Bayezid-i Bistam-i (Radiyallah-u anh)- 12
Girnavas şelalesi – uzaktan- (Nusaybin)
Bayezid-i Bistam-i (r.a.);
-“ On iki sene nefsimin ıslahi için çalıştım. Nefsimi riyazet (nefsin arzularını yapamak) körüğünde Mücahede (nefsin istemediği şeyleri yapmak) ateşiyle kızdırdım.”
-“Mezemmet (nefsini kınayıp, ayıblamak) örsünde, melâmet (azarlama) çekici ile dövdüm. Böyle uğraşa uğraşa kendi benliğimden bir ayna yapıp beş sene kendimin aynası oldum.”
-“Yapabildiğim ibadet ve tâatlarla bu aynayı cilâlayıp parlattım. Bir sene ibret nazarı ile bu aynaya baktım. Neticede bu aynada gördüm ki,”
-“Belimde gurur, riya, ibadete güvenip amelini beğenmek gibi kalb hastalıklarından meydana gelen bir zünnar bulunuyor. Bu zünnarı kesip atabilmek için beş sene daha uğraştım. Yeniden Müslüman oldum.” Buyurdu.
-“Ömrüm boyunca, Allah-u Teâlâ (c.c.) ya layıkıyla ibadet edebilmeyi, namazımı layıkıyla kılabilmeyi arzu ettim. Bu arzu ile belki güzel namaz kılarım diye sabaha kadar namaz kıldım. Fakat kıldığım bütün namazları O’na layık olarak bulmuyordum.”
Nihayet, Allah-u Teâlâ (c.c.) ya şöyle yalvardım:
-“Ya Rabbi! Sana layık şekilde tam ve kusursuz olarak hiç namaz kılamadım. Kıldığım bütün namazlar hep Bayezid’e yakışır şekilde oldu. Beni ve ibadetlerimi kusurlarımla birlikte kabul eyle.”
-“Bir zaman ‘artık ben, zamanın en büyük evliyasıyım’ düşüncesi kalbime geldi. Hemen pişman olup gönlüm hüzünle doldu. Şaşkınlık içerisinde Horasan’ın yolunu tuttum.
Bir müddet gittikten sonra;
-“Allah-Teâlâ beni kendime getirecek birini bana gönderinceye kadar buradan ayrılmayacağım” diye niyet ettim.
Ve orada üç gün bekledim. Dördüncü gün dişi bir devenin üzerinde bir gözü görmeyen bir kişi geldi.”
-“Nereden geliyorsun?” dedim.
-“Sen niyet ettiğin zaman üçbin fersah uzakta idim. Oradan geliyorum. Kalbini koru ‘Zamanın en büyüğü benim’ gibi düşünceleri hatırına getirme!’ dedi ve kayıboldu.”
-“Uzun seneler nefsimi terbiye etmekle uğraşıp çile çektikten sonra, bir gece, Allah-u Teâlâ (c.c.) ya yalvardım.”
‘İlham olundu ki;
-“Şu testi ve aba sende oldukça, sana ruhsat yoktur.”
‘Bunun üzerine yanımda bulunan testi ve abayı terk ettim.
Bundan sonra bana bildirdi ki;’
-“Ey Bayezid nefsin heva ve hevesi için tuzaktaki dane misali olan dünya mallarına gönül bağlayıp, sonra da Allah-u teâlâ kavuşmak için yol isteğen kimselere de ki;
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ Hazretleri (c.c.) bizleri ve sizleri; Tevbe kökünü İstiğfar yaprağıyla karıştıran, Kalb havanına koyarak, tehdid tokmağıyla iyice döven, sonra da insaf eleğiyle elekten geçiren, Gözyaşlarıyla hamur halına getiren, daha sonra da AŞKULLAH ateşinden pişirdikten sonra, Muhammed (s.a.v.) balından da katarak KANAAT kaşığıyla hazırlayan reçeteyi hazırlayan bu veli kullar hürmetine Afv eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu
06 Haziran 2010, 10:57 tarihinde.
[...] Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh); « Bayezid-i bistam-i (Radiyallahu-anh)- 13 Bayezid-i Bistam-i (Radiyallah-u anh)- 15 [...]