Abdullah bin Atik (Radiyallah-u anhu)- 2
Revda-i Mutahhara (Sallallahu aleyhi ve Sellem)
Abdullah bin Atik (Radiyallah-u anhu)- 2
Ebû Rafi’ yahudisinin Hicaz toprağından kendisinin müstahkem bir kalesi vardı. Ailesi ile birlikte orada otururdu. Arap kabilelerinin bir çoğunu KIŞKIRTIP Hendek muharebesinin yapılmasına bu Yahaudi reisi sebep olmuştu.
Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) ı canlarından ve mallarından daha çok seven ve bu uğurda hiçbir fedakarlıktan geri durmayan Eshab-i Kiram (r.anhüm), bu duruma ÇARE ARAMAYA BAŞLADI.
Azılı bir İslam düşmanı olan Ebû Rafi’yi öldürmek için Resulullah (Sallallahu aleyhi ve Sellem) dan izin istediler. Hazreç kabilesine mensup beş kişiye Ebû Rafi’yi öldürmek görevi verildi.
Bunlar;
Abdullah bin Atik, Abdullah bin Enis, Abû Katâde, Esved bin huzî ve Mes’ûd bin Sinan hazretleri (r.anhüm) ydiler.
Resulullah Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve Sellem), hicretin altıncı yılı Ramazan ayında, bu beş kişinin başına Hazret-i Abdullah bin Atik (r.a.) i KOMUTAN tayın ederek, Yahudilerin reisi Ebû Rafi’nin öldürülmesini, yalnız kadınlara ve çocuklara dokunulmamasını emretti.
Hazret-i Abdullah bin Atik (r.a.) ve arkadaşları, Ebû Rafi’nin kalesine yaklaştıklarında güneş yeni batmıştı. Köy halkı da deve, koyun ve sığır gibi hayvanların mer’ada otlatıp yeni dönüyorlardı.
Bu durum karşısında Abdullah bin Atik (r.a.) arkadaşlarına şu emri verdi;
-“Siz yerinizde oturunuz! Ben, Ebû Rafi’nin kalesine gideyim ve kale kapıcısına nezaketle yaklaşayım. Bu suretle kaleye girebileceğimi sanıyorum.”
-“Kale kapısına yürüdü. Nihayet kapıya yaklaştı. Sonra paltusuna büründü. Sanki bir ihtiyacını gideriyordu. “
Bu sırada Kale kapıcısı;
-“Ey Allah’ın kulu Kaleye girmek istiyorsan hemen gir! Çünkü ben, kapıyı kapamak istiyorum!” dedi.
Bundan sonra Abdullah bin Atik (r.a.) kendisi şöyle anlatıyor;
-“Ben de hemen kaleye girdim ve merkeb ahırına saklandım. Halkın kaleye girmesi üzerine kapıcı , kapıyı kilitledi ve anahtarları bir direğe astı.”
Hemen kalktım Anahtarları aldım.
-“Ebû Rafi’nin yanında, akşamdan sonra adamları toplanıp sohbet yaparlardı. Bu sohbet, kalenin en üst katında bulunan bir yerde olurdu. Gece sohbeti sona erip, dostları Ebû Rafi’nin yanından dağılıp yatınca, Hemen onun yanına çıktım. Bir çok kapıdan geçtim. Her kapıyı açtıkça iç tarafından sürgülüyordum.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Atik (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
01 Şubat 2014, 07:23 tarihinde.
[...] (Ebü’l Vefâ) Radiyallah-u anhu – 4 « Mus’ab bin Umeyr (Radiyallah-u Anh)- 6 Abdullah bin Atik (Radiyallah-u anhu)- 2 [...]