Ca’fer-i Tayyar (Radiyallahu anhu)- 11
Müte savaşının yapıldığı alan
Ca’fer-i Tayyar (Radiyallahu anhu)- 11
Hemen zırhını giydi. Elinde sancak olarak atını düşmana doğru sürdü. Düşman askerleri Hazret-i Ca’fer (r.a.) in heybetinden korkup;
-“Bunun hakkında kim gelecek.” Diye aralarında konuşmaya başladılar.
İçlerinden birisi;
-“Ben.” Dedi.
Hazret-i Ca’fer (r.a.), düşman askerlerinin arasına iyice dalmıştı. Şehid olacağını anladı, bir eli kesilince sancağı diğer eline aldı. Biraz sonra o eli kesilince, sancağı bırakmamak için pazılarıyla göğsüne kaldırdı. Nihayet mızrak ve kılıç darbeleriyle şehid oldu.
Ca’fer-i tayyar (r.a.) şehid olduğunda, mübarek vucudunda yetmişten fazla mızrak, kılıç ve ok yarası görülmüştü ve hepside vucdunun ön kısmında idi.
Rumlarla yapılan bu savaşta kumandanların şehid olduklarını, Cebrail (Aleyhis selam), Peygamber efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) bildirmiş, Hazret-i Peygamberimiz de Müslümanlara haber vermişti. Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) çok üzülmüşlerdi.
Eshab-i Kiram (R.anhüm);
-“Ya Resulullah (s.a.v.) sizi üzüntülü görmek bizi daha çok üzüyor.” Dediklerinde
Resulullah (Sallallahu Aleyhi ve selem), üzüntülerinin sebebinin Eshabının şehid düşmeleri olduğunu bildirmişler, bu üzüntülerinin, şehidlerin Cennette, karşılıklı tahtlar üzerinde oturduklarının kedisine gösterilmesine kadar devam ettiğini beyan etmişlerdi.
Ca’fer-i Tayyar (r.a.) ın hanımı Hazret-i Esma binti Umeys (r.anha) anlatıyor;
-“O gün ekmek yapacağım hamuru yoğurduktan sonra, çocuklarımı yıkadım, temizledim, güzel kokular sürdüm. Resulullah (Sallallahu aleyhi ve sellem) teşrif etti.”
Çocukalerı getirdim onları sevdi, okşadı ve mübarek gözlrinden yaş aktı;
-“Ey Allah’ın Resulü! Niçin ağlıyorsunuz, Yoksa Ca’fer (r.a.) ve arkadaşlarından size bir haber mi geldi.” Diye sordum.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);
-“Evet, onlar bu gün şehid oldular.” Buyurdu.
Bunu duyunca ağlağa başladım. Kadınlar başıma toplandı.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem);
-“Ağzımdan uygun olmayan bir sözün çıkmamasını.” Tenbih edip, evlerine gittiler.
Kerimesi Hazret-i Fatıma (r.anha) nın yanına vardı. O da ağlıyordu.
Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) hazret-i Ca’fer (r.a.) in ailesi için yemek yapılmasını emretti. Üç gün ev halkına yemek yedirdi ve bu sünnet oldu.
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Bizleri ve sizleri Ca’fer-i Tayyar (Radiyallah-u anhu) nun şefaatına nail eylesin. O’nun yüzü suyu hürmetine günahlarımızı afv eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
06 Ocak 2013, 18:21 tarihinde.
[...] Devam Edecek… [...]