Cüneyd-i Bağdad’i (Radiyallah-u anh)- 6
Dara Harabeleri (Mardin)
Cüneyd-i Bağdad’i (Radiayallah-u anh)- 6
Zengin bir kimse vardı. Cüneyd’i Bağdad’i hazretleri(r.a.) nin huzuruna gelip tevbe etti ve talabeliğe kabullünü istedi. Malını da fakirlere dağıttı. Bin altın kaldı.
Cüneyd (r.a.);
-“Bu bin altını da Dicle nehrine at.” Buyurdu.
O kimse Dicle kenarına gidip altınları birer birer nehra attı.
Geri döndüğünde Cünayd hazretleri (r.a.) kendisine heybetle bakıp;
-“Niçin hepsini birden nehre atmadın da birer birer sayarak attın? Demek hâlâ gönlünde onlara muhabbet var” buyurdu.
Ve bir müddet kendisini sohbetlere kabul etmedi. Sonunda o kimse buna da tevbe edip, nihayet talebeliğe kabûl edildi.
Büyüklerden bir zat, Hazreti Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) nin yanına gelmişti. Şeytanın, onun yanından hızla kaçmakta olduğunu gördü.
O kimse Cüneyd-i Bağdad’i hazrteleri ( r.a.) nin yanına yaklaşınca yüz hallerinden, onun çok öfkelenmiş olduğunu anlayıp,
Sordu;
-“Ey Cüneyd! Biz biliyoruz ki, insan öfkelenince şeytan (Aleyhil’lanet) ona yaklaşır. Fakat görüyorum ki, bu kadar fazla öfkelenmiş olduğunuz halde, şeytan (Aleyhil’lanet) sizden kaçıyor. Bunun hikmeti nedir?”
Cüneyd-i Bağdad’i hazrteleri (r.a.);
-“Sen bilmez misin ki, biz kendi nefsimiz için kızmayız. Başkaları, nefsleri için kızarlar. Bunun için de, Şeytan (Aleyhil’lanet) kendilerine musallat olur. Bizim kızmamız, hep Allah (c.c.) için olduğundan, şeytan (Aleyhil’lanet) bizden, kızdığımız zaman kaçtığı gibi başka hiçbir zaman kaçmaz.” Buyurdu.
Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) yi tanıyan ve sevenlerden, Ebû Amr isminde bir zat şöyle anlatıyor;
-“Bir gün bir ihtiyaç için çarşıya gitmiştim. Bir cenaze gördüm. Cenaze namazına katılayım dedim. Yolda giderken bir kadın görüp ona baktım. Bu yaptığımın uygun olmadığını hatırlayıp derhal tevbe ettim. Eve geldiğimde yüzümün niçin karardığını sordular. Aynaya baktığımda hakikatten, yaptığım o uygunsuz iş sebebiyle yüzümün karardığını gördüm.”
-“Kırk gün devamlı olarak bu günahıma tevbe ve istiğfar ettim. Cüneyd-i Bağdad’i hazretleri (r.a.) yi ziyaret etmek hatırıma geldi.”
-“Bağdad’a gittim. Cüneyd (r.a.) hanesine varıp kapısını çaldığımda içeriden;”
-“Gel bakalım Ey ebâ Amr! Sen Ruhbe’de günah işle, biz de Bağdad’da bu günaha istiğfar edelim.” Buyurdu.
Birisi Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) ye;
-“Gözümü yabancı kadınlara bakmaktan nasıl koruyabilirim?” diye sordu.
Cüneyd-i Bağdad’i (r.a.) buyurdu ki;
-“Yabancı kadını gördüğün zaman, Allah-u teâlâ (c.c.) nin seni, senin o yabancı kadını görmenden daha iyi gördüğünü hatırla.”
İslam âlimleri ansiklopedisi
Allah-u Teâlâ hazretleri bizleri ve sizleri bu veli kullar hürmetine sahih akıl ve müstekim yol ihsan eylesin. Amin
Fuad Yusufoğlu
08 Mart 2009, 22:46 tarihinde.
Yüce Yaradan Hz. Peygamberin hayatını örnek alıp yaşayan kullarından eylesin. Ahrette Hz. peygamberin sancağı altında toplanan kullarından eylesin. Bu mübarek gece tüm İslam alemine barış, huzur, mutluluk ve hayırlar getirmesi dileğiyle. Mevlid Kandilimiz Mübarek Olsun.
09 Mart 2009, 06:33 tarihinde.
Sevgili canı kardeşim..
Evet .. Öncelikle duana Amin Diyorum..
Tekrar tekrar senin ve ailenin Mevlid kandilini canu gönülden kutluyorum.
Ailene de selamlarımı lütfen iletin Onlar da bu kardeşine dua etsinler..
Tekrar uğradığınız için tekrar teşekkürler…
Sevgilerimle…
22 Eylül 2011, 21:26 tarihinde.
[...] Devam Edecek… [...]