Bayezid-i Bistam-i (Radiyallah-u anh)- 6

23 Haziran 2008 Pazartesi

Navala reş sonu (Nusaybin)

O, namazda okunmak için, farz miktarından fazla sûre âyet bilmiyordu.

Bilmediklerini öğrettim. Ben de kırk yıldır elde edemediğim ma’navi derecelere yükseldim. İçim feyz-i ilahi ile doldu. O vakit iyice anladım ki, kutupluk sırrı başka bir ma’na imiş.”

Bayezid-i Bistami Hazretleri (r.a.), kabristanda çok dolaşırdı. Bir gece yine Kabristanda gezerken, gece bekçisi elindeki sopayla vurdu.

Bayezid (r.a.):

-“Lahavle vela kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm.” Dedi.

Bekçi birkaç kere daha vurunca sopa kırıldı.

Bayezid hazretleri (r.a.) eve dönünce talebelerine sopanın fiatını sordu. O kadar parayı bir keseye koyarak, bir miktar da tatlı ile beraber bir talebesiyle, o bekçiye gönderdi. Bir de mektub yazarak bekçiye vermesini söyledi.

Mektub şöyle idi:

-“Muhterem bekçi efendi, belki beni hırsız sanarak dövdün. Kabahat bendedir. Gece kabristanda gezmasaydim, dövmezdin. Gönderdiğim parayla kendine bir sopa al! Sopanın kırılma üzüntüsünün kalbimden gitmesi için de,YOLLADIĞIM TATLIYI YE! Allah-u Teâlâ’nın Selami üzerine olsun.”

Genç bekçi mektubu okuyunca, gelip özür dileyerek tevbe etti. Onunla birlikte birkaç bekçi daha hak yola girdi.

Bir gün Yusuf-i Bahirani isminde bir zat kendi kendine düşündü ki,

-“Bayezed-i Bistam-i hazretlerinin (r.a.) yanına gideyim. Eğer açıktan bir keramet gösterirse veli olduğunu kabul edeyim, böylece O’nu imtihan etmiş olayım.”

Bu düşünce ile Hazreti Bayezid-i Bistam-i Hazretleri (r.a.) nin bulunduğu yere geldi.

Hazreti Bayezid (r.a.) onu görünce buyurdu ki;

-“Biz kermaetlerimzi, talebelerimizden Ebû Sa’id Râi (r.a.) ye havale ettik. Sen ona git.”

Bu kimse gidip Ebû Sa’id Râi (r.a.) yi sahrada buldu. Kendisi namaz kılıyor, koyunlarına da, kurtlar bekçilik ediyordu.

Namaz bitince, gelen kimse kendisinden taze üzüm istedi. Oralarda üzüm bulunmazdı. Ve zamanı da değildi.

Ebû Sa’id Râi (r.a.) asasini ikiye bölüp, bir parçasını gelen kimsenin tarafına, diğer kısmını da kendi tarafına dikti. Allah-ü Teâlâ’nın izniyle, hemen o parçalar asma oldu ve taze üzüm verdi.

Fakat Ebû Sa’id (r.a.) tarafında bulunan üzümler beyaz, gelen kimsenin tarafında bulunan üzümler siyah renkte idi. O kimse, üzümlerin renklerinin farklı olmasının sebebini sordu.

Ebû Sa’id Râi (r.a.):

-“Ben Allah-u Teâlâ’dan, yakin yolu ile istedim. Sen ise imtihan yolu ile istedin. Dolayısıyle, renkeleri de niyetlerimize uygun olarak meydana geldi.” Buyurdu.

Ve O kimseye bir kilim hediyye edip, kayıbetmemesini tenbih etti. O kimse kilimi alıp, Hacca gitti. Fakat kilimi, Arafat’da kaybetti. Çok aradı ise de bulamadı.

Hacdan dönüşünde, Bistam’a Bayezid hazretleri (r.a.) nin yanına uğradı. Bakti ki kaybettiği kilimi Hazreti Bayezid(r.a.) in önünde duruyor.

Bu hadislere şahid olduktan sonra, böyle yüce bir zattan, keramet istediğine çok pişman oldu. Tevbe ve istiğfar edip, Bayezid-i Bistam-i hazretleri(r.a.) nin talabeleri arasına katıldı.

Bayezid-i Bistam-i Hazretleri (r.a.) Bir sene hacca gitmek üzere yola çıktı. Bir devesi vardı. Azığını ve eşyasını o deveye yüklemişti.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bzilere ve sizlere Evlyaullah hakkında Sağlam ittikad’a sahib olan kullarından eylesin. Amin..

Fuad Yusufoğlu

“Bayezid-i Bistam-i (Radiyallah-u anh)- 6” için 3 Yorum

  1. hilal diyor ki:

    http://www.gocmenkizi.blogcu.com sevgiler arkdaşımaaa….

  2. Fuad Yusufoğlu diyor ki:

    SEVGİLİ CANIM BİR O KADAR VEFADAR KARDEŞİM :
    Günün aydın Gecen AYDINLIK olsun
    Sevgilerimle..

  3. Bayezid-i Bistam-i (Radiyallah-u anh)- 8 | Allahın veli kulları diyor ki:

    [...] Muta’ hazretleri (Radiyallah-u anh); « Bayezid-i Bistami (Radiyallah-u anh)- 7 Bayezid-i Bistam-i (Radiyallah-u anh)- 9 [...]

Yorum Yapın