Abdurrahman Bin Avf (Radiyallah-u Anhu)- 5
Bore Beşire Mecido (Girnavas Civarı) Nusaybin
Abdurrahman Bin Avf (Radiyallah-u Anhu)- 5
Abdurrahman Bin Avf (r.a.) nın bir başka rivayet ettiği Hadis-i Şerif;
-“Bir kadın beş vakit namazını kılar, ramazan Orucunu tutar, namusunu korur, zevcine itaat ederse, dilediği kapıdan Cennete girer.”
-“Serveti çoğalanlar helak oldu. Ancak Allah’ın fakir kullarına verip, bu servet ile hayırlı amel işleyenler müstesna. Ne yazık ki, bu gibiler azdır.”
Eshab-i Kiram’ın büyüklerinden Abdurrahman Bin Avf (r.a.) a;
-“Bu büyük serveti nasıl kazandın?” dediler.
Abdurrahman bin Avf (r.a.) buyurdu ki;
-“Çok az kâr’da razı oldum. Hiçbir müşteriyi boş çevirmedim. Hatta bir gün bir deveyi sermayesine satmıştım. Yalnız dizlerindeki ipler kâr kalmıştı. Bir ip bir dirhem gümüş değerinde idi. O gün develerin yem parasını ben vermiştim. Kazancım ise bin dirhem olmuştu.”
Hazret-i Abdurrahman (r.a.) yüksek ahlak, fazilet ve kemâl sahibi, çok iyi ve çok temiz seciyeli bir insandı. O’nun kalbi Allah korkusu ile Resul-i Ekrem (s.a.v.) e muhabbetle, doğruluk ve iffetle, rahmet ve şefkatle dolu idi. Âli cenaptı. (cömertti) Allah yolunda malını dağıtmaktan zevk alırdı.
Hazret-i Abdurrahman bin Avf (r.a.) ın kalbinde Allah korkusu o kadar yer etmişti ki, kendisi hiçbir vakit dünyasını dinine tercih etmemiş, hayatta servet ve mal sahibi olmaya ehimmiyet vermemiş, tam Müslüman olarak yaşamayı her şeyin üsütünde tutumuştu.
Nitekim aşağıdaki vak’a Hazret-i Abdurrahman bin Avf (r.a.) ın takvasını (haramlardan kaçışını) çok iyi göstermektedir.
Birgün Hazret-i Abdurrahmna bin Avf (r.a.) a bir yerde yemek ikram olunmuştu. Kendisi oruçlu idi. Tam iftar edeceği zaman, Hazret-i Abdurrahman bir hatırasını anlatmağa başladı;
-“Uhud günü, benden çok hayırlı olan Mus’ab bin Umeyr (r.a.) şehid düştü. Onu bir kumaş parçasına kefenledik. Başını örtüğümüz zaman ayakları çıplak kalıyor, ayaklarını örtersek başı açık kalıyordu. Sonra o gün Hazret-i Hamza (r.a.) da şehid oldu. O da benden hayırlı idi. Sonra dünya bize açıldı. Türlü türlü ni’metlere kavuştuk. Korkarım, bizim hayır ve hasanet devrimiz geçmiş olsun.” Demiş ve ağlamağa başlamıştı.
Hazret-i Abdurrahman bin Afv (r.a.), o kadar müteesir olmuştu ki, önündeki iftarını unutmuştu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Abdurrahman bin Avf (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
Etiketler: Aşere-i Mübeşşere, Cömertlik, Eshab-i kiram, Hayat-üs Sahabe, Menkıbeler
29 Kasım 2012, 20:17 tarihinde.
[...] Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 68 « Abdurrahman Bin Avf (Radiyallah-u Anhu)- 3 Abdurrahman Bin Avf (Radiyallah-u Anhu)- 5 [...]