Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 8

23 Haziran 2008 Pazartesi

15-   Fuad Yusufoğlu  Şah-i Nakşibend hazretleri (k.s.) nin mübarek   kabri şerifleri

Muhammed Buhâri Şah-i Nakşibend (r.a.) in mübarek kabirleri

Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 8

Behâeddin Buhâri Şah-i Nakşibend hazretleri (kadasallah-u sirreh-u), tasavvuftaki ilk hallerini şöyle anlatmıştır;

-“Tasavvuf hallerinden cezbe hali çoğalıp kararsız düştüğüm günlerde, geceleri ay ışığında kabristanda dolaşırdım. Bir gece, devamlı ziyaret edilmekte olan üç büyük zatın mezarını gördüm. Her birinin kabrinde yanmakta olan birer kandil vardı. Kandillerin yağı ve fitilleri olduğu halde çok sönük yanıyorlardı. Fitillerini haraket ettirmek lazımdı ki, parlak yanıp, çok ışık versinler. O kandilleri öylece bırakıp, Hâce Muhammed Vâsi (k.s.) nin kabrinin başına gittim. Bana orada Hâce Ahmed Eçkarnevi (k.s.) nin kabrine gitmem işaret olundu. Oraya gittim. Onun kabrinin başına, bellerinde kılıç takılı olan iki kişi gldi. Beni tutup, bir hayvana bindirdiler. Hayvanın yönünü Mezdahin tarafına çevirip, gittiler.”

O gece sabaha doğru Mezdahin mezarlığına ulaştım.

-“Orada da diğer kabirlerdeki gibi bir kandil yanıyordu. Fakat oda sönük yanmaktaydı. Kıbleye karşı dönüp oturdum. Bu sırada bana kendimden geçme hali geldi. Kıbla tarafında bir duvar gördüm. Duvar yarılıp, yeşil örtüler ile süslenmiş bir taht üzerinde bir zat oturmuş idi. Etrafında ise kalabalık bir cemaat vardı. İçlerinde Muhammed Bâbâ Semmâsi hazretleri de vardı. Sadece onu tanıyordum. Anladım ki, kürsünün etrafında bulunanlar, vefat etmiş olan ve bu yolun büyüklerinden olan zatlardır. Fakat kürsünün üzerinde oturan kimdir diye merak ediyordum.”

Ben böyle düşünürken, kürsü etrafında bulunan cemâatten bir bana şöye dedi;

-“Kürsü üzerinde oturan mübarek zat, Hâce Abdülhalık Goncdüvani (r.a.) dir. Etrafındaki cemâat ise, onun halifeleri, Hâce Ahmed Sıdık, Hace Evliya Gülân, Hace Ârif Rivegeri, Hâce Muhammed İncirfağnevi, Hâce Ali Ramiteni (r.anhüm) dir.

Onları ve Hocam Muhammed Bâbâ Semmâsi (r.a.) yi göstererek;

-“Sen bunların zamanında yetiştin, bunları bilirsin, bunlar sana icazet ve tac verdiler.” Dedi.

Ben;

-“Onları tanırım, fakat bıraktıkları    t a c ı n   n e r e d e     o l d u ğ u n u bilmiyorum .” dedim.

Bana;

-“O senin evindedir. Onu sana kermaet olarak verdiler ki, bir belâ gelecek olsa, onun bereketiyle belâ def edilir.” Buyurarak müjdeledi.

Devam edecek…

İslam âlimleri ansiklopedisi

Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin ondördüncüsü olan Allah-u teâlâ’nın sevgisini kalblere nakşettiği için “Nakşibend” de denilen Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kadasallah-u sirrehu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.

Fuad Yusufoğlu

“Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 8” için 1 Yorum

  1. Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 7 « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] « Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 6 Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 8 [...]

Yorum Yapın