Abdullah bin Kesir (İmâm-i İbn-i Kesir) Radiyallah-u anh;
Girnavas civarı (Nusaybin)
Abdullah bin Kesir (İmâm-i İbn-i Kesir) Radiyallah-u anh;
Tabiin devrinde Mekke’de yetişen meşhur kırâat âlimlerinden. Allah-u Teâlâ’nın kelâmı olan Kur’an-i Kerim’in kırâatini (okunuşunu), Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in okuduğu gibi bildiren âlimlerin ikincisi. Adı, Abdullah bin kesir bin Muttalib’dır. Künyesi, Ebû said veya Ebû Muhammed’dır. Ebû Bekir veya Ebus-Salt künyeleri de vardır.
“Darı” lakabı ile tanınmıştır. ‘Darı’ denmesinin sebebi, önce attar idi, yani güzel kokular satardı. Araplar, atara ‘Darı’ derler.
Bahreyn’de bulunan ve Dârın denen, koku getirlen bir yerin adıdır. Başka rivayetler de bildirildi. Ailesi Aslen İran’lıdır. Kisra, babalarını gemilerle Yemen’in San’a şehrine göndermişti. Habeşlilerin, kendilerini buradan çıkarması üzerine Mekke’ye göç etmişlerdir.
İmâm-i İbn-i Kesir (r.a.) 45 (M. 665) yılında Mekke’de doğdu. Orada Eshab-i Kiramın (r.a.) ve Tabiin (r.a.) in büyüklerinden Abdullah bin Zübeyr (r.a.), Halid bin Zeyd Ebû Eyyûb-l Ensarı (r.a.), Enes bin Mâlik (r.a.), Mücahid bin Cebr (r.a.) ve Abdullah ibn-i Abbâs (r.a.) ın kölesi Derbas (r.a.) a yetişip onlardan ilim aldı, hepsinden rivayette bulundu.
Kur’an-i kerim’in kırâatini arz yolu ile Abdullah bin Sâib (r.a.) den aldı. Yanı başından sonuna kadar ona okuyup hatim etti. Abdullah bin Sâib (r.a.) de, Übeyy bin Ka’b (r.a.) den, O da, Hazreti Ömer bin Hattab (r.a.) dan kıraat ettiler. Bu okuyuş Zeyd bin Sâbit (r.a.) ve Abdullah bin Abbas (r.a.) gibi Eshab-i Kiram vasıtası ile Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) den bildirmişlerdir.
İslâmı ilimlerden biri de, KIRÂAT İLMİDİR. Bu ilim sayesinde, Kur’an-i kerim’in okunuşu değiştirilmekten ve bozulmaktan korunmuştur.
İmâm-i İbn-i Kesir (r.a.) ve diğer kırâat âlimleri Kur’an-i Kerim’in okunuşu zabt hususunda çok büyük itina ve ihtimam göstermişler.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in okuduğu şekilde Müslümanlara ta’lim etmişler, öğretmişlerdir. Eshab-i Kiram’ın ve diğer büyük kırâat imâmlarının, akıllara şaşkınlık verecek derecedeki himmetleri, gayretli çalışmaları sayesinde Kur’an-i Kerim’in Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) in kırâat ettiği şekil üzere okunması hususu, gayet sağlam ve esaslı bir suretle zabt olunarak emniyet altına alınmış ve NESİLDEN NESİLE İNTİKAL EDEREK ZAMANIMIZA KADAR HİÇ BİR DEĞİŞİKLİĞE UĞRAMADAN GELMİŞTİR.
Bu okunuş şekli, İnşallah KIYAMETE KADAR BÖYLE DEVAM EDECEKTİR.
İmâm-i İbn-i Kesir (r.a.), çok güzel Kur’an-i Kerim okurdu. Sesinin güzelliği ve kırâat bilgisinin yüksekliği sebebiyle okurken her kelimenin, her harfının hakkını verirdi.
Kur’an-i Kerim belaget ve fesahatını, yüksek mânasını canlandırmak hususunda öyle güzel bir edası, öyle bir okuyuş tarzı vardı ki, ZAMANINDAKİ İNSANLAR ARASINDA EŞİNE AZ RASTLANIRDI. O Mekke halkının ilimde önderi ve her zaman insanların, Kur’an-i Kerim’in okunmasını öğrenmek için yanında toplanmaktan vazgeçmediği imâmları idi.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Kesir (Radiyallah-u anhu) hurmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu