Cum’a gününün faziletleri- 2

08 Kasım 2008 Cumartesi

Girnavas mevki-i Şelale (Nusaybin)

5- Bugün çok namaz kılmalıdır. Hadis-i Şerifte geldi ki Resulullah (Sallallahu aleyhi ve selem);

-“Kim câmi’e girer, dört rek’at namaz kılar, her rek’ata bir Fatiha ve elli ihlas okursa, cennetteki yeri kendisine gösterilmeden, yahut cennetteki yerini bir başkası ona haber vermeden bu dünyadan gitmez.”
Cum’a günü dört rek’at namaz, dört sûre ile En’am, Kehf, Taha ve Yasin sureleri ile kılmak müstehabtır. Eğer bunu yapamıyorsa, Yasin, Secde sûresi, Sure-i Lokman, Sûre-i Duhan ve Sûre-i Mülk ile dört rek’at namaz kılmalıdır.

İbni Abbas (Radiyallahu anhuma) Cum’a günü tesbih namazını terk etmezdi. BU BELLİ BİR NAMAZDIR. En iyisi kuşluktan zeval vaktina kadar kılmalı.

Cum’a namazından sonra ikindiye kadar va’z dinlemeli, ikindiden akşama kadar tesbih ve istiğfar ile meşgül olmalıdır

6- Bugünü sadakasız geçirmemelidir. İsterse bir dilim ekmek olsun. Çünkü cum’a günündeki sadakanın fazileti büyüktür

Hutbe zamanında bir şey isteyeni menetmelidir. Ona bir şey vermek caiz değildir.

7- Haftanın bu bir gününü ahiret işleriyle geçirmelidir. Bütün gün hayırla, iyilikle meşgül olmalıdır. Dünya işlerini ertesi güne bırakmalıdır.

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) Kur’an-i kerimde:

-“Namaz, tamam olunca, yeryüzüne dağılınız ve Allah’ın fadlını (ihsanını) arayınız.”Cum’a Suresi Ayet : 10 buyurması üzerine Enes (Radiyallahu anh) diyor ki;

-“Bunun manası, alişveriş etmek ve dünya malı kazanmak değildir. İlim öğrenmek, kardeşlerini ve hastaları ziyaret etmek, cenaze arkasında gitmek ve buna benzer şey’ler demektir.

MES’ELE:

Namaz için zaruri olanları söyledik. Başka mes’elelere ihtiyaç olunca sorulmalıdır. Çünkü, böyle bir kitapta hepsi anlatılamaz. Ama namazın niyetinde vesvese çok olduğundan buna bir parça temas edelim:
Vesvese, aklında sakatlık olanda, yahut lenfevi hastalığı olanda, yahut da şeraiti bilmeyende ve niyetin ne demek olduğunu bilmeyende olur.

Senin de niyetin, yüzünü kıblaya dönmen ve emri yerine getirmek için ayakta durman, hazır bulunmandır.

Şöyle ki;

Bir kimse sana,

-“Filan alim geliyor, onun için ayağa kalk ve hürmet et.” Dese

Filan kimsenin emri ile filan alima, ilminden dolayı ayağa kalkmaya niyet ettim demezsin. Fakat ayağa kalkarsın. Bunu yaparken bu niyet kalbindedir. Halbuki ne kalbinle ne de dilinle bunu söyliyorsun.
Kalb ile söylenene “Hadis-i nefs” denir, niyet denmez.

Niyet”, seni ayağa kaldıran arzudur. Fakat emrin ne olduğunu, yani ne için kalktığını bilmelisin. Ve bilmelisin ki, öğlenin mi yoksa ikindiyi mi kılıyorsun. Kalb bundan gafil olmayınca “Allah-u Ekber” dersin.
Eğer bu aklında değil ise, bunu hatırına getirirsin. Farzı kıldığını ve öğle namazı olduğunu, bir anda ayrı ayrı kalbinde toplayacağını zanetme. Fakat birbirine yakın olunca, bir araya gelmiş görülür. Bu kadarı kâfidir.

Çünkü eğer bir kimse sana:

-“Öğle namazının farzını mı kılıyorsun?” dese

-“Evet.”

Desen “evet dediğin zaman, mânâlar icmali (Yani bu niyetteki manalar toplu) olarak kalbinde bulunur, ayrı ayrı bulunmaz.

O halde, kendine hatırlatman, o kimsenin sana söylemesi gibi olmalıdır.

“Allah-u Ekber” de, senin “Evet” demen gibi olur. Kalbini düşündüren şey, namazını da karıştırır, kendini zorlamamalısın.

Anlattığımız kadarını yaparsan namazının doğru olduğunu bilesin. Çünkü, namaza niyet, diğer işlerdeki niyet gibidir.

Bu sebeptendir ki, Peygamber Efendimiz (Sallallahu aleyhi ve selem) ve Ashabi Kiramın (Ridvanıllah-i aleyhim ecmain) zamanlarda, hiç kimse niyette vesvese etmezdi. Bunu bilmemek cahilliktendir.

Kimyay-i Saadet (İmam-i Ğazali)

Allah-u Teâlâ hazretleri (c.c.) bizleri ve sizlei Duaların kabul olunduğu mubarek Cuma günü hurmetine afv eylesin.Amin

Fuad Yusufoğlu

Etiketler: ,

“Cum’a gününün faziletleri- 2” için 1 Yorum

  1. Cum’a gününün faziletleri « بسم الله الرحمن الرحيم diyor ki:

    [...] Devam edecek… [...]

Yorum Yapın