Hazret-i Aliyyül Mürteza (Radiyallah-u anhu)- 6
Bore Beşire Mecido İlkbahar mevsimi (Nusaybin)
Hazret-i Aliyyül Mürteza (Radiyallah-u anhu)- 6
Hazret-i Ali (r.a.), Tebük harbinde bulunmayıp Resulullah (s.a.v.) tarafından Ehl-i Beyti muhafazası için Medine’de bırakmıştır. Birçok harplerde Resulullah (Sallallahualeyhi ve selem) Efendimiz, Sancağı Hazret-i Ali (r.a.) ye vermiştir. Yemen savaşında, ordu başkomatanlığı yapmıştır.
Hayber kalesinin fethinde, kalenin kapısını koparıp, kalkan olarak kullanmıştır. Bu savaşta Hazret-i Ali (r.a.) nin gözleri ağrıyordu.
Resulullah (s.a.v.) O’nu çağırtarak gözlerine üfledi ve şifa bulması için Allah-u Teâlâ’ya dua eti. Hazret-i Ali (r.a.) nin gözlerinde bir ağrı sızı kalmadı.
Bu savaşta, Yahudilerin meşhur pehlivanı Merhab;
-“Heyber halkı iyi bilir ki; Ben, gelip çatan harplerin tutuştuğu, kızıştığı zamanlarda tepeden tırnağa kadar silahlanmış, cesaret ve kahramanlığı denenmiş Merhab’ımdır. Ben, kükreyerek geldikleri zaman aslanları bile kah mızrakla, kah kılıçla vurup yere sermişimdir.” Diyerek Müslümanlardan er diledi.
Bunun üzrine Hazret-i Ali (Keremallah-u vechehü);
-“Ben O’yum ki; Anam bana Haydar (Arslan) adını takmıştır! Ben, ormanların heybetli görünüşlü arslanı gibiyimdir. Sizi, geniş ölçüde ve çarçabuk tepeleyici bir er kişiyimdir.” Diye şiir söyleyerek merhab’ın karşısına dikildi. O şiir Merhab’a o gece gördüğü ruyayı hatırlattı.
Ruyasında;
-“Kendisini bir arslanın parçaladığını görmüştü”
Hazret-i Ali (r.a.), Merhab’la karşı karşya geldiğinde, Merhab’ın tepesine öyle bir kılıç indirdi ki, kılıç, Merhab’ın siperlendiği kalkanını ve demirden miğferini kesti. Başını ikiye ayırdı. Merhab’ın başına inen kılıncın çıkardığı ses o kadar fazla idi ki,
Hayber karargahında bulunan Ümm-i Seleme (r.anha);
-“Merhab’ın dişlerine kadar inen kılcın sesini ben de işittim.” Demiştir.
Hazret-i Ali (r.a.), o gün Yahudilerin en namlı kişilerden sekizini öldürmüştür.
Hazret-i Ali (r.a.) şecaat ve kahramanlığı ile tanınmasına rağmen, düşmanlarıyla döğüşürken onlara acır ve haddı tecavüz etmezdi. Çok cesurdu her yaptığı iş, insanlığın iyiliğini düşünerek yapardı. Savaşlarda düşmanlarının ölümüne bile acırdı. Çok şefkatlı ve merhametliydi.
Bir harpta düşmanını altına almış, kılıcı ile boğazlamak üzereydi. O anda düşmanı, var gücü ile Hazret-i Ali (r.a.) Mübarek yüzlerine tükürdü. Bunun üzerine öldürmekten vazgeçti.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Aliyyül Mürteza (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Aşere-i Mübeşşere, Ehl-i Beyt, Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Hulefa-i Raşidîn
07 Aralık 2014, 12:29 tarihinde.
[...] Cahş (Radiyallah-u anha) ;İman « Hazret-i Aliyyül Mürteza (Radiyallah-u anhu)- 4 Hazret-i Aliyyül Mürteza (Radiyallah-u anhu)- 6 [...]