Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u Anhu)- 2
Çağ-Çağ Barajı (Beyaz su yolu) Nusaybin
Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u Anhu)- 2
Abdullah bin Ömer (r.a.), peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) e çok bağlıydı. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ın yolunda gitmek, ahlakı ile ahlaklanmak isterdi. Huzur-u Seadetinden ayrılmak istemezdi.
Resulullah (s.a.v.) i daime takib ederdi. Resulullah (s.a.v.) nerede namaz kılsa izini takip ederek oraya giderdi.Beraber namaz kılardı.Sünnet-i seniyeyi yerine getirmek için Resulullah (s.a.v.) ı daima taklid ederdi.
Pek çok hadiseye şahid olup, hadis-i Şerif dinlemekle şereflendi. Eshab-i Kiram içinde en fazla hadis-i şerif rivayet edenlerden oldu. İbadet, sohbet ve gazâlarda, vedâ haccın’da hep Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem) ile beraber bulundu.
Resulullah (s.a.v.) i görmek, sohbetinde bulunmak, o’na hizmet etme şerefine nail olduğu ve Fıtrâten üstün hallere sahib olması sebebiyle bütün ilimlerde mahir ‘Üstad’ idi.
Haram ve şübhelilerden sakınması, ilmi, dünyaya düşkün olmaması örnek durumdaydı. Her işte çok araştırıcı, inceleyici ve dikkatliydi.
Kur’an-i Kerim’in tefsiri hususunda sahabenin ileri gelenlerinden idi. Helala ve harama ait hadis-i şeriflerin çoğunu o bildirmiştir.
İşittiği hadis-i şerifleri yazardı. Lüzüm olmadıkça hadis-i şerif rivayet etmezdi.
İmâm-i Begâvi (r.a.) buyuruyor ki;
-“Hadis rivayeti hususunda İbn-i Ömer (r.a.) kadar dikkat edeni yoktu.”
Eshab-i Fukaha’dan olup, fetvaları çok kıymeylidir. Ehli sünnetin Mâliki Mezhebi’nin İmâmı İmâm-ı Malik (r.a.) İbn-i Ömer (r.a.) hakkında buyuruyor ki;
-“Abdullah bin Ömer (r.a.), Peygamberimiz (s.a.v.) den sonra hac mevsiminde ve diğer zamanlarda insanlara altmış sene fetva vermiştir. Fetva verme hususunda pek ihtiyatlı haraket ederdi.”
Tabiinden Mihran (r.a.) İbn-i Ömer (r.a.) ın hakkında;
-“İbn-i Ömer (r.a.) den daha fakih kimse görmedim.” Buyrudu.
Hadis ve fıkıh âlimleri arasında Abdullah bin Ömer, Abdullah bin Abbas, Abdullah ibn-i Zübeyr ile Abdullah ibn-i Amr İbni’l As (r.anhüm) a “Abadile-i erbaa” (dört meşhur Abdullah) ünvanı verilmiştir.
Bu dört zat (r.anhüm) bir mes’elede ittifak edince;
-“Abadile’nin kavli” denilir.
Ancak fıkıh kitablarında “Abadile-i Abdullah’lar” denilince, ekseriye İbn-i Mesud, İbn-i Abbas ve İbn-i Ömer (r.anhüm) kasdedilir.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdullah bin Ömer (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu