Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 20
Çingöz köprüsü Diyare Rabia köprüsü (Diyarbakır)
Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhari (Şah-i Nakşibend Kaddasallahu sirreh)- 20
Sonra;
-“Şimdi sen, bulunduğun hali mi, yoksa geçen halini mi istersin?” diye sordu.
Ben de;
-“Bu halimi isterim.” Dedim.
Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.);
-“Bu iş tabi olmadan olmaz.” Buyurdu.
Ben;
-“Ne işaret buyurursanız, ne emrederseniz yerine getiririm.” Dedim.
Ben böyle deyince; Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.);
-“Huyunuz mübarek olsun!” buyurdu.”
Talebelerinden Emir Hüseyn (k.s.) de şöyle anlatmıştır.
-“Benim evim Kasr-i ârifan’da idi. Yirmi yaşına kadar çiftçilik ile uğraştım. Namazdan ve niyazdan uzak idim. Yiyip içip yatmaktan başka işim yok idi. Tam gençlik cehaleti içinde idim. Behâeddin Buhâri hazretleri camiye giderken, gelip geçtikçe beni görüp tebessüm ederdi.”
Nihayet bir gece rü’yamda Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) ni gördüm.
-“Müberek ellerinde bir ayna vardı. Aynayı bana verdi. Aynaya baktım, kendimi gördüm. Uyanınca, beni bambaşka haller kaplamıştı. Aniden Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.) evime geldi.”
Bana dedi ki;
-“Aynayı sana kim verdi?”
Ben şaşkın şaşkın;
-“Siz verdiniz efendim.” Dedim.
Bana;
-“Niçin namaz kılıp, kur’an-i kerim okumazsın?” dedi.
Ben gene şaşkın şaşkın;
-“Kur’an-i kerim okumayı bilmiyorum.” Dedim.
Behâeddin Buhâri hazretleri (k.s.);
-“Ben sana namazı ve Kur’an-i kerimi öğretirim.” Buyurdu
-“Bundan sonra beni yetiştirip, terbiye etti. Pek çok ihsana ve ni’metlere gark etti.”
Devam edecek…
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri Silsile-i Âliye’nin ondördüncüsü olan Allah-u teâlâ’nın sevgisini kalblere nakşettiği için “Nakşibend” de denilen Behâeddin Muhammed bin Muhammed Buhâri (Şah-i Nakşibend Kadasallah-u sirrehu) nin yüzü suyu hürmetine günahlarımızı aff eylesin. Amin.
Fuad Yusufoğlu