Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 9
Hasan Keyf’in uzaktan görünüşü
Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 9
-“Aradaki mesafe ne kadar çok olursa olsun, talebe hocasına durumunu ma’nevi yol ile arzetmelidir ki, gafletten kurtulabilsin.”
-“Bir âlimi ve ve evliyayı ziyaret etmekten maksat, Allah-u teâlâ’ya yönelmektir. O büyüklerin ruh-i şerfilerini tam bir yönelme ile ziyaret, Cenâbı Hakkın rızasına kavuşmaya vesiledir. Nitekim görünüşte halka tevazu, hakikatte hakka tevazudur. Çünkü insanlara tevazu göstermek, Allah-u teâlâ’nın rızası için ise makbüldür.”
Seyyid Şerif Cürcani, Muhammed Parisâ, Ya’kub-i Çerhi gibi âlimler ve veliler Alâüddin-i Attâr hazretleri (r.a.) nin talabeleridir. Bunlardan başka pek çok kimseler, onun vasıtasıyla hidayete kavuştu, başkalarını yetiştirecek irşâd makamlarına yükseldi.
Vefatlarından evvel talebelerinden biri şöyle bir ru’ya gördü;
-“Büyük bir otağ kurulmuş. Otağda Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) de bulunuyordu. Alâüddin-i Attâr hazretleri ile hocası Behâeddin-i Buhâri hazretleri (r.anhüm) de otağın yanında duruyor ve içeri girip Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) i görmek istiyorlardı. Bir ara Behâddin-i Buhâri (r.a.) içeri girdi ve bir müddet sonra sevinç ile çıkarak buyurdu ki;
-“Bize kabrimizin 100 (yüz) fersah mesafesine defn edilecek her müslümana şefâat etmemi ihsan edildi. Alaüddin-i Attâr’a da 40 (kırk) fersah mesafedekilere şefâat ihsan edildi. Bizi sevenlere ve ihlas ile bağlılık gösterenlere de, bin fersah mesâfede olanlar ihsan edildi.” (Bir fersah altı kilometredir.)
Talabelerine birgün vesiyet ederek buyurdu ki;
-“Birbirinize sığının! Her işte yolunuz, dini ölçülere bağlılık olsun! Ölçüleri yerine getirmek azminden dönmeyiniz! Sohbet mühim sünnettir Bu sünnete riayet edin, umumi ve hususi şekilde ona devam ediniz! Eğer bu yolda sebat ve istikamet gösterirseniz, bir anda büyük derecelere kovuşursunuz. Hâlinizin dâimâ yükselişte olması lazımdır.”
802 (M.1400) senesinde, bel ağrısıyla başlayan bir hastalığa yakalandı. 2 Recep Perşembe günü yatağa yattı.
Talebelerinden şeyh Safiyüddin anlattı;
-“Hocam hayatlarının sonunda ve yakınlarının huzurnda bu fakir hakkında buyuru ki;
-“Yirmi yıldan fazla bir zamandır Safiyüddün ile aramızda, Allah-u teâlâ’nın rızası için olan bir dostluk vardır. Elbette bu dostluk dozulmaz.”
Ben orada olmadığım birgün de;
-“Ondan razıyım, Allah-u teâlâ’nın Resülünün (s.a.v.), Eshab-i kiram (r.anhüm) den razı oldukları gibi.” Buyurmuşlar.
Alâüddin-i Attâr (r.a.) vefatına yakın buyurdu ki;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri “Silsile-i âliye” denilen büyük âlim ve velilerin “onaltıncısı olan Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu) yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
14 Aralık 2014, 07:01 tarihinde.
[...] (Sallallahu aleyhi ve sellem)- 16Leyl « Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 7 Alâüddin-i Attâr (Radiyallah-u anhu)- 9 [...]