
Mısır’da yıkıcı faaliyetlerini devam ettirmek üzere, kendisi gibi fitneci kimseleri etrafına topladı ve faaliyete geçti.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Osman-ı Zınnureyn (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
18 Ocak 2010, 13:03 tarihinde.
[...] Hadis: – (01) Ana baba hakkı… « Osman-i Zınnureyn (Radiyallah-u anhu)- 4 Osman-i Zınnureyn (Radiyallah-u anhu)- 6 [...]